1 Ekim 1989 saat 12'de dünya genelinde 44 kadın doğum yaptı. Bu kadınlardan hiçbiri o sabah hamile bile olmadığından dolayı bu olay çok sıra dışıydı.
Eksantrik milyarder ve maceraperest Sir Reginald Hargreeves , çocuklardan başarabildiği kadarını b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harold veya Leanord her kimse onun evine gelmiştik. İçeriye girdiğimizde yerde heryerine bıçak saplanmış Harold'ı görmeyi beklemiyordum. "Hadi ama!" Ben biraz daha kan görmek istemiyordum.
Evden dışarı çıkıp verandanın merdivenlerine oturdum. Vanya neredeydi?
Oturup diğerlerini çıkmasını beklerken Five yanıma ışınlandı. "Gidiyorum. Geliyor musun?" Kafamı salladığımda elimden tutup ikimizi de ışınladı.
⚡
Eve geldiğimizde Five bana gözün Harold'a tamamen uyduğunu ve kıyametin son bulduğunu anlatmıştı. Yani çok kolay oldu diyip duruyordufakat bence kıyamet son bulmuştu.
Şu an ise Vanya'yı arıyorduk. Harold o haldeyse Vanya nasıl bir haldeydi acaba?
"Odalarda değil." Five yanıma doğru ilerlerken konuştu. Klaus'da yanımıza gelirken bildirdi. "Aşağıda da yok."
Diego ise omzuma eli ile hafifçe vurup merdivenlere ilerledi. "Ben gidiyorum."
Klaus ile arkasından seslendik. "Dur." "Nereye?"
Five'da arkasından seslendi. "Vanya hâlâ ortada yok. Hazel ve Cha-Cha da dışarıda bir yerde."
"Biliyorum." Bu ne yapmaya çalışıyordu? "Eşyalarımı alıp gideceğim. O aptallarla yarım kalmış işimiz var." Merdivenlerden inerken arkasından seslendim. "Diego."
"Endişelenme , ufaklık." Gözden kayboldu. Five arkasından baktıktan sonra aklına bir şey gelmiş gibi Klaus'a döndü. "Baksana,babamla konuştuşunda kıyametten bahsetti mi?Nasıl olduğuna dair ipuçları falan?"
"Hayır , ipucu yok. Çok güzeş tıraş etti.Ama ipucu yok. " Five ise yüzüne bakıp merdivenlere ilerlemeye başladı. Bir anda duraksayıp bana baktı. "Geliyor musun?" Kafamı sallayıp arkasından ilerlediğim sırada Klaus'da bize seslendi. "Aslına bakarsan potansiyelim ve gerçek gücümün derinlerine inmememden bahsetti..." Arkamızdan o da geliyordu.
Five cebinden göz küresini çıkartırken konuştu. "Kıyametten nasıl haberi olabilir?"
"Bilmiyorum ama dinle , senin şu zamanda sıçrama olayın var ya , nasıl yapacağını nasıl bildin?" Aşağı indiğimizde önümüzde durdu.
"Bilmiyordum. Cidden ayık olsan bilirdin." Five ilerlemeye başladığında arkasından ilerledim. Burdan büyük bir ihtimalle evime gider üç günlük bir uykuya dalardım. Taşıma şirketim yani Five bırakırdı herhalde beni sonuçta en kolay yol.
"Ayığım zaten. Neredeyse iki gündür ayığım." Klaus'u hiç ayık görmediğim için çok inandırıcı gelmiyordu.
