Alışveriş- Yaman ve Ahmet

2K 307 28
                                    

Ahmet kabullenmeden sonra rahatlamış hissediyordu, aslında adamı hissetmeye hevesliydi bu aralar. Sabahları onunla sarılarak uyanmak onu mutlu etmeye başlamıştı, Melih'in neden Mustafa'nın kucağına gitmek için bu kadar hevesli olmasını anlamaya başlamıştı.

Yine de bunları düşünürken kızarıyordu, Yaman o kızardıkça kendini zorlukla uzak tutuyordu oğlandan. Onun yakınlaşmasından sonra ona alan tanımaya karar vermişti.

"Ağam...." Ahmet kafasını kapıdan uzatıp bakınca gülümsedi.

"Gel güzel gözlüm, bir şey mi var?" Ahmet çekiniyordu biraz.

"Çarşıya gitmem lazım." Yaman hemen ayaklandı.

"Nereye istiyorsan gidelim." Ahmet adamı omuzlarından bastırıp oturttu koltuğuna geri.

"Ben yalnız gitmek istiyorum, alacaklarım var. Birde şey..." kafasını yere doğru eğdi.

"Cüzdanını aç..." Ahmet merakla cüzdanını açtığında yutkundu, çok düşünceliydi adam.

"Lan ne ara, hiç aklıma da gelmedi." Yaman oğlanın yanağını okşadı, uzanıp dudaklarını öptü hafifçe.

"Geldiğin hafta koydum, ne lazım olursa eksik hissetme dedim. Şifresi gün ve ay olarak doğum tarihin." Ahmet gülümseyip adamın çenesini sıkıca tuttu.

"Sen harika bir adamsın Yaman.." minik bir öpücük kondurdu dudağına.

"Şahin seninle gelecek, arabada bekler seni. Yalnız gitmek yok, ortadan kaybolma ve geç kalma. Özlerim yoksa.." Ahmet kafasını eğip adama baktı.

"Geri dönmesem ne yapardın?" Merak ediyordu sadece, tabi ki geri dönecekti.

"Ölürdüm... kokunu içime çekip, teninin sıcaklığını, tadını almışken benden gitsen... ölürdüm güzelim." Gözleri doldu oğlanın, uzanıp adamın boynuna sarıldı ve boynunu öptü.

"Acaba gitmesen de kucağıma mı gelsen?" Yaman sırıtıyordu bunu sorarken, ciddi değildi.

"Akşam gelirim, merak etme ağam." Muzip bir sesle konuşan oğlan kollarını çözüp kapıya doğru ilerledi, tam çıkacakken geri döndü.

"Teşekkürler, anlayışın için." Yaman sadece gülümseyerek cevap verdi.

Ahmet dışarı çıktığında kapıda araba ve Şahin hazır bekliyordu. Arabanın arka kapısını onun için açınca geçip oturdu.

"Ağam çarşıya dedi, doğru mudur ağam?" Kafasını salladı, sonra cevapladı.

"Merkezdeki büyük çarşıya gidelim, alacaklarım var. Sen otoparkta beklersin." Adam kafasını sallayıp dikkatini yola verdi.

Çarşıda mağaza mağaza gezip istediklerini aldı, önce ikisi için aynı üstlerden aldı. Bazen aynı giyinmek istiyordu adamla, ikisi için aynı renk gömlekler aldı. Pijama takımlarını da alıp çıktığında Şahin'i gördü, sinirle poşetleri adama verip arabaya yolladı.

"İlle utandıracaksınız amına koyayım..." diyerek etrafına bakındı, ileride aradığı mağazayı gördü, oğlanlar için dantelliler ve daha fazlası vardı.

İçeri girip gezinmeye başladı, cidden binlerce model vardı. Dantel, tül, saten, transparan, sadece iplerden oluşan çamaşırlar bile vardı.

Tam o anda Melih'i gördü, ikiside utançla başka yönlere kaçıştı. Hoşuna giden herşeyi sepete atıyordu, ikinci kez düşünmüyordu bile Ahmet. Düşünemeyecek kadar utanmıştı...

Kasada kardeşini tekrar gördü, onun da kendisi gibi sepeti ağzına kadar doluydu. Elleri kolları bile doluydu oğlanın, utançla güldüler birbirlerine. Oradan çıkıp birer kahve içtiler, bol bol sohbet ettiler.

Konağa doğru yola çıkarken heyecanlıydı Ahmet, içi kıpır kıpırdı. Poşetleri alıp doğruca odasına geçti, çamaşır torbasını alıp banyoya ilerledi. Hemen denemek istiyordu, merakla yanıyordu.

Soyunup, gördüğü andan beri giymek için merak duyduğu çamaşırı aldı poşetten. Mürdüm renginde, dantelden bir baksırdı. Üstüne giyip aynadan baktı, çok.... harika duruyordu.

Odanın açılan kapısıyla panikledi, kapıda asılı duran bornozu kapıp üstüne geçirdi. Yaman ise yanına bile uğramadan odaya çıkan oğlanı merak etmişti.

Kapıyı çaldı, usulca açıldı içeriden. Kıpkırmızı olmuş oğlana ve arkasındaki lavaboda duran, içinden danteller, satenler sarkan poşete baktı. Vücudunu ateş bastı bir anda, kararan gözlerle banyoya girdi.

"Bende duş alacaktım..." kesik nefesiyle yutkundu Yaman, Ahmet'in bahanesine inanmamıştı.

Uzanıp bornozun kuşağını çözdü ağır hareketlerle, Ahmet bu erotik gerilim yüzünden nefesini tutmuştu resmen...

Gördüğü çamaşır aklını başından aldı, parmaklarını dantelin üstünde gezdirdi usulca. Sakladığından çok şeyi ortaya seriyordu, elini yüzüne atıp sertçe ovuşturdu. Delirmenin ötesine geçecekti bu gidişle, geri geri banyodan çıktı o yüzden.

Ahmet ondan uzaklaşan adamı ısırdığı dudaklarıyla izledi, deli ağa artık daha da delirmişti anlaşılan....

Kucak OğlanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin