1.4

187 11 0
                                    

-Ece'den-

Telefonuma gelen bildirim sesiyle huzursuzca kıpırdandım. Daha doğrusu kıpırdanmaya çalıştım çünkü Keremin belime sardığı kolları buna izin vermemişti. Kerem demişken, dün gece ne yaşanmıştı öyle..

Keremi uyandırmamaya özen göstererek kollarının arasından kalktım. Komidinin üstündeki telefonumu şortumun cebine atıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya geçtim.

Yüzüme şiddetli bir şekilde su vurduktan sonra başımın çatlayacak gibi ağrıdığını fark etmiştim. Kendimi rahatlatmak istercesine şakaklarımı ovalasamda pek bi faydası olmamıştı. Banyodan çıkıp mutfağa indim. Çekmecenden aldığım ağrı kesiciyi içtikten sonra aklıma beni uyandıran bildirimin gelmesiyle cebimdeki telefonumu çıkardım.
Yabancı numaraydı. Kimdiki bu?

+507..
Ece bi bakar mısın?

Kimsin?

+507..
Arda ben.
Ece sana çok ihtiyacım var
Sahile gelebilir misin?


Alayla gülüp göz devirdim. Aynen amk bende salaktım gelecektim çünkü. Bu çocuk iyice beni aptal zannetmeye başlamıştı. Ayrıca neydi bu şimdi. 9 ay sonra derdi neydi de yazmıştı?

+507..
Ece bak biliyorum ne alaka
diyorsun ama gercekten sana
İhtiyacim var. Annem vefat etti
Ece. Senden baska kimse anlamaz
beni.
Lütfen gel..

Annem mi vefat etti dedi o.. bu çok ağır bir şeydi. Dediği gibi çok iyi anlardım onu. Bende yaşamıştım çünkü. Evet çok küçüktüm, belki resimleri olmasa hatırlamazdım bile ama yinede o boşluk her zaman varlığını hissettiriyor. Geçmişim olan birini böyle bi günde yalnız bırakmazdım.

Yarım saate ordayım.

+507..
Çok teşekkür ederim.

Mesajını beğenip yatak odasına doğru adımladım. Bir kağıda "kusura bakma sevgilim, acil bir işim çıktı. Erken dönemeyebilirim. Seni seviyorum." Yazıp telefonunun üstüne koydum. Sessizce dolabımdan birkaç parça kıyafet alıp banyoda giyindim.

...

Arda'nın söylediği sahile gelmiştim ve onu bekliyordum. Omzumda hissettiğim elle arkamı döndüm. Karşımda duran Arda bana sarılınca duraksadım. Tamam eski sevgilimle bu konumda olmam hoş değildi, hatta Kerem görse fazlasıyla yanlış anlayabilirdi ama o artık benim için sıradan birisiydi. Ve böyle bi durumdayken onu boşlukta bırakamazdım. Kollarımı beline sarıp sarılmasına karşılık verdim.

"Geldiğin için çok teşekkür ederim."

"Anlatmak ister misin?" Geri çekilip yüzüme baktı.

"Bazı şeyleri kazanmak zor, kaybetmekse çok kolay biliyor musun Ece?"

Neyi kastettiğini anlamamıştım. Annesiyle ilgili birşey miydi bu?

"Mesela ben seni çok zor elde etmiştim ama Esra yüzünden kolayca kaybettim."

Sinirlerim iyice geriliyordu. Annesi vefat etmişken kendisi nasıl benim karşıma geçip böyle saçma sapan konuşabiliyordu?

"Ne saçmalıyorsun sen Arda?"

Yüzüme bakıp sırıtmasıyla içimden sessizce sabır çektim. Ben buraya annesiyle ilgili teselli vermek için gelmiştim. Olup bitmiş meseleleri konuşmak için degil.

Uzaktan Uzaktan.. | Kerem Aktürkoglu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin