stay with stars, yeongyu ✓

belki senin için bir gün değişirim

Belki senin için bir gün değişirim, ama hissettiğim şekilde kontrol edemiyorum

Cry

24

"Beomgyu, neden sadece bir kız olamıyorsun?" diye sordu gözlerime bakarken Beomgyu'nun. Sonra bakışlarını dudaklarıma indirdi. Sonra tekrar gözlerine baktı.

Neden sadece normal olamıyordu Yeonjun? Neden eskisi gibi kızlarla takılamıyordu? Neden Beomgyu'ya, zorbalık ettiği çocuğa ilgi duyduyordu, bu duyguları bastırmak için çok uğraşsa bile?

Beomgyu'da ondan hoşlanıyordu. Ama olamazlardı. Yeonjun homofobik biriydi, başkalarının eşcinsel olmasına bile zor katlanırken kendisi olamazdı.

O sırada annesi ve babası geldi Beomgyu'nun. Kağıdı bir hışımla imzaladıktan sonra nezarethaneye yöneldi. Kolundan tutarak bir çırpıda çıkardı Beomgyu'yu oradan. Annesi bana bağırıp yürütürken hala omzunun üstünden Yeonjun'un gözlerine bakıyordu. Parıldayan gözlerine.

Gözden kaybolduktan sonra Yeonjun sıkıntıyla iç çekti. Babası gelince Yeonjun ayağa kalktı. Babası kağıdı imzaladıktan ve annesinin vefat ettiğine dair bir şeyler daha imzaladıktan sonra Yeonjun'u aldı ve karakoldan çıktı.

Arabanın sağ koltuğuna binecekken en nefret ettiği kişinin oturduğunu fark etti. Abisinin.

İç çekip arka koltuğa oturdu ve polisten aldığı telefonuyla oynamaya başladı. Öylesine bakıyordu bir şeyler, meşgul görünmek istiyordu.

Araya uzun bir sessizlik girince babası konuşmaya başladı.

"Kavga neden oldu?" diye sordu aynı zamanda yola bakarken.

"Laf attı." dedi direkt.

Abisi konuştu bu sefer. "Kime?"

"Seni ilgilendirmiyor."

"Bir soru sordum." dedi Junwook. Yeonjun onun hâkimiyeti üzerinde olmaktan nefret ediyordu.

"Arkadaşıma." dedi.

"Hangisi?"

Yeonjun sabrı sınanıyormuş gibi sıkıntıyla nefes verdi. "Choi Beomgyu." dedi.

"Arkadaş mısın onunla? Lise sonda konuşuyorduk ama birden konuşmayı kesti. Ona instagramımı ver, çok saf bi' tipi vardı."

"Neden yapayım?"

"Çünkü o kandırılması kolay biri," dedi ve parmaklarını kütletti. "Onun gibiler, kendisine iyi davranan kişiye hemen aşık olur." dedi umursamaz bir tavırla.

Yeonjun yumruğunu sıktı. Ona nefret ve kinle baktı dikiz aynasından.

Babası gerginliği bozup konuştu. "Jihoo'nun icabına bakacağım."

Yeonjun öne doğru, abisinin, Junwook'un kulağının hizasına geldi. "O kelimeleri sana geri sokardım da, dua et babam yanımızda." diye fısıldadı. Sonra Junwook'un telefon kılıfının arkasında duran prezervatif pakedini gördü ve yüzünü ekşitmeden önce babasına aldırmadan trafikte zaten durmuş olan arabadan sadece telefonunu alıp indi.