0.3

612 50 30
                                    

Sohbetimiz biteli saatler olmuştu.Berkan ile Yunus'ta gitmişlerdi.Yanımda kanlı canlı duran Eylül'e bakmamaya çalışıyordum.

Kendisi milli voleybol takımın maçlarını geriye sara sara izliyordu.O yokken neler olduğunu büyük ihtimalle merak ettiğinden dolayı bütün maçları detaylı detaylı izliyordu.Onsuz ilk maç Hollanda ileydi.Duyduğum seslerden dolayı o olduğunu anlamıştım.Kız üzüntü içinde takımının kazanışını izliyordu.Adına cidden üzülmüştüm.

Konu bana gelirse ne tedavi olacağımı veya yarın ne yapacağımı dahi bilmiyordum.Hemşireler geliyordu.Serum takılıyor.Doktorlar gelip açıklama yapıyordu.Bana ne olduğu önemli değildi.Önemli olan ne zaman buradan çıkacağımdı.Büyük ihtimalle fizik tedavi ve dinlenme ile geçeceğini anlamıştım.Doktorlara göre ben buradan 3-4 hafta çıkamayacaktım.Buda benim iyice canımı sıkmıştı.Ne yapabileceğim birşey nede konuşacak bir şeyim vardı.Ben kendi zihnim ile konuşurken yanımda olduğunu unuttuğum Eylül konuştu.

"Çok sıkıcı biriyim değil mi?" diye sormuştu.Bi anda demesiyle sanki dilim tutulmuştu.Sadece kızın yüzüne bakıyordum.Oda cevap bekleyen gözlerle bana bakıyordu."Evet..Ay hayır yanlış oldu" dedim Of Barış birşeyi de düzgün yürüt be oğlum.Kız gülümseyedi.Aslında hakkında yazılanların aksinde çok sevecen birine benziyordu.Her zaman gülümsüyordu.Hatta çok güzel gülüyordu.Lan dur ben niye böyle düşünüyordum.

"Aslında sen göründüğünden iyi birisin" dedi.Bu şuan iltifat mıydı beni mi gömüyordu.Dalga geçercisine güldüm."Nasıl yani" diye sordum.Eylül'de gülümsedi."Maçlarda çok sert görünüyorsun çok dediğime bakma aşırı yani" dedi.Haklıydı şuanda.Ben bile kendi maçımı izlediğimde bakışlarım aşırı dehşetti."Öyle görünüyor olabilirim ama insanı dışına bakarak yargılamayacaksın" dedim.Kızın gülümsemesi yüzünden düşmüyordu.Bana tam cevap verecekken telefonun bildirimi konuşmamızı kesti.Gelen bildirim her neyse canını çok sıktığı belliydi.

"Ya şu yalan haberler iğrenç" demişti.Galiba hakkında yine asılsız haber yapılmıştı.Okuduğum bir haberde kendisinin takımdan dahil ayrıldığı yazıyordu.Ama hiç öyle birşey ortada yoktu."Maalesef öyle" dedim.Telefonunu kapatarak sedyenin diğer tarafına attı."Doğru dedin aslında insanları dışına göre yargılamayacaksın" dedi.Bu bakış açısını sevmiştim.

"Ee nasıl birisin Barış Alper nasıl bir kişiliğe sahipsin" dedi.Hiç beklediğim bir soru değildi."Soru biraz garip oldu kusura bakma sohbet olsun diye dedim" şuan fark etmiştim.Eylül hiç bahsettikleri gibi biri değildi.Nazik birine benziyordu.

Arin Eylül Bal

Hala inanamıyordum.Barış Alper benim yanımdaydı.En sevdiğim futbolcuydu.Onu sıkı sıkı futbol uygulamalarından takip ediyordum.Fotoğraflarından ayrı bir havası vardı.Parfümünün kokusu o kadar farklıydı ki.Herhangi bir yerde burnuma gelse tanırdım.

Sadece bana bakıyordu.Her sohbeti devam ettirmeye çalıştığım da bana bakıyordu.Ben maçları izlerken bile sadece bana baktığını fark etmiştim.Ama bi güzel bakıyordu.

"Ben düz biriyim galiba bir özelliğim yok insanların abartığı biçimde" diye bana cevap vermişti.Bence düz bir insan değildi.Hatta hiç değildi.Sanki insanların gözünde onu farklılaştıran birşey vardı."Bence değilsin karşıma bir kaç fan hesap çıkmıştı önceden" diye söze başladım.Hayır ben kendim izliyordum.Karşıma çıkmamıştı."Orda baya böyle övülüyordun,milli maçlar da çok iyi olduğun falan yazıyordu" dememle gözlerini yere eylemesi bir oldu.Galiba yanlışlıkla yarasına tuz basmıştım.

"Aa şey o anlamda demedim yani özür dilerim yarana tuz basmış gibi oldum" dedim.Bana baktı.Üzüntü içinde bir küçük gülümseme attı."Sorun yok" diyebilmişti sadece.Bu yıl büyük ihtimalle milli takımda olmayacaktı.Bu da onu üzüyordu.Aynı benim gibiydi.

Bal | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin