2×05

80 20 36
                                    

Elliott'un evine geri gelmiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elliott'un evine geri gelmiştik. Koltukların birinde Diego ve Lila oturuyordu. Lila ,Diego'nun yarasıyla ilgilendiyordu. "Vanya'nın gitmesine izin mi verdiniz yani?"

Five etrafta volta atarken konuştu."Düşünmeye ihtiyacı var. Fikrini değiştiricektir,eminim." Mutfaktan içeriye elimde dondurma kabı ile girdim. "Sanmıyorum." Kendimi Diego ve Lila'nın karşısındaki koltuğa atıp ayaklarımı sehpaya uzattım.

"Peki ya peşindeki adamlar?"

"İsveçliler mi?" Komisyon tarafından bizi öldürmek için gönderilmişler. Özel güçleri olan birkaç insan için yeterli olduklarını sanmıyordum.

"Evet, peşine düşmeyecekleri ne malum?" Five Diego'nun sorusuna çok rahatca cevap verdi. "Düşebilirler."

Elliott ben hariç herkese kahve getirdi. Yaptığı kahveyi beğenmediğim için sanırım aramız bozulmuştu. "Kim göndermiş peki?" Lila bizim hayatımıza dair tabii ki hiçbir şey bilmiyordu. Sen olmak için nelerimi vermezdim.

"O konuda bir tahminim var." Komisyon. "Ama şu an önceliğimiz babamı bulup sorularımıza cevap almak çünkü her şey buna bağlı." Elindeki kahvesiyle yanıma oturduğunda kafamı göğsüne yaslayıp dondurmamı yemeye devam ettim.

Diego hatırlatmak için konuştu."Babamı buldum zaten." Five ile aynı anda cevapladık. "Ama gitmesine izin verdin." Tek kaşımı kaldırıp Diego'ya baktım. "Oturup konuşamadık bile."

"Beni bıçakladı." Bunu sanki babamla beyzbol oynadık der gibi söylemişti. Ne kadar normal bir aile olduğumuzu söylememe gerek var mı?

"Bu kadar beklemesine şaştım , içimizde kalmıştı." Five'ın söylediğine Lila ile gülerken Lila Five'a elini uzattı. "İyiydi." Five Lila'ya yargılayıcı bakışlar atıp konuyu çevirdi.

"Ama akşam nerede olacağını biliyorum." Elinde tuttuğu bir davetiyeyi Diego'ya uzattı. Balo gibi bir şeyin davetiyesiydi. Yolda gelirken anlatmıştı.

"Bunu nerden buldun?" Diego elindeki davetiyeye bakarken konuştu.

"Babam seni bıçaklarken ofisinde buldum." Five'ın söylediğine hafif kıkırdadığımda Diego Five'a baktı. "Ha ha."

"Hoyt Hillenkoetter ve Dallas Meksika Başkonsolosluğu sizi galaya davet ediyor." Diego davetiyenin üstünde yazanı okurken mutfağın kenarında bizi dinleyen Elliott konuştu. Orada olduğunu bile bilmiyordum.

"Dur, Hoyt Hillenkoetter mi?Ciddi misin?" Hepimiz ona döndüğümüzde Five sordu.  "Tanıyor musun?"

Lila davetiyeye bakıp şaşırdığını belli eden bir ses çıkarttı ve bana döndü. "Gitmeliyiz. Deniz ürünleri olacakmış." Five'ın kulağına yaklaşığ fısıldadım. "Diego ile sevgili olmasına şaşırmıyorum." Five söylediğime burnundan güldüğü sırada Elliot yanımıza yaklaştı.

"Hillenkoetter,Muhteşem 12'den." Kaşlarımı çattım. "Muhteşem 12 ne?" Doğmadığımız zamanda yaşamak zordu.

"Ne?Gizli bir komite." Elliot bizim bunu bilmememiz çok saçmaymış gibi davranıyordu. Babam belki öğretmiştir ama genelde tarihle alakalı şeyleri çalışmayı sevmiyordum.

The Electric Girl • F. HargreevesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin