20. Gizli Görev

38 5 0
                                    

Oylamayı ve yorum yapmayı
unutmayın🫶🏻
Keyifli okumalar🤍

⚔️Gizli Görev⚔️

Zihnime hücum eden korku dalgaları düşünmemi engelliyordu. Sakinleşmeliyim, buraya ne için geldiğini unutma. Yapman gerekeni yap. Belimde hissettiğim demirin sert ucunun titremesiyle, onu tutanın pek kararlı biri olmadığını anlamıştım. Ucu fazla sivri değildi.

Bu da karşımda olanın süvari ve ya bir asker olmadığını gösteriyordu. Yavaş adımlarla arkama döndüğümde korku içinde büyüyen gözler, titreyen bir çift el karşısında rahatlamıştım. Fazla zor olmayacaktı.

“Kimsin sen?” Sonunda titreyen sesiyle sorduğu soruyu göstererek anlatmak kararı almıştım. “Şimdi böyle ki, bunu göstersem daha iyi olur,” derken sözlerim daha bitmeden elimdeki hançeri ona doğru savurdum.

Vuruşumdan kıl payı kurtuldu, gözleri şaşkındı. Geniş omuzları ve kararsız bakışlarıyla o da elindeki kılıçla savaş pozisyonuna geçmişti.

Ama ben çoktan saldırıya geçmiştim bile. Hızla vurduğum her darbe onu daha savunmasız kılarken, o ise yalnız hayatta kalmak içgüdüsüyle karşılık veriyordu.

Vuruşlarına bakılırsa fazla tecrübesizdi, yalnız vuruşlarımdan kaçınarak kendini savunmaya çalışıyordu. Bu işi fazla uzatmamak için birkaç dakika içinde onu savunmasız bırakarak yere sermiştim.

Adam geriye doğru hareket edip yere yuvarlanan kılıcını almaya çalışırken ayağıma kolunu bastırıp kılıcı kapmıştım. O körelmiş kılıcını boynuna dayarken nefesi kesilmiş, gözleri korkuyla titriyordu. Beni öldürmek gibi bir niyeti yoktu, zaten bu kılıçla bir yerimi bile zor keserdi.

“Savaşmayı bilmiyorsun, ama cesaretin takdire şayan,” dedim soğukkanlıca. “Ama bu savunma seni fazla hayatta tutmaz.” “Ne istiyorsun?” demişti titreyen sesiyle, sonra gözleri kıyafetlerimde dolaşarak korkuyla büyümüştü.
Birden karşımda diz çöküp ağlayarak yalvarınca olanları idrak etmem uzun sürmedi.

“Yemin ederim ki, her şey hazır. Xenon’dan yalnızca 2 gün istemiştim. Bir gün de yeter zaten hepsi bitti. Canımı bağışlayın. Ömrüm boyunca kraliçeye hizmet ettim.

Hâlâ ona çalışıyorum. Yalnız bir hata yaptım, o hata bir daha tekrarlanmayacak. Yemin ederim ki bir daha olmayacak,” gözlerinden yaşlar akarken sözlerinin sonunu anlayamamıştım.

Kıyafetlerimden dolayı kraliçenin askerlerinden olduğumu düşünmüş demek. Anlaşılan Xenon burada yoktu. Eğer oyunu devam ettirirsem Xenon’un yerini ondan öğrenebilirdim. Köpek gibi kraliçeye sadık birini ölüme tehdit edip konuşturmak zor olacaktı.

Sesimi sertleştirerek konuştum. “Hasılat ne zaman hazır olur?” “Neredeyse hepsi hazır. Yalnız özel silahlarda sorunlar oluştu ama halledeceğim.” “Xenon bu gece hasılatı yapmanı istiyor,” dedim.

Eğer iki gün içinde adamları gelecekse silahların kesinlikle onun eline geçmesine izin vermezdim. Acaba ne kadar silah vardı? “Kendi mahzenine mi taşınacak?” diye sordu. “Hayır, fazla dikkat çekmemek için adamları buradan kendileri alacak.”

“Ama 2 gün sonra  geleceklerini söylemişti.” Demesiyle hızla durumu toparlamaya çalıştım. “Bize emir böyle verildi, yarın gelecekler ve buradan ayrılma,” dememle kafasını olumlu anlamda salladı.

“Hasılat için tahmini kaç adam gerekiyor?” diye sorduğumda hiçbir şeyden şüphelenmemiş, kafasında hesap yapmaya çalışıyordu.

“4890 silah mevcut. Her sandıkta 110 silah var, 10 adam yeter,” silahların sayısını duyunca şokla gözlerim büyürken, bunu gizlemek için başımı sallamıştım. Xenona çalışan korkak adamın teki olduğunu biliyordum.

Yıldızların SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin