10.Bölüm

63 17 0
                                    

Violet Cordelia Williams

Oğlanlar beni binanın önünde indirdikten sonra arabayı park etmeye gitmişlerdi. Ben de o sırada eve çıkıp makyajımı silmiş ve nihayet içinde rahat olduğum bir şey giymiştim. O sırada da kapı çalmıştı. Ben odamdan çıkarken komşularımız kapıdan giriyorlardı. Devin kısa bir an beni süzdükten sonra avcunun içiyle alnına vurdu.

"Yine mi şu eski moda eteklerden giydin?" sabah aynı kavgayı dakikalarca yaptığımız için cevap vermek yerine omuz silktim. Moralim bozulmuştu.

"Hoş geldiniz," oğlanlara kısaca gülümseyip mutfağa geçtim. Devin onları salona alırken ben de çıkardığı malzemelere baktım. Devin de mutfağa geldiğinde merakla ona döndüm.

"Ne yemek yapacağız?" Devin sırıttı ve tezgahtan aldığı paketi havada salladı.

"Öğrenci evlerinin klasik yemeğini," başımı yana eğdiğimde Devin iç çekti, "Makarna yapacağız yani,"

"Nasıl yardım edebilirim?" Devin kısaca tezgaha baktı.

"Aslında yapacak bir şeyin yok. İstersen salona misafirlerin yanına geç," başımı iki yana salladım.

"Kek yapmayı düşünüyordum. Malzeme var değil mi?" Devin bir an düşündükten sonra yüzünü buruşturdu.

"Sanırım yumurtamız bitmişti,"

"Hadi ya," omuzlarım hayal kırıklığının etkisiyle çöktü. Bugün oğlanlar için kek yapmayı gerçekten çok istiyordum. Modum bir tık daha düşmüştü.

"Bizde vardı yumurta. Birlikte almaya çıkalım mı?" Kaan'ın sesini duyunca yerimde sıçradım. Arkamı döndüğümde mutfağın kapısında Efe ile durduklarını gördüm.

"İçeride sıkılmıştık da. Mutfakta size yardım etmenin daha eğlenceli olacağına karar verdik," Efe, Devin'e açıklama yaparken bir yandan da içeri girmiş ve tezgahtaki domateslerden birini eline almıştı.

"Hepimiz sığmayabiliriz," Devin kısaca bizi süzdükten sonra kendi kendine başını salladı. "O zaman Kaan yukarıda kek yaparken Violet'a yardım etsin. Efe de makarna yaparken bana yardım eder. Olur mu?" Kaan ile ben başımızı sallarken Efe çoktan musluğu açmış Devin'in çıkardığı sebzeleri yıkamaya başlamıştı.

Kaan'ın onlarda olmadığını söylediği malzemeleri Kaan'a verdiğim fırın tepsisinde toplamaya başladım. Ben de adını henüz öğrenemediğim elektrikli çırpma aletini aldım ve Kaan'ın peşinden merdivenleri çıktım.

"Kendini evinde hisset," Kaan kapıyı açtıktan sonra bana dönmüş ve sırıtmıştı. Sanırım evin aslında aileme ait olduğunu ima ederek bir çeşit espri yapmıştı ama emin de olamıyordum. 21.yüzyıl şakalarına henüz alışamamıştım ve büyük bir kısmını anlamıyordum. Her ihtimale karşı alınmasın diye yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

Ben içeri girdikten sonra Kaan arkamdan kapıyı kapatmıştı. Bir anlığına giriş kapısının önündeki aynada kendimle göz göze geldim. Kıyafetlerimi incelerken hemen arkamda Kaan belirdi. Yüzünde ciddi bir ifade vardı.

"Biliyor musun? Eski moda eteklerini seviyorum," arkamı dönmek yerine aynadan ona bakmayı sürdürdüm.

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten. Daha çok seni yansıtıyor," istemsizce gülümsedim. Nedense ruh halim birden iyileşmiş gibiydi.

"Hadi gel," Kaan uzanıp elimi tuttu ve hemen yanımızdaki mutfağa girene kadar da bırakmadı. Bugün sürekli el ele yürüdüğümüz için ben de alışmıştım sanırım. Herhangi bir utanma ya da çekinme hissetmemiştim bu sefer.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kader Madalyonu: Violet (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin