1 Ekim 1989 saat 12'de dünya genelinde 44 kadın doğum yaptı. Bu kadınlardan hiçbiri o sabah hamile bile olmadığından dolayı bu olay çok sıra dışıydı.
Eksantrik milyarder ve maceraperest Sir Reginald Hargreeves , çocuklardan başarabildiği kadarını b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Number Five Five × Sloane
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chapter Song: It's a Cryin' Shame
Five ile Klaus'u bekliyorduk. O elinde tuttuğu gazeteyi okurken bende onun dizine yatmış moda dergisine bakıyordum. Bir yandanda radyoda çalan şarkıyı mırıldanıyorduk.
Huzurlu bir andı.
Bir anda sanki bir güç ile bize vurmuşlar gibi yerimizden sıçradık. "Bu ne be?" Dışarıya baktığımızda tüm inekler gitmişti. Five ile doğrulup arabadan indik.
"Bir gün olsun huzur bulamayacak mıyız be!" Five'ın isyanına karşılık iç çektik. "Bu sefer ne olduğunu da anlamıyoruz."
Five ellerini saçlarından geçirdi. "Ne olduğunu bulmamız lazım." Arkasını dönüp arabaya doğru ilerledi. Eline haritasını işaretlemek için getirdiği iki kalemi alığ bana döndü. "Yardım?"
"Başka seçeneğim varmış gibi?" Yanına ilerleyip kalemi aldım. "Tekrardan bir kıyametin olma olasılığını bulmalıyız." Kafamı salladığımda Five arabanın camında işlemler yapmaya başlamıştı bile. Bende onunla birlikte işlemleri çözüyordum.
İlk geldiğinde de basit matematik ile kıyametin sorumlusunu bulmaya çalışıyorduk. Dejavu yaşıyordum şuan.
Biz işlemleri yaparken arkamızdan Klaus'un bağırması ile duraksadım. "Five! Lorelai! Arabayı çalıştırın!" Uzaktan koşarak bize doğru geliyordu.
Arkasından ise tüm köyün erkekleri. "Five!" Yanımda duran Five o kadar odaklıydı ki duymamıştı. Kolumu dürttüğümde bana döndü. Sonrasında ise seslere.
Klaus yanımıza yaklaşırken Five arabaya binmek için şöför koltuğuna ilerledi. "Neden kimseyle anlaşamıyorsun?"
"Denedim. Gerçekten. Denedim!" Arabaya bindiğimde bir kadın koşarak yanımıza geliyordu. Klaus kadının yanına gittiğinde Five arabayı çalıştırıyordu.
Kadınla Klaus konuşurken camdan kafamı çıkartıp bağırdım. "Hadi!Klaus arabaya bin!"
Klaus koşarak arabaya bindiğinde Five hızlıca arabayı çalıştırdı. Arkama baktığım sırada Klaus konuştu. "Bu zaman akışı sırlarla dolu. Şuna bak annem ben doğmadan ölmüş!"
