Mahsun Hoca

36 7 0
                                    


Aslında mesâyı haber vermesi için hocaya yollamak daha mantıklıydı ama köyde bi şeyler yememi söylediği için erzak almalı ve onları saklayacak bi şey bulmalıydım . Hale içinde bi kaç vitamin ilaç vs yazdıracaktım . Kaybettiği enerjisini birazda olsun kazanmalı ve bu savaşa hazır olmalıydı . 


Öncelikle markete girdim alacağım gerekli olan temel erzakları aldım kolay hazırlanabilecek sandviç tarzı bozulmayacak konserve tarzı şeyler aldım .Ordan çıktıktan sonra eczaneye girdim ,gerekli olan ilaçları medikal bandaj vitamin gibi şeyleri de aldım ve çıktım bunları saklamam için bi tane de valiz gerekliydi . Çarşıdan onu da alıp içine her şeyi koyduktan sonra biraz kıyafet mont tarzı şeyler de aldım haleye olası bi şekilde onu köyden çıkarmam gerekirse zor durumda bırakmak istemiyordum . 

En son bi telefon kulübesi bulup Mahsun hocayı aradım üçüncü çalışta açtı ,öksürerek

"Efendim buyurun "

"Hocam ben Soner , sizi bi kulübeden arıyorum . Acil olarak gelmeniz lazım . Çok ciddi bi mesele sandığımızdan daha tehlikeli olacak gibi gözüküyor Mesânın dediğine göre tek bi kavim değil öyle olmasına rağmen bu kavim zuzula diğeri ne henüz bilgimiz yok . Ayrıca nerdeyse tüm köy tılsımlanmış . Bunlar iki derenin ve iki incir ağacının arasındaki defineyi almışlar karşılığında adak vermişler ama adağı doğru düzgün bi ayinle veremedikleri için kız kendini öldürmemiş tekrar bi anlaşma yapmışlar 18 yaşına bastığında onlardan yapacaklar . Bi da zuzula cinlerini kontrol eden bi kadın var defineyi çıkaran hocaya büyüyü yapan ve haleyi daha kötü bi duruma getirip öldürmek için farklı ayinler düzenleyen biri . Ben henüz onunla karşılaşmadım ama ne yapacağız bilemedim hocam " her şeyi anlattım birden karşıdan ses gelmedi ilk başta kendisi de düşünmüş olmalı 

" Soner geleceğim lakin önce diğer defineden gelen musallatın hangi kavimden olduğunu öğrenmeniz lazım mesâya söyle o kadının evine gideceksiniz evindeki tılsımları bozarsanız biraz rahat ortalık sana öğrettiğim büyüyü bozma surelerini kullan okuduktan sonra bulduklarını dereye at sakın yakma .yakarsan ters teper biliyorsun unutma bunları anlık panikte olma bu senin ilk kez bu kadar büyük bi işe girmen olacak . Ayrıca konu bahis olan tanıdığın ve yaşadığın köy insanları biliyorsun . Kendine çok dikkat et ben gelene kadar . Haleye gelecek olursak onu rahatsız etmemeleri için muska yaz ama boynundan sakın çıkmasın tembih et sadece duşta çıkacak gözünü göreceği bi yere koyacak sonra biter bitmez geri takacak yoksa alıp saklarlar "


"Tamam hocam başka bi husus daha var mı diyeceğiniz yapmamız gereken " 

"Köyde bi yere gömülü cesedin kefenini kullanmışlar ona yeni bi kefen lazım rahatsız olmuş " 

"Tamam hocam " diyip kapattım . Valizi de aldım doğruca gara minibüse binmeye gittim . 

Minibüse bindiğimde bi sürü orta yaşlı erkek vardı oturdum bi yere aldım yanıma valizimi de . Bi anda ortama bi kasvet çöktü yanımda bi anda tüm yolcular bana döndü hepsi siyah çarşaflıydı . 

"Soner bu işe bulaşma sonun olacak " dediler hep bi ağızdan 

"Sizden korkan sizin gibi olsun cehennemde bu günahsız insanlara yaptıklarınızı yaşayacaksınız " diyip dua okumaya başladım . Ben içimden dua okudukça her şey normale dönüyordu . Sonunda zar zor köye vardık valizle birlikte indim . Şimdi yapmam gereken öncelik neydi acaba diye düşünmeye başladım . Beni düşüncelerimden sıyıran Mesânın sesi oldu 

"Önce kadının evine gideceğiz , tılsımları bulup dereye atacağız en doğrusu bu ortalık hafiflediği zaman haleye ve geri kalanlara bakacağız ."

"Haklısın Merâ teşekkür ederim yanımda olup bana akıl verdiğin için " 

" Ne demek Soner biz Allah rızası için bu günahsız insanlara yardım ediyoruz ." Haklıydı yine derin bi nefes aldım valizi muhtarın evine bırakmak için önce o tarafa doğru ilerledim . Bu gün köy meydanı ve kahve boş gibiydi düne nazaran gözlerim Burhanı aradı . Bi köşede oturmuş düşünürken gördüm onu . 

"Merhaba Burhan neyin var ?"

"Soner abi bi kurtuluş olur mu dersin burdan ?"diye sordu mahçup bakarak 

"Var Burhan ben bunun için geldim buraya sen asıl senin canını sıkanı söyle bakayım "

"Necla abla geldi garip şeyler söyledi eli ayağı birbirine girmişti altınlardan onları alacaklarından herkesin öleceğinden  bahsetti bağırdı bana "

" Bak Burhan o özünde öyle biri değilse bile Malesef bi şeyin etkisi altındalar buradaki çoğu kişi de öyle sen sadece sakin kal Allah'a dua et t kendine ona ada namaz kıl abdest al hiçbir şeyden korkma geceleri tuvalete kalkma ekmek yeme yattığın yerde dikkat et yeterli . Allahın izni ile hepimiz burdan ve burdaki kötülüklerden kurtulacağız . Belki anneni geri getiremem ama şu anki hayatından daha iyi bi hayata sahip olacaksın buna söz veriyorum sana . Bi ara sana kendi hayat hikayemi anlatayım birazda olsun bi umut dolar içine " 

"Tamam abi "dedi gülümseyerek . Sonunda yüzünde bi gülümseme görebilmiştim . İçim biraz olsun rahatladıktan sonra valizi de alıp muhtarlığa geçtim .


Muhtarın ağzından 

Köye uzun bi zaman sonra sonerin gelmiş olması şu anki tek iyi haberdi . Gerçi bu aralar cidden ne yapacağımızı bilmez bi haldeydik .

Halime de gün geçtikçe tuhaflaşıyordu ormanda bulduğu otları kaynatıp yemek yapıyor yanına yufka ekmek yoğurt koyup şifalı bu otlar diyordu . Ne zaman böyle yapsa kendimi daha da bi garip hissediyordum . Sanki işin için çıkamadığım bi buhrandaymışım gibi daralıyordum . Kendimi parçalayıp kurtulasım geliyordu . O günden beri daha çok dikkat etmeye dua okumaya abdestli dolaşmaya dikkat ediyorum . Halime harici olarak muhtarlığa Necla gelip gidiyor çoğu zaman garip tekliflerde bulunuyor ben onu tersleyince agresifleşip gidiyordu . Neyseki bu gün gelmemişti . Bazı evraklar vardı gelen faturalar falan filan o sırada Soner geldi elinde valizi ile 

"Hoşgeldin Soner "

"Selamınaleyküm İbrahim " 

"Bunlar ne Soner "

"Bi kaç eşyam kalmıştı da onları getirdim İbrahim koyabilir miyim buraya bi de senden bi ricam olacak "

" Tabii Soner dinliyorum "

" İbrahim abi ben muhtarlıkta kalabilir miyim odaklanmam gerekiyor tek başıma olan bi ortam lazım bana "

"Tabii ki Soner yeterli bizi şu illetten kurtar yeterli "

Sonerin ağzından 

"Tamamdır abi teşekkür ederim o zaman ben koltuğun olduğu odaya koyuyorum valizimi " başıyla onayladı . Bende içerdeki odaya geçtim fazla büyük bi muhtarlık değildi 2 odası bi de tuvaleti vardı .  Bi oda sekreter için ayrılmıştı ama köydeki nüfus azalınca sadece muhtar kalmıştı .

Geçtim odaya koydum valizi açtım içindekileri düzgün bi yere koydum . Bi kaç bi şey atıştırdım namazımı kıldım ve Züleyhanın evini sormak için muhtarın odasına geçtim .

"İbrahim şey züleyhanın evi nerde tarif edebilir misin ?" 

"Soner orası için ormandan geçmen lazım istersen sabah erkenden git birazdan hava kararacak "

"Yok İbrahim şimdi gitmem lazım daha fazla ertelemek sorun yaratacak "ikna olup tarif etti oraya gitmek için muhtarlıktan çıktım . Bekle bakalım Züleyha yavaş yavaş çözeceğiz bütün düğümleri ...

𝓜𝓾𝓼𝓪𝓵𝓵𝓪𝓽-ı 𝓐𝓵𝓮𝓶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin