-Kerem'den-
Yunusun da masadan kalkmasıyla Ece ile başbaşa kalmıştık. Seldayla geldiğini ve saat gecenin bir yarısı olduğunu düşünürsek, onu eve bırakmayı teklif edebilirdim. Kabul eder miydi bilmiyordum. Sonuçta arkadaş ortamımızda en samimi olmayan ikiliydik. Oysa benim samimi olmak istediğim tek kişiydi. Buğlem varken bu pek mümkün gözükmüyordu. Ece karakterli bir kızdı ve eski arkadaşının flörtüyle çıkmazdı. Sahi.. kız arkadaşım olduğunu söylemişti ama işin aslı başkaydı.
Düşüncelerimi bi kenara bırakıp daha fazla sessiz kalmamak adına kararsızlıkla Ece'ye dönüp sordum,
"Biraz daha oturalım mı?"
"Buğlem kıskanç bi kadın, senin için sıkıntı olabilir"
Buğlem'in kıskanç olduğunu biliyordum ama bu onu ilgilendirmezdi. Kendisi benim için sıradan bi arkadaştan fazlası değildi. Gel bide bunu insanlara anlat işte.
"Onu ilgilendirmez, bana karışamaz"
"Gayette ilgilendirir. Ben olsam bende erkek arkadaşımın başka bi kadınla gecenin bi yarısı bi mekanda başbaşa oturmasını istemezdim" söylediği şeyle bulunduğumuz konumun bir kez daha farkına varıp hafifçe gülümsedim.
"Erkek arkadaşı olsaydım ilgilendirirdi, ama değilim."
Söylediğim şeyden sonra yüzü şaşkın bi ifadeye bürünmüştü. Bunu dememi beklemiyordu belli ki.
"Nasıl erkek arkadaşı değilsin? Bize kendini tanıtırken bastıra bastıra Kerem'in kız arkadaşıyım dedi ve sen hiçbir şey demedin?"
Heh, bende bu soru ne zaman gelicek diye merak ediyordum. Ona anlatıcaktım. Henüz hiçbir şeyi değildim ama yinede ondan gizlim saklım olsun istemiyordum.
"Bak Ece, Buğlem biraz sıkıntılı bi kişiliğe sahip. Uzun zamandır benden hoşlanıyor. Ailelerimiz arasındaki samimiyetten dolayı her ne kadar uzak durmak istesem de başaramıyorum. Benim için tek çözüm ona ayak uydurmak."
Söylediğim şeylerden sonra pek şaşırmış gibi durmuyordu
"Demek o yüzden çocuklar bu gün sürekli onu susturmaya çalıştılar"
"Evet, bizimkiler pek sevmez onu. Hoş benimde bayıldığım söylenemez."
Ece histerik bi gülümsemeyle konuştu "Buğlem'in nasıl bi kişiliği olduğunu senden sonra en iyi ben bilirim"
"Ne geçti ki aranızda"
"Lise 2 deyken çok yakın olmamıza rağmen sevgilimle çıkmıştı." Söylediği şeylerle şokla gözlerim açıldı. Tamam değişik bir kız olduğunu biliyordum ama bu kadarını bende beklemiyordum.
"Nasıl yani? Sevgilin, seni yakın arkadaşınla mı aldattı?"
"Yani evet biraz öyle oldu" bi taraftan tepkilerini ölçmeye çalışıyordum bi taraftan da içimden bi daha o kızla muhattab olmama yemini ediyordum.
Anlamış olacak ki konuştu. "Boşver, şuan pekde bi önemi yok zaten."
-Ece'den-
"Bizimkiler çok yakıştığımızı söylüyor" Kerem'in bi anda, ortada hiçbir şey yokken kurduğu cümleyle utançla öksürdüm. Bunu fark eden kerem gülerek önündeki suyu bana uzattı.
"Bu kadar heyecanlanacığını bilsem daha önce söylerdim." Ya arkadaşım hani bu çocuk çekingendi, hani utangaçtı. Karşımda arsız arsız konuşuyor ne çekinme var ne utanma. Ben onun yerinede utanmaya başladım artık. Utanma demişken, kim bilir nasil gözüküyordum şuan. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu, yanmasından anlıyordum. Allah'ım inşallah korkunç gözükmüyorumdur.
"Bişey demeyecek misin?"
"Yakıştırabilirler, saygı duyarım." Dediğim şeyle Kerem'in yüzü düşmüştü.
"Bu kadar mı yani?"
"Ne olmasını isterdin?"
"Bilmem, daha güzel bi cevap olabilirdi"
"Şimdilik birşey demek istemiyorum Kerem, herşey daha çok yeni" Yalan. Kerem'den bariz bi şekilde hoşlanıyordum. Bunu yemekte fark etmiştim. Kurduğu cümleler gereksiz yere beni heyecanlandırıyordu. Ama yinede duygularımdan emin olmadan onu umutlandıramazdım. Sadece hoşlandığım birisiyle bi ilişki yaşamak istemiyordum. İnsanlardan çabuk soğabilen bi yapım vardı ve yarın ne olacağını hiç kestiremiyordum. Zaten kızlar gün boyu sürekli Kerem'den bahsetmişti, psikolojik birşey olabilirdi.
"Anladım. Geç oldu saat kalkalım mı? Senin için sıkıntı olmazsa senide bırakayım?"
Ergen değildik. Sırf şuanlık aramızda bişey yok diye düşman kesilecek de değildik. Ve emin olduğum birşey daha varki kesinlikle eve götürme teklifini kabul edecektim. Gecenin bu saatinde taksi bulmam biraz zordu.
"Saçmalama Kerem, ne sıkıntısı. Benim için çok iyi olur, bu saatte burdan pek taksi geçmiyor çünkü"
Kerem masadan kalkıp eliyle kapıyı işaret etti "Gidelim o halde"
...
"Bi kez daha buluşur muyuz?.. Bizimkilerle yani" kastettiği buluşmanın başbaşa olduğunu anlamıştım. Birazcık oyundan zarar gelmezdi
"Bizimkilerle mi buluşmak istiyorsun yoksa benimle mi?" yolda olan gözleri saniyelik olarak bana döndü.
"Seninle buluşmayı tercih ederim"
"Bakıyorum da hiç çekinmiyorsun, ağzına geleni söylüyorsun."
"Herkese böyle değilim, sen düşündüğüm ve hissettiğim şeyleri anla diye sana karşı rahat davranmaya çalışıyorum" Hissettiğim şeyler.. bu bi ilanı aşk mıydı? Öylesine söylenmiş birşey olmadığı kesindi. Yine yanaklarımın yandığını hisettim. Daha fazla sessiz kalıp, utandığımı belli etmemek adına konuştum.
"Anladım"
...
Evimin önüne geldiğimizde günün bittiğini anlamıştım.
"Kerem.."
"Ece ?"
"Yine buluşalım, ama bu sefer sadece ikimiz"
Keremin gözlerinin içinin parladığını gördüm kurduğum cümleyle. Onun için bu kadar anlam ifade ettiğimi bilmiyordum."Yeterki sen iste, ben her zaman hazırım"
Gülümsedim. Bu günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Ben duygularımdan emin olana kadar biraz yavaş ilerleyecekti ama eskisi gibi olmayacağı kesindi.Tam arabadan inecekken anlık bi gazla arkamı dönüp hızlıca Kerem'in yanağından öptüm. Tepki vermesine fırsat vermeden evimin kapısına doğru koştum..
Bölüm sonu
Galatasarayimiza hoş geldin Osimhen baba
Yeni bölüm 5 oydaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaktan Uzaktan.. | Kerem Aktürkoglu
Fanfiction'Öyle uzaktan uzaktan, hiç konuşmadan.. Nasıl da bağladın beni?.. Bu kitap, Göksel'in 'Uzaktan' şarkısından esinlenerek yazılmıştır.