Chapter 18.

19 3 0
                                    





Dedemin evinde bir haftayı geçirmiştim.

Okul olmadığı için bu bir hafta sıkıcı ve boğucu geçmişti ama zaten okul varken de bir farkı yoktu.

Berke hafta içi genellikle beni dışarıya çıkarmak için uğraşıyordu. Zorla da olsa birkaç kez sahile yürümüştük birlikte, Alper'e benim durumumu haber vermediği sürece gayet de iyi anlaşıyorduk aslında...

Hepsini geçsem bir kez bile arayıp ne durumda olduğumu sormamıştı, Berke ile durumumu öğrenmesi beni kırıyordu.

Kendince haklı nedenleri vardır elbette, benim neden böyle davrandığımı anlamıyordu. Olası. Öte yandan okul başladığında illaki onunla yüz yüze gelmek zorunda kalacaktım.

Resmen bir paradoksa sıkışmıştım ve beni oradan çıkaracak kişi dünya üzerinde değildi bile.

Başımı test kitabından kaldırarak alnımı ovaladığımda karnım acıkmıştı. Dedem dışarı çıkmıştı ve babaannem de kestiriyordu. Hava yavaştan kararıyordu. Elimdeki kalemi masanın üzerine bıraktıktan sonra ayaklandım.

Üzerimde siyah bir şort, siyah askılı bir body ve beyaz-siyah renkli hırka vardı. Saçlarımdaki tokayı çekerek çıkardığımda odadan çıkmış, merdivenleri iniyordum.

Mutfağa girerek buzdolabındaki tost ekmeklerini çıkardım ve arasına iyi gidebilecek şeyleri koydum hızlıca, ardından kızarttıktan sonra kendime bir sandalye çekip oturdum.

Tostumu bitirdikten sonra bir bardak suyu kafama diktim. Dün yaptığım ıslak kekten de bir dilim yediğimde doyduğumu hissederek üst kata geri çıkacaktım ki, mutfak penceresinden dışarıyı gösteren camlar kaşlarımı çatmama sebep oldu.

Eğer gözlerim beni yanıltmıyorsa sokak lambasının az ilerisinde duran beden ona aitti.

Alper Rumeli.

Kaşlarım aniden çatılırken teyit etmek ister gibi birkaç kez daha baktım yüzüne. Aptal olan ben miydim yoksa o muydu bilmiyordum. Yine de şansımı denemek istemiştim.

Cebimdeki telefon birkaç kez titreştiğinde cebimden çıkararak ekrana baktım. Mesajlar ondandı, Selenophile hesabıma atmıştı.

Alperumeli: Kim olduğunu biliyorum.

Kaşlarım biraz daha çatıldı. Ne? Algılarım kapanmış gibi baktım telefona, ona görüldü attığımda başımı geri kaldırarak pencereden dışarıya baktım. Oradaydı. Başını telefonuna eğmiş benden gelecek cevabı bekliyordu.

HALEL | YARI TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin