Adamın kucağındaydı ve öpülüyordu...
Kalp atışları delirmiş gibi hızlanırken ilk kez bir tepki verip dudaklarını
araladı, Yaman zevkle dilini aradan yollayınca bu his yüzünden şaşkına
döndü. Elleri terliyor, içinde bir şeyler kıpır kıpır oluyordu.
Adamın omuzlarına tutunduğunda sağlam kolunu beline sarıp daha da çekti kendine. 'Ne olursa olsun' diyerek kendini hislerine bıraktı ve ona karşılık verdi. Kendi dilini ağzını keşfeden dile sürttüğünde adamın tadını aldı,
boğazdan çıkan bir sesle inlemesine mani olamamıştı.
Yaman onu incitmemek için çaba gösteriyor, kendini tutmaya çalışıyordu.
Belini sıkıca tutup hislerine uyarak oğlanın dilini kendi ağzına çekti ve
nazikçe emdi. Ahmet artık direnmeyi tamamen bırakmıştı, içindeki kıpırtılar yüzünden sertleşen aletini adamın karnına doğru sürtüp inledi.
En son liseye giderken böyle olmuştu, o da arkadaşı bir yetişkin filmi izletmişti onlara. Ama şuan delirecek kadar arzu dolu hissediyordu, kendini titreyerek adama sürtüyor ağzının içine inliyordu.
Bir anda beyninde şimşekler çaktı, ne yapıyordu böyle. Kendini adamdan
kopartıp geriye attı ve koşar adım banyoya kaçtı. Yaman öylece kalakalmıştı, derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Banyo kapısını hafifçe tıklatıp cevap bekledi, Ahmet lavaboya dayadığı elleriyle kızarmış ve şişmiş olan dudaklarına bakıyordu.
"Güzelim, özür dilerim. Tutamadım kendimi, o kadar hasretim ki sana... bir an gerçekten karşılık verdiğini bile düşündüm. Ben başka odada kalırım bu gece, kendini hiçbir şey yapmak zorunda hissetme lütfen..." Yaman yutkunup odanın kapısına ilerlerken banyonun kapısı açıldı.
"Karşılık verdim zaten amına koyayım, tamam dedim bir kere. Ben lafımdan
dönmem, sadece çok yoğun hissettim. O yüzden kaçar gibi uzaklaştım." Ahmet burnunu çekip dağ gibi dikilen adama baktı."İyi misin lan... Yaman..." ismini sertçe de söylese gülümsemişti adam.
"Hayal etmedim yani bu sefer, ohh rahatladım. Hayal sandım yine, neyse ben karşı odada kalırım bu gece." Ahmet kaşlarını çatmıştı bile, kolu falan mı acıyordu yoksa?
"Koluna çarparım diye korkuyorsan, merak etme. Deli yatmıyorum biliyorsun ki..." Ahmet put gibi yatıp, yattığı şekilde de geri uyanan bir adamdı.
"Yok... sen rahatsız hissetme diye..." adamın düşünceli haliyle gülümsedi.
Biliyordu tabi onunla uyumak istediğini, sonuçta günlerdir onunla uyuyordu.
Ahmet alışkındı birisiyle uyumaya, sonuçta kalabalık bir ailelerdi. Ama
Yaman... Ahmet'in boynuna doğru sokuluyordu durmadan, nefesini teninde hissettikçe yutkunası geliyordu.
"Alıştım senin sırnaşık uyumana, sıkıntı yok. Bozma rahatını..." ona alıştığını
asla söyleyemezdi. Maço tavırları tam gaz devam ediyordu işte, o demişti...
olmazdı ondan öyle cilveli bir kucak oğlanı...
Elini sakalına atıp sürttü, traş mı olsaydı... iç çekip adama baktı. Sargılı
koluna rağmen ona şefkatle bakıyordu, kendisi olsa buna sebep olanı dövmüş
olurdu. Adam ona kıyamıyordu hala, dev cüssesine rağmen pamuk gibiydi
ona karşı.
"Ben bir traş olayım." Elini kolunu meşgul etmiş olurdu hem, biraz
oyalanırdı.
"Ooohhh, mis gibi yanaklarının tadına bakarım bende." Adama dönüp merakla baktı, cidden çocuk gibi sırıtıyordu.
Kafasını sallayıp banyoya geçti, yavaş ve sakin hareketlerle traşını oldu. Yüzüne geçen sefer sürdüğü kremi de sürdüğünde bitmişti bile, çok çabuk
geçmişti zaman...
"Bakayım güzelime..." Yaman gördüğü pürüzsüz tenle yutkundu.
"Şimdi.. üzgünüm ama senin bu yanaklar biraz kızaracak güzelliğim..." ne olduğunu anlamadan yanağına kapanan dişleri hissetti ve ömründe ilk kez tiz bir çığlık attı.
"Ayyyyyyyy...." elini ağzına kapatıp gözlerini utançla yumarken yanağında
duran dişler çekildi ve yerini içli öpüşlere bıraktı.
Orada lavaboya yaslanmış halde adamın yanaklarını öpmesine izin
verirken... bu hisse gerçekten alışabileceğini fark etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kucak Oğlanı
RandomKadın nüfusunun azaldığı bu çağda, çok erkek çocuğu olanlar narin görünen oğullarını Kucak Oğlanı olarak satmak zorunda kalıyordu... Melih ise bu olaya gönüllü olmuştu, balbaş olduğunu bilmeden.... Balbaş.... doğurgan olan erkeklerdi ve nadir bulunu...