Bahar naz'dan
Öztürk malikanesinin kapısındayken korumalar beni zor içeri almışlardı.
Sinanın adını verdiğimde gözlerinden geçen hüzün fark edilmeyecek gibi değildi.
Ögrendiğume göre sinan burada kriz geçirmişti.
Ses kaydı ile hepsi neler olduğunu biliyordu.
Çok zor bir durumdu çünkü ortada suçlayabilecekleri kimse yoktu.
Kapıyı çaldığımda bir süre sonra, çalışan açmıştı.
" buyurun kimsiniz. "
" ben ömer bey ile görüşecektim. Müsait mi. "
" kimsiniz acaba. "
" sinan bozkurtun psikoloğuyum. "
Aynı hüzün, çalışanında gözlerinde belirmişti.
" ömer beye haber vereyim. Buyurun salona geçin. "
Teşekkür ederek işaret ettiği yere gittim.
Ferah bir yerdi, duvarda hem rabianın, hem tanımadığım bir delikanlının resmi vardı.
Asker kıyafetleri ile selam durmuştu.
Bir süre sonra ömer bey geldiğinde ayağa kalkıp el sıkıştık.
Çökmüş bir adam vardı karşımda, omuzları dik değildi. Göz altları şişti, bariz bir şekilde kilo verdiği belliydi.
" bir şey mi oldu kızım, hayır olsun. " dediğinde oturduk.
Sinan konusunda merhametleri, gözle görülmeye değerdi.
" sinan hakkında konuşmak için gelmiştim. Musait değilseniz- "
" o nasıl söz evladım, sinan hakkında her zaman müsaitiz. Bir şey mi oldu ona. Psikolog dedi çalışan ama... "
" sinanın nerede olduğunu biliyor musunuz. "
" evet, memleketinde. "
Bilmiyorlardı.
" değil. "
" nasıl değil. "
Derin bir nefes verdim.
" sinan şuan ruh ve sinir hastalıkları merkezinde, tedavi altında. " dediğimde gözleri titredi.
" nerede nerede. "
" girdiği bunalım, ve intihara teşebbüs ettiği için 8 ay önce hastaneye yatışı gerçekleşmişti. Size söylememi istemedi ama başka çarem yok. "
" memlekette dediler. Ama, neden söylemedi. Tedavi derken, durumu nasıl. "
" ilaçlarını içmiyor, her gece... vefat eden eşini görüp kriz geçiriyormuş. Dışarı çıkmıyor, yenek yemiyor. 8 ayda, 19 kilo vermiş. Bedeni çok yorgun. Sanki bir ölü gibi. "
Gözünden bir damla yaş aktığında hemen sildi.
" bize hiç bir şey söylenmedi. Haberimiz yoktu. "
" kızınızın vefatından kendini suçluyor, bu yüzden size daha fazla yük olmamak için söylememiş. Ömer bey... sinanın durumu çok kötü. Önceden tanışıyorduk, fakat gözle görülecek bile değil çok uzaktan fark edilecek derece güçsüzlüğü var. Ağlamaktan göz pınaları kurumak üzere ve bedeni artık iflas ediyor. "
" bizim yapabileceğimiz ne var kızım. Söyle en iyisini yapalım. "
" bugün konuşmaya gittim... ilaçlarını içmesi karşılığında istediği bir şeyi yapacaktım... bu yüzden buradayım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
benim ailem vatanımdır
Randomaile kurgusudur klasik bir şey yazıyorum umarım beğenirsiniz