~Bölüm-9: Zamana Karşı Koyamayanlar~
---❣️✈️❣️---
Zaman, kimi insana ilaç olurdu.
Yaralarını sarardı zaman onların, korkularını geçirirdi ve belki eski günleri anımsatırdı. Bazen insanlar zamanın ilaç olmasını dilerdi.
Zaman, kimi insana dert olurdu.
Her an, her saat, her dakika unutmak istediği şeyi karşısına çıkarırdı. Unutamazdı insan. Bazen insanlar zamanı istemezdi.
Zaman, bazen de unuttururdu.
Sadece unuturdunuz ve asla hatırlamazdınız. En küçük işaret bile bırakmazdı sizde. İşte bu zamana karşı koyamayanların başına gelirdi. Bazen insan sadece zamana karşı koymamak isterdi.
Ancak hiç bir zaman sonuncusu çok tercih edilen bir seçenek olmamıştı.
Çünkü insan yaşadığı onca şeyi tek bir kalemde silip atmayı seçmezdi. Anılar zihninde yer tutup onu oyalasın isterdi. Bazı zamanlar, gülümsemek için bir sebep olarak görürdü insanlar anıları. Bazıları da bu yüzden zamana karşı koyardı.
Fakat Bulut son mektubundan sonra zamana karşı koymayı bıraktı.
Anılar zihninden silinirken, o farkına varamadı. Çünkü zaman asla her şeyi tek kalemde almazdı. Yavaşça alırdı. Siz farkına bile varmadan.
Üniversite zamanlarıydı Bulut'un. Çevresi onunla sadece popülerliği için birlikte olmak isteyen kızlarla doluydu ve Bulut bundan nefret ediyordu. Çünkü bu tipler herkese yaranmaya çalışırdı.
Bulut'un Güneş'i olduğu için değil.
Sadece sevmediği için.
Bir kız sadece onunla arkadaştı. Popüler değilken bile onunla arkadaştı. Ne zaman bir çıkmaza düşse onu kaldırırdı o kız.
Güneş bunu yapmazdı değil, yapamazdı çünkü Bulut onun için her zaman ulaşılmaz birisi olmuştu. İkisi en yakın arkadaştılar ancak bir o kadar da uzaktılar.
O kız Eylül'dü. Eylül Aydın.
Tarihlerimizi ileri sarıyorum. 31 Aralık 2022
Bulut, katıldığı partide Eylül'ün yanına oturuyordu. Yılbaşına daha bir saat vardı. "Şuraya yazıyorum ki sizin aşkınız olay olacak." dedi Yusuf. Bulut kısa bir gülümseme fırlattı ona. "Elbette olacak," diyerek yanıtladı onu Eylül. "Ben ve Bulut'tan daha iyi çift mi olur?"
Ancak Bulut oralarla ilgilenmiyor gibiydi.
Gözü birkaç masa ötedeki arkadaş grubuna takılmıştı. Ortada duran şu siyah elbiseli kız, ne kadar da tanıdık geliyordu ona.
Oysa o kızı hayatında ilk defa görüyordu. Buna emindi.
Kızdan Eylül'e bahsetmedi.
Masaya döndüğünde herkes ona bakıyordu. "Dalmışım, neyi kaçırdım?" dedi saf bir sesle.
"Bakıyorum da gözün kayıyor Bulut Bey," dedi Mert. "Saçmalama Mert, sevgilimi aldatacak kadar salak değilim." Bulut'un cevabı Eylül'e yetmişti. Çünkü ona olan güveni sonsuzdu. Yani şimdilik.
"Sevgilim, ben lavaboya gidiyorum. Makyajımı tazeleyip geleceğim." dedi Eylül ve Sinem'e onunla gelmesi için el işareti yaptı. Masadan kalktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gökyüzü Masalı
RomantizmBir efsane vardır bilir misiniz? Kırmızı ip efsanesi. Eğer kader kırmızı ipini iki kişiye bağladıysa hayat ne yapar eder, o kişiyi kavuştururmuş. İşte, bizim hikayemizde kırmızı ipin hikayesi. Küçükken birbirinden ayrı düşen Bulut ve Güneş, kaderin...