0.4 hastalık
2024
Berkan'ın beni yatağa bıraktığı pozisyonumu değiştirmemiştim. Konuşmalarından ve seslerden anladığım kadarıyla Barış salonda uyumuş, Berkan ise yanıma geri gelmişti.
En son dayanamayacağımı anlayınca yataktan kalkıp salona geçtim. Nasıl geceleri bu kadar rahat uyuyabiliyordu. Sen neden uyuyamıyorsun? Karanlıkta bile seçebildiğim belirgin yüz hatlarını dikkatlice incelemeye başladım. Saçlarıyla oynamayı çok seviyordum, gülümsemesini, bana dokunuşunu.
'Daha ne kadar beni öyle uzaktan izleyeceksin?' Diye mırıldandı. Sesi boğuk ama kararlıydı, bir tür cesaret arayışında gibiydi.
Yanına oturdum ve hızla elimle ağzını kapattım. 'Sessiz ol. Hem derdin ne senin? Ne işin var burada Barış?' Ağzında olan elimi tutup çektiği anda konuşmaya devam etti.
'Bana dokunuyor, beni öpüyor diyorsun ama daha aynı yataktayken bile sana sarılmıyor Mira.'
'Bunları görmek için mi geldin?'
'Evet bunun için geldim.' Derin bir nefes aldı, bir an için göğsümün her yerine yayılan soğuk bir şok hissettim. O an, içimdeki nefretten çok, ona karşı duyduğum o karşı konulmaz çekim, beynimi sarmaya başlamıştı. 'Ayrıca.' Tişörtümden içeriye soktuğu buz gibi ellerini ateş içinde yanan vücudum ile buluşturup konuşmaya devam etti. 'Sana benden başka kimsenin dokunmasına izin vermezsin sen.' Eli çıplak sırtımda gezerken vücudum onun için yanıp tutuşmaya başlamıştı bile. 'Alev alıyorum doktor, söndür ateşimi.'
'Yapma, lütfen.' Diye fısıldadım. Ama kelimelerim boştu, ruhumun her bir köşesi ondaydı. Yattığı yerden kalkıp dudaklarını boynuma yöneltti. 'Barış.' Gücümü iyice kaybetmiştim, tek yaptığım ona yalvarmaktı. 'Burada olmaz, Berkan içerideyken olmaz.' Sesim, içimdeki korkuyu tam olarak yansıtmıyordu.
'Uykusu çok ağır, uyanmaz bile. Biliyorsun.' Boynumdan yukarıya doğru yavaş yavaş öperek dudaklarıma yaklaştı. 'Sana ihtiyacım var güzelim. Bu gece benim ol.' Konuştukça dudakları dudaklarıma değiyor ve her geçen saniye, içimdeki nefreti daha da arttırıyordu. Bu bilinçli bir seçim değil bir dürtüydü sanki. Günaha davet etmek bu yaptığın Barış yapma.
Titreyen kollarımı omuzlarına yerleştirip davetini kabul ettim. Ellerim saçları arasında dolaşırken eli belime daha sıkı dolanmıştı. Kucağına geçmek için hamle yaptığım sırada sesi odayı doldurdu.
'Mira? Hay sikeyim nerde bu ışık.'
2023
'Bir dakika ya! Haksızlık bu yaptığın ama!' Yemekten sonra sahile inmiş, kumların üzerinde taş kâğıt makas oynuyorduk.
'Mızıkçısın Doktor, sana bunu daha önce söyleyen oldu mu?' Hafif çakırkeyifliğin verdiği cesaretle omzuna bir yumruk atmıştım. Vurmamın ardından kendini sırt üstü kumlara bırakmıştı.
'Doktor, bul derdime bir çare baksana ne hale getirdin beni.' Söylediği şeye karşılık kahkahayı patlatmıştım bile, o da kahkahama eşlik ederken yanına uzanmıştım.
Elimle yıldızları gösterip konuşmaya başladım. 'Annem küçükken bir yıldız olduğumu söylerdi, etrafıma ışık saçtığımı, beni gören herkesin neşesini yerine getirdiğimi.' Ama en çok da onun neşesini çaldığımı.
'Bence haklı.' Söylediği şeye karşılık kafamı ona çevirdim. 'Neşemi yerine getirdin. Uzun zamandır bu kadar güzel vakit geçirdiğimi hatırlamıyorum.' dudaklarımız arasında çok az bir mesafe vardı. Gözleri dudaklarıma kaydığında bende aynı şekilde onun dudaklarına kenetlenmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/372686514-288-k506555.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secrète | barış alper yılmaz
Romance'Lütfen git.' Adam hızla kafasını iki yana salladı. 'Gidemem, zehrim ikimizi de ele geçirmişken hiçbir yere gidemem artık.'