Bu kalpler birbirine adanmış biri bir diğerini daha çok çarpıtıyor.
Sweater Weather
32
Yeonjun'la karşılaşmamızın tesadüf olmadığına emin olmuştum şuan. Eğer aynı okula gitmeseydik yine bir şekilde karşılaşırdık. Hiçbir tesadüf onun kadar mutlu edemezdi beni zaten.Son zamanlarda ortaya çıkan bir konu daha vardı.
Yeonjun'un abisi Junwook hapse girmişti. Bir kızı öldürmüştü. Sonra kendi gidip teslim olmuştu. Eskiden olsa suçsuz olduğuna inanırdım ama şuan olmuyordu. Yeonjun Junwook'un ona yaptıklarını anlattığında potansiyeli olduğunu anlamıştım zaten.
Üç yıl kalacaktı. Yeonjun'un babası kurbanın ailesinden özür dilemişti.
Yeonjun bu konuya hem sevinmiş hem üzülmüştü. Üzüldüğü şey işe neden müebbet yemediğiydi. Son zamanlarda keyfi yerindeydi yani. Mahkemeye birlikte gitmiştik.
Anneme Yeonjun'un sevgilim olduğunu söylemiştim yarım saat falan önce. Zaten yönelimimi bildiği için çok tınnamadan markete yollamıştı beni.
"Amına koyim nerde bu süt ya?" diye kısık sesle isyan ederken reyonlara baktım.
Birinin belime sarıldığını hissedince irkilerek arkama döndüm. Yeonjun'un olduğunu görünce adeta gözlerim parladı yemin ederim. Gülümseyerek baktım ona. Birkaç gündür görüşemiyorduk ve özlemiştim onu çok fazla.
"Napıyorsun burada?" diye sordum dudaklarımdaki gülümseme ve sesimdeki heyecanla. Gülümsemesi büyüdü. Belimdeki kollarını sıkılaştırarak daha fazla sarıldı.
"Dolaşıyorum öyle," dedi hafifçe gülümseyerek. Uzun boyu yüzünden başımı kaldırarak bakıyordum ona. "sen?"
"Annem yolladı ya."
Başını salladı ağır ağır. "Ormana geçelim mi?" diye sordu.
"Önce bizim eve gidelim o zaman, poşeti ben eve bırakayım sonra gidelim."
Başını sallayarak onayladı. Elimi tuttu, ben sütü aramaya devam ettim.
Kombine de bakmıştım bu sırada. Siyah deri ceketin içine beyaz gömlek ve gri bol pantolon giymişti. Bir sürü de gümüş kolye takmıştı. Altına da converse. Onu okul formasının dışında bir şeyle görmek beni heyecanlandırıyordu.
Sonra üstümdeki pijamama baktım. Yakın diye direkt pijama ve terlikle gelmiştim.
Boş verip kasa da annemin kartıyla ödedim aldıklarımı. Yeonjun motoruyla evime bıraktı ve kapıda bekleyeceğini söyledi ama onu da eve sürükledim.
İlk onu odama götürdüm. Sonra mutfağa gidip annemin kredi kartını ve poşeti bırakıp odama koştum adeta. Annem görmemişti en azından.
Odama girip kapıyı arkamdan kapattım. Yeonjun yatağımda oturuyordu. "Biraz dağınık ama.." dedim odamın haline bakarak.
"Sorun değil." dedi. Perdeleri kapattım.
Perdeleri kapattıktan sonra dolaba yönelip ilk gördüğüm tişörtü ve pantolonu aldım. "Arkanı dönsene, üstümü değiştireceğim."
"Ne olacak sanki." diye homurdanıp gözlerini kapattı. Çok da umursamayıp üstümü değiştirdim.
"Açabilirsin." dedim.
Gözlerini açtı hemen.
"Bakabilir miyim odana?" dedi.
Başımı sallayarak onayladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with stars, yeongyu ✓
FanfictionBiri öldüğünde yeni bir yıldız oluşur, efsanesini duydun mu hiç? #1yeongyu 170724 #1txtfanfic 170724 #1yeonjun 120824 #1moa 230824