SİYAHIN ÖTESİNDE.

BÖLÜM 2.

Dayanamadım bu bölümü paylaşmasam olmazdı..
Multimedia da Ömür var

ÖMÜRDEN
Mutfağımda oturmuş meyve yiyordum.Hava bugünlerde bir öyle bir böyleydi,bende bugün evden çıkmak istememiştim.Zaten günlerdir bir defile için provalardaydım.Bu arada ben ne iş mi yapıyorum? Evet ben bir modelim. Ama modellik hayatımda fazla bir yer kaplamıyor.Çünkü 21 yaşındayım ve henüz radyo ve televizyon bölümü 3. sınıf öğrencisiyim,genelde okulumla ilgileniyorum.

--
Ahh,uyuyakaldığıma inanmıyorum,daha film izleyecektim,nerdeyse bir saattir uyuyormuşum. Hey bu arayanda kim.
Lanet olsun Tutku,bu kızdan artık gerçekten sıkıldım,tam bir fahişe,fakat hala beni sevdiğini iddia ediyor. Tabiki de telefonunu açmayacaktım.
Aradan iki dakika geçmedi ki yeniden aramaya başladı. Bu sefer telefonu açtım ve açar açmaz bağırmaya başladım.
-Ne var Tutku,yine ne halt demeye beni arıyorsun,söyle derdin ne?
-Son bir kez konuşmamız lazım Ömür,bak bu gerçekten çok önemli.
Sesi telaşlı gibiydi.
-Ne konuda
-Seninle ilgili,lütfen konuşalım,söyle nerdesin geleyim
-Eve gel,10 dakikaya bende çıkıyorum,kapının önünde buluşalım
-Tamam hemen geliyorum

--
Yüzümü yıkadım,üzerime daha güzel birşeyler giyindim ve arabanın anahtarlarıyla telefonumu cebime attım,o fahişeyle konuştuktan sonra biraz gezip tozmayı planlıyordum.Tam çıkıyorken telefonum çaldı,geldiğini anladığım için açmadan direk aşağıya indim,beni bekliyordu.
-Hadi derdin ne çabuk söyle
Ellerimi tutmak için yeltendiğinde geriye çekildim
-Hadi diyorum sana
-Seni çok özledim Ömür
-Beni mi yoksa altımda inlemeyi mi özledin Tutku,çünkü eğer bunu özlediysen Utku'nun yatakta benden daha iyi olduğunu biliyorsun sen zaten,hani beni sevdiğini söylerken onun altına yatıyordun ya,şimdi de öyle yapabilirsin.
-Üzgünüm ama ben gerçekten..
Lafını söyleyemeden böldüm onu
-Benle ilgili olan kısma gelelim,ne söyleyeceksin bana çabuk ol
-Ömür,alt katınızda oturan çocukların bir kardeşi daha varmış,bir kız,ve manyağın tekiymiş,bir katilmiş,cezaevinden çıkıcakmış bikaç gün içinde,hatta belki bugün,ve burda bu apartmanda yaşayacakmış. Kendine dikkat et lütfen çünkü gerçekten psikopatın teki olduğunu söylüyorlar
-Peki sen bunları nereden biliyorsun-imalı bir şekilde gözlerine bakıyordum-
Tutku anlatmaya başlamıştı fakat benim dikkatim tamamen apartmanın kapısına yanaşan arabaya kaymıştı,arabadan esmer bir kız indi,aşırı güzeldi,onu hiç görmemiştim daha önce,asi ve.. gizemli,evet gizemli,hatta bir de karanlık bir havası vardı,etrafı incelerken bir an gözleri beni buldu,o sırada arabadan kısa saçlı bir kız daha indi ve arkalarından alt dairede oturan ikizler çıktı,bu çocukları az çok severdim,bazen sohbet ederdik,çok iyi çocuklardı. Ama bu kızlar kimdi? Tutku biraz önce ikizlerin kız kardeşinden bahsetmişti,cezaevinden çıkıcaktı yakında hatta belki de bugün,bir anda aklıma gelen şeyle irkildim.Ben bunları düşünürken Tutku hala birşeyler anlatıyordu fakat duymuyordum bile,ve o kızlarla ikizler apartmanın kapısına kadar gelmişlerdi,esmer kız kolunu çekiştiren Semih'e hararetle ve sinirle birşeyler söylüyordu,tam apartmana girerken o kız bana döndü ve tuhaf bir hareket yaptı. Galiba 'ne bakıyorsun?' falan demek istemişti. Ama ben yinede gözlerimi ondan alamıyordum. Şuansa bir gerçek vardı,büyük ihtimalle bu kızlardan biri cezaevinden yeni çıkan bir katildi ve bunu öğrenmenin bir tek yolu vardı. O anda aklıma gelen şeyle Tutkuya döndüm ve
-Benim evde çok acil bir işim çıktı hadi sen git dedim ve apartmanın içine girdim. Tutku'nun anlattıklarından aklıma giren birkaç detaya göre evde bir parti vardı. O partiye sızmalıydım.
Hemen yukarıya çıktım ve üzerimi değiştirdim.Bana daha parti havası veren birşeyler giyinmem gerekiyordu sonuçta.Bol bir kalın askılı atlet giyindim,beyazdı,altıma da keten bir şort geçirdim,kendime şöyle bir aynada baktım da gerçekten de yakışıklı bir adamdım.Hemde kibar ve romantiktimde.Aynanın karşısından çekildim ve telefonumu cebime atıp alt kata indim,zaten apartmanda üç daire vardı ve birisi zaten boştu,ben orta katta oturuyordum,en üst kat boştu ve girişte ikizler oturuyordu,ama onların dairesi daha farklıydı,bahçeye açılıyordu ve minik bi havuz vardı bahçede,biz havuzu balkondan görüyorduk fakat onların bahçe kapısı havuza açılıyordu. Kapının önüne geldiğimde zili çaldım,aradan çok geçmeden kapıyı o kısa saçlı kız açtı.
-Buyrun kime baktınız?
-Merhaba,ben üst komşunuzum,aynı zamanda ikizlerin arkadaşıyımda,parti olduğunu duyd..
Ben daha lafımı bitiremeden Semih elinde içki şişesiyle kapıda belirdi ve neşeli bir şekilde beni içeri çekti
-Ömür gelsene içeri
-Kimin doğum gününü kutluyoruz dedim partinin sebebini bilmiyormuş gibi
-Aaa şey-gülümsedi-doğum günü değil,ablam cezaevinden çıktı onu kutluyorduk diye yanıt verdi.
Benim gözlerimse o kızı arıyordu,salona geçtim,çok fazla kalabalık yoktu,arkadaş arasında yapılan birşeydi galiba.Etrafı gözetlerken salondan bahçeye açılan geniş camdan duvarın arkasında onu gördüm,küçük havuzun başında oturmuş içki içiyordu,hemde elinde kocaman bir şişe vardı,ve direk şişeyi dikiyordu. İster istemez suratımı buruşturdum,Semih bunu görmüş olacak ki bana döndü ve
-Hiç öyle bakma,iki yıldır içemediklerinin acısını çıkartıyor dedi ve güldü
-Neden içemedi diye bir soru yönelttiğimde gülümsedi ve
-Dostum kaç tane cezaevi duydun mahkumlarına içki içme hakkı tanıyan dedi ve devam etti ; 'en kötüsü ne biliyor musun? O asla sarhoş olmaz' gülümsemesi kahkahaya dönerken ister istemez bende ona katıldım ama beynim hala o kızın bir katil olduğu gerçeğini sindirememişti. Semih'e döndüm ve
-Adı ne? diye bir soru yönelttim.
-Özgür.. Özgür Irmak. Fakat ona sakın Irmak deme,o adından nefret eder dedi ve adını bilmediğim değişik kılık ve kıyafeti olan bir adamın yanına doğru yürümeye başladı. Elime geçen bir bardağa içki doldurdum ve salondaki koltuğa geçip oturdum,bir süre onu izleyecektim,tabi ama kulağımda etrafta sohbet edenlerdeydi,bişeyler öğrenmek istiyordum. Yine adını bilmediğim bir kız Serin'e yaklaştı ve beni göstererek
-Şurdaki yakışıklı kim? diye sordu
Kızın tepkisine karşılık ister istemez dudaklarım kıvrıldı.
Serin kıza
-Üst komşumuz,arada sırada takılırız çok kibar ve efendi biridir,hiç bu ortama göre değil,fazla uğraşma çocukla diye yanıt verdi.
Kız Serin'in yanağından bir makas alarak -Sende hiç bu ortama göre değilsin bebeğim,ben seni yatakta daha çok beğeniyorum. diye karşılık verdi ve göz kırptı. Kızın bu tavırları karşısında ilgim tamamen oraya odaklanmıştı,ve Serin birden bire kıpkırmızı kesilmişti.
Saçının yarısı kızıl yarısı siyah olan aşırı gotik bu kız bana doğru yürümeye başlayınca Serin onu kolundan tuttu ve kendine çevirdi
-Hayır İlayda! Burası bizim evimiz burda onun bunun altına yatamazsın,burası randevu evi değil. diye bağırdı.
Serin'in bu dediğiyle ben yerimden rahatsızca kıpırdandım,fakat adının İlayda olduğunu öğrendiğim kız Serin'e alaycı bir bakış atarak
-Hadi ama benimle sevişirken öyle demiyordun. dedi ve tekrar bana doğru yürümeye başladı. Yanıma geldiğinde eline bir içki aldı ve koltukta dibime oturdu. Tekrar yerimde rahatsızca kıpırdanmaya başladım.Kız bana doğru daha fazla yakınlaşınca gülümsemeye çalıştım fakat dışarıdan bakan bir insan ne kadar rahatsız olduğumu anlayabilirdi. O anda aklıma Özgür geldi. Hemen kafamı dışarı çevirdim fakat onu göremedim. Tam etrafa bakınmaya başlarken diğer tarafımda ciddi,sert ve kararlı bir ses duydum
-İlayda kalk ordan.