11

70 5 0
                                    

Özgürü gördüğüm son an, aresi dövdüğü zamandı. Ve ben özgüre, aresi dövüyor diye kızmıştım. Bu konuda ben haksızdım ve şu an özgürden özür dilemem lazımdı. Ama kabul eder mi, etmez mi çelişkisi olduğu için soramıyordum. Bu da özgürün bana karşı nefret oluşturmasına ufak bir sebepti.

Abimin peşinden giderken aresin burnu hala kanıyordu. Işık aresin yanında durup yardım ederek yüzündeki kanları temizlemeye çalışırken bende abimle konuşmak için arkasından gidiyordum. Abime daha çok yaklaşınca abimin kolunu tuttum ve kendime çevirdim.

"Abi, özgüre birşey demeyecekmisin!"

"Neden diyeyim ki damla, ayrıca sen neden özgüre abi demiyorsun hala!"

"Konumuz bu değil, şu an Ares yerde kanlar içinde ve bunun sorumlusu özgür!"

"Damla ben gerekeni yapacağım özgürü tebrik edeceğim, sen karışma!"

Abimin bana söyledikleri sinirlenirimi oynatırken ara ara ışıkla arese bakıyordum. Işık hem ağlıyor, hemde aresin yüzündeki kanları temizliyordu.

"Abi şu kızın ve çocuğun halini ne zamana kadar görmezden gelebilirsin?" Derken baş parmağımla aresi ve ışığı gösterdim. Abim gösterdiğim yere bakarken ışığın ağlamasına çok üzülmüş olacak ki gözünü yavaşça kapattı ve konuştu.

"Sonra konuşacağız seninle, git arkadaşının yanına kız ağlamaktan beter olacak yoksa.."

"Tamam ama konuşacağız."

Işığın yanına gittim ve bir elimi ışığında omzuna koyarak aresin yüzüne tiksinerek baktım. Çünkü yüzü kanlar içinde ve çok iğrenç bir durumdaydı.

"Işık gerisini doktorlar halleder diye düşünüyorum hadi gel gidelim."

Işığı alıp evine götürürken arese son kez baktım ve konuştum. "Dikkat et kendine, eğer dikkat etmezsen daha çok bu hale gelirsin.."

Ares söylediğim son sözü duymuş olacak ki hafifçe dudaklarını birbirine bastırdı ve kafasının beton taşa çarpması için kafasını yavaşça yere indirdi ve tamamen bilincini kaybetmişti.

Işığı evine bıraktıktan sonra gözlerim sokakta özgürü aramaya başladı. Özgürü  ara sokakta büyük ağaçların altında oturmuş kara kara düşünürken görünce yanına gitmeye karar verdim. Özgürün yanına otururken konuştum. "Hayırdır böyle ara sokaklarda falan tek başına oturmalar.."

"Kimle oturmamı bekliyorsun damla?"

"Kimseyle."

"Sen neden geldin?"

"Arese yaptıkların yüzünden."

"Ne yapmışım ben damla?" Bu soruyla bakışlarımı yavaşça özgüre çevirince özgür de bakışlarını bana çevirdi. Bir süre dudaklarımızı kıpırdatmadık ama gözlerimiz konuşmuştu fakat ben onun gözlerinde hiçbir şey görmüyordum. Sanki boşluğa bakar gibi bana bakıyordu ve bu beni kötü hissettiriyordu.

"Çocuğun yüzü kanıyor, şu an yerde baygın ve bunu sen yaptın.."

"Madem ben yaptım, sen neden arese yardım etmedin de benim peşimden geldin?"

Sustum, bu söylediğine karşılık sadece susmuştum. Verecek cevabım yoktu çünkü haklıydı. Ben arese üzülürken özgürün peşinden gitmem, özgürü gerçekten şüpheye sokmuştu.

"Cevap versene damla."

"Susmakta bir cevap değil mi?"

"Verecek cevabın yok o yüzden susmayı tercih ediyorsun." Yavaşça ayağa kalktım ve özgürün yanından uzaklaşmak için evime doğru gitmeye karar verdim.

"Neden kaçıyorsun benden?"

Arkamı dönmeden özgürün cevabını kafamda tarttım. Daha sonra arkamı dönerek sorusunu cevapladım. "Kaçmak mı?"

Özgür ayağa kalkarak karşıma geçti. Bende tamamen bedenimi özgüre çevirerek bana verecek cevabını beklemeye başladım. "Evet sen benden kaçıyorsun ve bunu göremediğimi sanıyorsun."

"Senden kaçtığımı nerden uyduruyorsun abiciğim."

"İşine gelince abi, işine gelmeyince özgür kasap."

"Ne dediğini anlamıyorum ama gitmem lazım."

Arkamı dönüp gitmeye başlayınca özgürün arkamdan konuşmasıyla durmadan yürümeye devam ettim.

"Kaç sen kaç, bu sorunun cevabını ben öğreneceğim ama cevabı sana söylettireceğim duydun mu damla!"

Eve gidince kapıda abimi gördüm. Bana tek kaşını kaldırmış geç kalmamın cevabını öğrenmeye hazırlanmışken ben konuştum. "Işıklaydım."

"Işık ağladı diye yanına gittim orada değildin."

"Markete uğradım daha sonra."

"Seni rıza abinin marketinde görmedim."

Arkamdan kapıyı kapatıp yalanlar söylemek için kendimi hazırlayınca, abim sırtını duvarla mutfağın arasındaki kısa duvara dayayıp beni dinliyordu. "Burada bir tek rıza abinin marketi mi var?"

"Yalanlar uydurma damla, neredeydin diyorum!"

"Özgür abinin yanındaydım, oldu mu!"

"Sesini kıs önce, ayrıca neden özgürün yanındaydın bu aralar seni çok özgürün yanında görüyorum."

"Abi ne dediğinin farkında mısın, ayrıca arese yaptıklarından dolayı yanına gittim."

Abimin cevap vermesini beklemeden odama gitmek için yukarı çıktım.

Abimin Arkadaşı Yarı | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin