Selam aşklarımm yeni bölüm geldii
Bu bölüm bir geçiş bölümü gibi bir şey. Bundan sonraki birkaç bölüm biraz aksiyonlu olacak.
Umarım beğenirsinizz
_____________________________________
İyi okumalar, sevgilerle...
_____________________________________
"Anna!" diye seslendi Natalia diğer kızların içinde küçülüp görünmemeye çalışan Anna'ya.
Anna ise adının zikredilmesiyle yine işten kaçamayacağını anladı. Bıkkınca bir nefes verdi. Gözleri Natalia'yı bulunca yaşlı kadının direkt kendisine baktığını gördü.
"Efendim Leydi Natalia" dedi sakince.
Kadın Anna'yı baştan aşağı bir süzdü. Kıyafetinde ve saçında kızacak bir şey bulamayınca, en iyisinin ona görev vermek olduğunu düşündü.
"Prens Draven ve Prens Salvatore'nin çamaşırları günlerdir çamaşırhaneye getirilmiyor!"
Sanki Darla'yı azarlarmış gibi bir ton vardı sesinde. Oysaki karşısındaki Anna'ydı. Darla dünki yorucu geceden sonra mışıl mışıl uyuyordu.
"Çamaşırlar sende"
Anna işittiği çamaşır sözcüğüyle kusmak üzereydi. Buraya geldiğinden beri iki gün hariç tüm günlerde çamaşır yıkamıştı. İçi dışı çamaşır olmuştu artık. Narin parmakları suya değe değe buruşmuş, derisi aşınmıştı.
Yeniden çamaşır görevinin verilmesiyle göz devirmek istedi. Ama karşısında kendisine bakan yaşlı kadın varken bunu yapamazdı. Yapabileceği tek şeyi yaptı o da. Boynunu büküp kabullendi.
"Tabi Leydi Natalia"
Kısa bir görev dağılımı faslından sonra oflaya oflaya saraya yöneldi Anna.
Sinirle sert adımlar atıyor, açık saçları adımlarının etkisiyle önüne doğru savruluyordu. Kısa sürede saraya vardı. Üst kata çıkarak ilk önce Prens Salvatore'nin çamaşırlarını almayı planladı. Kapının önüne geldiğinde dört tane iri yarı korumanın Salvatore'nin odasını koruduğunu gördü.
Dört fazla değil mi diye düşündü. Sonra onun veliaht prens olduğu geldi aklına. Yine de çok fazla gözüktü korumalar gözüne. Prens Draven'in tek bir tane koruması vardı.
Yavaşça kapıya yaklaşarak bakışları kendisine dönen korumalara açıklama yapmaya koyuldu.
"Prens Salvatore'nin çamaşırlarını almaya geldim"
Korumalar birbirine baktı. Kısa bir bakışma yaşandı. Ardından kenara çekilip geçmesine izin verdiler kızın.
Anna sakince ilerleyerek kapıyı açtı ve içeri süzüldü.
Geniş ve gösterişli odayı incelemeye başladı girer girmez. Yatak başlığı bile altın işlemeliydi. Her şeyden şöhret akıyordu adeta.
Hızlıca odanın içindeki diğer kapıya yöneldi ve içeri girdi. Tam da tahmin ettiği gibi giyinme odası burasıydı.
Üst üste konmuş raflar tıka basa kıyafet doluydu. Kenardaki özel takımlar, zırhlar, deri kemerler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aitsin (Tarihi aşk serisi 1)
Historical Fiction"Sana iki seçenek sunacağım" dedi kısık ve boğuk sesiyle. Bir yandan da elindeki kadehi hafifçe sağa sola sallayarak içindeki alkolle oynuyordu. Gözlerimi kaçırarak yutkundum. Ben tedirginlikle beklerken o fazlasıyla rahattı. "Ya sıradan bir cariye...