1 Ekim 1989 saat 12'de dünya genelinde 44 kadın doğum yaptı. Bu kadınlardan hiçbiri o sabah hamile bile olmadığından dolayı bu olay çok sıra dışıydı.
Eksantrik milyarder ve maceraperest Sir Reginald Hargreeves , çocuklardan başarabildiği kadarını b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Number Seven Viktor × Christopher
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bürokratik saçmalık bunlar. Burada kriz yönetimiyle ilgili net bir talimat yok." Kurucunun kaldığı yeri arıyorduk. Burayı büyük hayal ediyorum demiştim. Geri alıyorum. Daha küçük olabilir mi lütfen.
"Lila,burada olmamalıyım. Ben bu işi bırakmıştım. Kurtulmuştum ve Lorelai ile güzel bir hayatım olacaktı ama bak,yine kaosun ortasındayım." Five ise uzun süredir söyleniyordu.
"Neden bu cehennemden kaçamıyorum?" Lila bana döndü. "Nasıl susuyor?"
"Susmuyor." Bir odaya girdiğimizde Five'ın gaz çıkarması ile ona döndük. Yüzümü buruşturarak ona baktığımda konuştu. "Pardon."
Bu an bir yerden tanıdık geliyordu. "Yüzleş Five. Kıyamet sorunları,kalbinin atmasını sağlayan tek şey. Lorelai'dan sonra." Düzelttim. "Benden bile önce geliyor."
"Herkes niye böyle diypr bilmiyorum. Aslında kaosu sevmem.Kargaşa istemiyorum...Emekli olmak istiyorum." Lila güldü. "Tabii,evet. Alışveriş ve vergilerle dolu normal bir hayat mı?Sıkıntıdan ölürsünüz. Sende dahil." Beni de gösterdiğinde omuz silktim. Benim aileyle zaten kaos kaçınılmazdı.
"Sen de aile saadetine uygun sayılmazsın." Önümüzdeki kapıyı açtığında içeriye girdik. Aşağı doğru merdivenleri inmeye başladık. "Belki de tavırla alakalıdır. Bilmiyorum ama konuşma tarzını biraz düşün derim. Çok sinir bozucu.Gelecekte üzerine düşünebileceğin bir şey." Lila konuşurken merdivenleri inmeyi bitirmiş ve karanlık bir yere gelmiştik.
Yerde duran doalbın üstünden geçtiğimizde Five sırıtarak bize baktı. "Niye sırıtıyorsun pislik?" Five eli ile karşıyı gösterdi. "Şu yüzden."
Sığınağı bulduğunu görünce konuştum. "Sonunda." Odaya doğru ilerlediğimizde Five dediğime güldü.
Lila yüz tarayıcısına yüzünü tarattığında makinadan alarm sesleri yükseldi. "Boku yedik."
Five'a döndüm. "Five iyi misin? Çok fazla terliyorsun ve kaşınıyorsun." Five tekrar gaz çıkarttığında farkındalıkla Five'a baktım. "Nereden tanıdık geldiğini buldum." Five'ın kolundan tutup yüz tarayıcısının önüne getirdiğimde o da büyük bir ihtimalle anlamıştı.
