Zehra'nın ağzından
Olanlara anlam vermek şöyle bi yana dursun ben daha Burhan amcanın etkisindeyken eve vardığımda , babam
"Ulan biz neyini eksik ettikte milletle para karşılığı yatağa giriyorsun ?!" Diyip ben odaya geçtiğimde yüzüme atılan bi tokatla yeri boyladım .
"Yok baba ben kim böyle bi şey yapmak kim , sizden korktuğumdan allahtan korktuğumdan yapmam ben öyle şeyler vallahi inanın bana " diyebildim acıyan dudağımla . Elimi attığımda parmaklarıma sıcak kanım geldi . İlk defa babam vurmuştu bana ... asılsın kimden çıktığını bilmediğim bi dedikodu yüzünden oluyordu bütün bu olanlar . Şaşkın gözlerle ona bakarken
"Önce Neclayı istedikleri için Hüseyin beni kenara çekti . Olanı biteni anlattı Zehra masum numarası yapıp aptalı oynama yeter " diyip odanın kapısını üzerime kapatıp beni kilitledi .
"Baba yalvarırım öyle bi şey olmadı . Allah çarpsın ki ben kimseyle birlikte olmadım " sesim sonlara doğru iyice kısılmıştı . Kaskatı kesilmiş odanın ortasında ayakta duruyordum . Annemin sesini de duydum sonunda
"Allah benim belamı verseydi de seni doğurmasaydım , namusumuzu iki paralık ettin ... yazıklar olsun sana ." Dediğinde ağlamamalarım daha da şiddetlendi . Neden böyle oluyordu Allahım ben kimseye bi şey yapmamıştım . Bi yanlışım bile olmamıştı kendi halimde yaşayan emeğini topraktan kazanan biriydim . Ben hüngür hüngür ağlarken kimse kapıyı açmadı . Ağlamaktan yorgun düşünce soğuk fayansta uyuyakalmıştım .
Rüyamda Soner gelip beni kurtarıp gidiyorduk buralardan ben kabuldum annesine de babasına da bakardım onlara . Sonerim bunu yapan hüseyinin yanına koymazdı bunu . Uykumdan uyandığımda sadece bi rüya olduğunu anlayınca ağlamaya başladım yeniden . Gençlik yıllarımda böyle korkunç bi iftirayı bana atan Hüseyin kız kardeşimle evlenip bana leke sürmüştü . Bi kaç günü o odada aç sussuz geçirdikten sonra kapıyı açan annem
"Namussuz bi daha bu evden habersiz bi yere gidemezsin and olsun ki seni öldürürüm" kimsenin bana inanacağı yoktu ... benimle değilde evin küçüğü ile evlendiği içinde insanlar bunu hemen doğrulamıştı . Yerimden zar zor doğrulup günlerimi ağlayarak geçirdiğim bu odadan çıktım .
"Tamam " diyebildim zar zor çıktı ağzımdan kelimeler . Kafam yere bakıyordu halbuki benim değil başkalarının bakması gerekiyordu . Bi şekilde belki sonere ulaşabilirsem beni de alsa yanına ... kalbimi tuttum derin derin nefes aldım . Yemeklere yardım ettim sesim çıkmadan her şeyi yapıp odama geçecekken
"Akşam kardeşinle enişten gelecek sen odada kal çıkma , bi de onlara kendini daha fazla küçültme " dedi tiksinir gibi yaparak . Kafamı salladım çıkıp onları görmek istemiyordum zaten ...
Geldiklerini kapının açılmasından ardından gelen ay Necla ne güzel olmuşsun kızım canım diye annemin neşe dolu sesinden anladım . Halbuki bende onun güzel kızıydım bi şey yapmamıştım , insan kendi kızına inanmaz mıydı ? Ben odamda saatlerimi geçirmeye çalışırken elimdeki nakışla uğraşırken birden odamın kapısı açıldı giren Hüseyin'di . Ardından hemen kapıyı kapattı.
"Ne oldu Zehra ? Dediğim gibi mi oldu yoksa " diyip gülüyordu karşımda . Sözleri geldi zihnime bir bir evet dediği gibi olmuştu .
"Neclayı almak için direnmedim hiç aklıma hemen bu plan geldi eh Necla senden daha güzel ya da alımlı değil ama o da idare eder . Artık evde kalacağına göre istersen arada bir bize gel " diyip göz kırptığında kendimi daha fazla tutamayıp yüzüne tükürdüm . Bi anda kolumdan tutup oturduğum yerden havaya doğru kaldırdı beni
"Dua et ki şu an ailenin evindeyiz yoksa ben sana ne yapacağımı bilirdim . Kardeşin bayıldı bana , kesin sende bayılırdın " diyip gülerek odadan çıkacakken durup arkasına baktı
"Ha bu arada sakın Sonere giderim hayatımı kurtarırım düşüncesine girme Soner bu akşam ilçeye gidecek orda yatılı çalışacak . Anlayacağın kimse için bi önemin yok . Halbuki sen şu an boştasın madem çok seviyordu adın çıkınca da gelip alsaydı seni " diyip çıktı odadan . İşittiğim laflarla olduğum yerde çakılı kaldım . Nasıl yani Soner gidiyor muydu ? Bende burda onun hayalini kavuşmayı bütün bu haksız yere yaşadığım olayların son bulacağını düşünüyordum . Beni düşünmeden gidecekti...
Seven sevdiğine böyle mi yapardı ? Tüm gecem yine ağlayarak geçti . İyice eve hapsolmuştum günlerim iki duvar arasında geçiyordu ya ağlıyor ya da nakış yapıyordum . Sonerden bi haber yoktu . Onu görebilmek için evinin oradaki çeşmeye gidip bi kaç kez su getirdim eve zar zor izin alıp çıktığım hiçbir gün göremedim onu . Gerçekten gitmişti. Yatalak babası ile hasta anasını ve sözüm ona sevdiği kızı da arkasında bırakıp çok kolay bi şekilde gidebilmişti . Kendimi onu sevdiğim için lanet okuyordum . Yine de içimdeki sevda ateşi sönmüyordu bi türlü .
Bi gün gelen bi cesaretle annemlere bende ilçeye gidebilir miyim orda yaşayım çalışayım size de para göndereyim diyince babam
"Oraya gidip orda mı yapacaksın bu işi rahat rahat " diyip vurmaya başladı bana . O kadar sert vuruyordu ki durmuyordu durması için yalvardım karnıma yediğim tekmeler sayesinde nabzım giderek yavaşladı . Derin derin nefes almaya çalışırken , bi anda kesildi nefesim . Buz gibi üşüyordum . Gözlerimi açtığımda kendimi başka bi köyün mezarlığına atılmış halde olduğumu gördüm . Yüzüm göz yediğim dayaktan ötürü şişmişti . Keza yürürken karnımı tutuyordum , böyle bi ağrı yoktu sanki tenime sıcak derin bıçaklar giriyordu . Gücümü toparlayıp bi kaç adım anca atıp yere düştüm . Sonbahardan ötürü her yer ağaç yaprakları vardı . Yaprakların hışırtısını duydum başka bi yerden . Yavaşça açtım gözümü . Şişmiş gözüm zar zor açıldı bana doğru gelen orta yaşlarda bi kadın vardı simsiyah giyinmiş yüzü açık kalmıştı . İnsan görse korkardı ama eminimki şu an ondan daha da korkunç gözüküyordum . Tepeme gelip eğilip
"Kuzum ne oldu sana kim yaptı sana bunu ? " diye sordu . Ağzımı açtım ama kurumuş boğazım ve biriken kanlar yüzünden konuşamadım .
"Tamam kuzum hadi ben seni benim evime götüreyim bakalım yaralarına " diyip beni yerimden zar zor kaldırıp sırtına aldı . Ağlamak harici evde ne bi şey yiyip içiyordum o yüzden iyice güçten düşmüştüm , bi hayli kilo olarakta sıskalaşmıştım. Hava kararırken bilincimi açık tutmaya çalışıyordum ama nafile gözlerim kapandı yavaş yavaş .
Rüyamda Soner Hüseyin'le plan yapıyordu . Gülüşüp dalga geçiyorlardı benimle. Soner saçıma yapıştı Hüseyin'de boğazıma beni boğuyor öldürmeye çalışıyordu . O sırıtışı aynı bizim evimize gelip bana attığı iftirayı söylediği zamanki gibiydi . Sonere baktım . Saçımı yavaşça bırakıp eliyle yüzümü elledi yavaşça nazik seviyordu . Bi anda beklemediğim bi anda suratıma bi tokat atıp .
"Benimde haftalık param vardı Hüseyin'e geldiğinde haber verseydin ya bende gelirdim aranıza " dediğinde nefes nefese kan ter içinde uyandım . Gözlerim yorgunlukla ve dövülmüş olmanın verdiği şişkinlikle tekrar kapandı açacak ne halim ne de enerjim vardı tekrar uykuya dalıp bu sefer kabus görmemek için dua ettim . Nerde olduğumu neler olacağını bilmeden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓜𝓾𝓼𝓪𝓵𝓵𝓪𝓽-ı 𝓐𝓵𝓮𝓶
ParanormalPara hırsı yüzünden yitip giden hayatlar ve onun getirdiği kaos ... Hale ayine kurban giden küçük bi kız , Sonerse ona yardım etmeye çalışan bi hoca . Hikayenin sonu nasıl bitecek ? Hale ve köy halkı kurtulabilecekler mi ? Hikayede yazılanlar gerçek...