2.6 | ölüm fermanı
2024
İtalyaSoğuk hava yüzüme çarptıkça biraz da olsa kendime gelebilmiştim. Cenova'nın havası ruhuma dokunuyordu, ben burdayım seninleyim diyordu sanki bana.
Önümde duran araba kornaya bastığında gülümseyerek yerimden kalkıp, arabanın ön koltuğuna yerleştim.
Gülümsemesi yüzüne yerleşirken kafasındaki bereye kaydı gözlerim. Galatasaray armalı bereye.
'Galatasaray'dan vazgeçemiyorsun asla değil mi?' Kahkahasıyla bana karşılık vermiş bende onunla beraber gülmeye başlamıştım.
'Naber?'
'İyidir senden?' Kemerimi taktıktan sonra, arabayı çalıştırmasıyla derin bir nefes aldım.
'Büyük gün.' Kendi kendine mırıldanarak direksiyonda ritim tutmaya başladı. 'Genoa sözleşmeyi beş yıldan üç yıla indirdi Cenk Abi'nin ısrarlarına dayanamayıp.'
'Tebrik ederim. Galatasaray'ına çabuk kavuşucaksın desene.'
'Yani öyle tabi de.' Kaşlarını çattı. 'Sen iyi misin gerçekten?'
'İyiyim gerçekten. Hem teşekkür ederim.' Bu seferde çatılan kaşları şaşkınlıkla havalandı.
'Neden?'
'Yanımdasın. Yanımda oldun. Hastaneye gidip geliyorsun benimle birlikte. Asla yalnız bırakmadın. Teşekkür ederim gerçekten.' Derin bir nefes aldı ve kırmızı ışıktan dolayı arabayı durdurup bana döndü.
'Hep burdayım ben. Hem Can için, hem de senin için. Yalnız değilsin.' Yanan yeşil ışıkla birlikte harekete geçmesiyle gülümsemem suratımda daha da büyüdü.
Kısa süreli sessizliğin ardından arabayı hastane önüne park etmişti.
'Burda beklememi ister misin?'
'Hayır, akşam teyzem beni bırakır eve.'
'İçim rahat etmez ama.' Elini elimle buluşturup başımın üzerine öpücük kondurdu.
'Etsin Berkan. Bir şey olmaz buralardayım tüm gün zaten.'
'Antrenmanlara önümüzdeki hafta başlayacağım. Sana gidiyorum ve bakıcıyı gönderip Can'la vakit geçiriyorum o zaman.' Gülümsemem küçük bir tebessüme dönüşürken elimi elinden çekip kapıyı açtım.
'Nasıl istersen. Görüşürüz.'
'Görüşürüz.'
Arabanın kapısını kapatıp hastaneye girip cerrahi katına çıktım. Şef odasına geldiğimde duyduğum bağırışmalarla yine bizimkilerden biriyle konuştuğunu anladım.
Kapıdaki yazıya gözlerim kaydı. Emel Demirci. Annemin hem en yakın arkadaşı hem de benim için teyzeden farkı olmayan o mükemmel insan.
Kapıyı çalıp içeri girdiğimde sarı saçlarını tokasıyla toplayıp, önündeki koltuğu oturmam için gösterdi. Ben yerime oturduğumda telefondan yükselen sesle birlikte kaşlarımı çattım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
secrète | barış alper yılmaz
Lãng mạn•secrète serisinin ilk kitabıdır• 'Lütfen git.' Adam hızla kafasını iki yana salladı. 'Gidemem, zehrim ikimizi de ele geçirmişken hiçbir yere gidemem artık.'