sadece bana güven, iyi olacaksın.

155 20 8
                                    

Sadece bana güven, iyi olacaksın

-end of the beginning

Hava karanlıktı ama ay parlıyordu gökyüzünde. Hastanenin camından görebiliyordum. Yıldızlar her zamanki gibi değildi. Daha çok parlıyordu. Önceden yıldızları Yeonjun'un gülüşüne benzetirdim, saatlerce izlerdim.

Üç gün geçmişti. Daha bir saat önce uyanmıştım, koma gibi bir şeydeymişim galiba.

Telefonum nerede bilmiyordum, başarısız intihar girişimim sırasında düşmüş olmalıydı.

Canım aşırı sıkılıyordu. Derin bir nefes aldım.

Acaba Yeonjun endişelenmiş midir?

Kapının açıldığını duydum. "Beomgyu!" diye bağırdı annem. Yüzünü anlayamıyordum. Ne düşündüğünü anlayamıyordum.

Kafamı vurmuştum galiba.

Çantayı yere atıp tokadı yüzüme geçirdi. Başım sağa eğrildi. Ama yanağımı tutmadım. Eserini görmesini istiyordum.

"Deli misin sen?"

"Ölmeyi oyun falan mı sanıyorsun?" dedi hızlı hızlı nefes alarak.

Derin bir nefes aldı. Sonra ne yaptığına anlam veremiyormuş gibi ellerine baktı ve hastane yatağının ucuna oturdu.

Kasvetli bir hava vardı ve bizden başka kimse yoktu.

"Kim o çocuk?"

Ona baktım.

"Kimse."

Yalan.

Yeonjun benim için asla kimse olmadı.

"Kimse' olan biri için ölmeyi göze aldın yani?" dedi sorgular gibi.

Cevap vermedim.

Eşcinsel olduğumu, erkeklerden hoşlandığımı ortaokulda fark etmiştim. Anneme söylemem zaman almıştı fakat hoş karşılamıştı.

Sanırım hangi cinsiyetten hoşlandığım umurunda değildi onun.

"Okuldan nakilini aldıracağım."

Gözlerim açıldı kocaman. "Hayır!" diye bağırdım.

Yapmazdı, değil mi?

"O zaman onun kim olduğunu söyle!" diye bağırdı o da.

Derin bir nefes aldım. "O, o çocuk bana zorbalık yapıyor."

"Ne?" diye sordu anlamayarak. Ya da anlamak istemiyormuş gibi. Derin bir nefes aldı.

"Liseye başladığımdan beri."

Sinirle baktı. Hayır, daha çok acır gibi.

"O, Choi Yeonjun."

Nefes verdi. Kaşlarını hafifçe çatarak düşündü endişeyle. Eve yara içinde gelmem, her yerimin morarması, test kitaplarımın aniden yok olması, buna rağmen düşmeyen notlarım ve çantamın yanması. Artık hepsi anlamlı geliyordu ona. Gelmeliydi.

"Nakilini aldıracağım." dedi kararlı bir tonda.

Hiçbir şey diyemedim kirpiklerim ıslanmaya başlarken.

"Nakilini aldıracağım, başka bir okula gideceksin ve iyi olacacaksın."

"Hayır."

Okul değiştirirsem bütün hayatım biterdi.

Tırnaklarımı elime bastırırken yanaklarımdan gözyaşları dökülmeye başladı.

Okul değiştirirsem onu bir daha göremem.

"Minji'yi arayacağım, bana her şeyi anlatacak. Ona göre aldıracağım."

"Hayır, ben anlatırım." dedim.

Minji eminim abartarak anlatırdı.

"Anlat."

Ne anlatacağımı bilmiyordum. O yüzden en başından başladım.

"Liseye geçtiğimde... yani...ona aşık oldum, gülüşü çok güzeldi, gözleri parlıyordu." diyerek anlatmaya başladım bir şeyler geveleyerek.

Onunla bu konuları konuşmak garip geliyordu.

"Sonra...Minji'lerle tanıştık... biliyorsun zaten. Yeonjun ile sınıflarımız aynıydı ilk yıl. Bana karşı çok kabaydı."

Büyük bir dikkatle dinliyordu beni.

"Yeonjun'un zorba olduğunu bilmiyordum.. O günden sonra her şey başladı. Sonra arkadaşları da dahil oldu. En kötüsünü Minnie yaptı."

"Bazen her şeyime bir anlam yüklüyor, eşcinsel diyerek Yeonjun'a şikayet ediyordu. Yeonjun da..."

Getiremedim devamını. Göz yaşlarına boğuldum.

"Okul değiştireceksin."

Belki de iyi olmak için ihtiyacım budur.

Belki de kimseyi tanımadığım, kimsenin de beni tanımadığı bir yere gitmek daha iyi olabilir.

🧷

Sabah 7-8 gibi bolum atmaya calisacagim





stay with stars, yeongyu ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin