Ben salonda rastgele bir televizyon kanalını izlerken Alper çoktan uyanmış ve gitmemiz gerektiğini bana söylemişti. Ben de hızlıca siyah bir kot pantolon, belimi hafif açıkta bırakan mavi, boğazlı bir kazak giyerek yüzüme hafif bir makyaj yaptım ve Alper Rumeli'nin peşinden apartmadan dışarı çıktım.
Siyah arabasının etrafından dolanıp sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa oturduğumda o da yanımdaki koltukta yerini almıştı. Kemerimi bağladığım sırada arabayı çalıştırdı.
Saat 19.00'a geliyordu. Oynayacakları basketbol maçı, basketbol sahasında oynanacaktı; bu yüzden okuduğumuz lisenin yanındaki sahaya gidiyorduk. Öte yandan Alper, birkaç arkadaşının daha geleceğini söylemişti. Kim olduklarını bilmiyordum ama bizim okuldan oldukları kesindi.
Telefonumu açarak WhatsApp mesajlarını kontrol ettim, Berke'den birkaç mesaj vardı.
Berke: Daha iyi misin yavrum?
Berke: Alper söyledi şimdi, sen de gelecekmişsin.
Hilal: Şu ân daha iyiyim. Evet, ben de geleceğim.
Mesajına cevap verdikten sonra sohbetten çıkarak yeniden yolu izlemeye koyuldum. Aslında biraz da olsa başım ağrıyordu ama gitmek istiyordum. Kollarımı göğsümde birleştirip başımı koltuk başına yaslarken kırmızı ışıkta durmuştuk.
"Hasta hâlinle niye gelmek için inat ettin ki?" diye sorduğunu duyduğumda başımı hareket ettirmeden dudaklarımı araladım. "Evde canım sıkılıyordu."
"Sen gelmek için ısrar etmesen ben de gelmezdim."
"Kafa dağıtmaya ihtiyacım var Alper," dedim yavaşça. Aklımı kurcalayan onca şeyin yanında biraz olsun hava olmak iyi gelecekti. Bunun bilincinde olduğumdan bu kadar ısrar etmiştim.
Kaşları gevşedi. "Sen nasıl istersen."
Yirmi dakika sonra okulun önünde bir yere arabayı park etti. Kabanımın önünü bağlayarak aşağı indiğimde sahadan gelen top seslerini duyabiliyordum. Başımı çevirip Alper'e nereden gideceğimizi soracakken elim avuç içinde kaybolduğunda, elimi güven verir bir şekilde tutuşu bana iyi hissettirmişti.
Güvende gibi değildim. Güvendeydim.
Önden yürümeye başladığında yutkunarak kenetli ellerimize baktım. Bu görüntü tuhaf hissettiriyordu. Daha önce elimi tutmadığı içindi belki de. Kelebek hissi. Burnumu çekerek onun adımlarına yetişmeye çalışırken bunu anlamış olmalı ki daha yavaş yürümeye başladı. Bu sayede yanına yetişebilmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/376358482-288-k881502.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALEL | YARI TEXTING
Teen Fiction"Aramıza o kadar büyük bir boşluk girdi ki, hiç bile saysam bunu, bu kalbin yeniden atması imkansız."