Kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Harika şimdi iki dizimde yaralı.Amele yanığı gibi. Bİr farkı yok! off! Sağ dizim kanıyor ama aldırmadan sınıfa çıktım. Merdivenlerden çıkarken Beyza'yı gördüm.
+Defne bende sana bakmaya geliyordum. Hoca git ba... Defne dizine noldu ?
- Merdivenlerden düştüm. Önemli birşey değil. Hadi hocayı kızdırmadan gidelim.
Beyza koluma girdi ve sınıfa doğru yürüdük. Çok sinirliyim bir o kadar da kırgın. Eve gidip sadece uyumak istiyorum. Sınıfa girdik. hoca dizimi gördüğü için olsa gerek çok soru sormadı. Geçip sırama oturdum. Okul bitene kadar Levent'in mallıklarına bile gülmedim. Bora hiçbir derse girmedi o aptal canımı yakmasına rağmen hala onu düşünüyordum.AH ! çok salaksın Defne! boşver gitsin.
Son dersden çıktığımızda spor çantamı alıp spor salonuna yöneldim. Soyunma odasına girdim. Siyah şortumu ve siyah sporcu atletini üzerime geçirdim. Dizliklerimi ve kısa çoraplarımıza geçirip sahaya çıktım. Kimse yoktu. Antrenmana daha 1 saat var. Sinirimi dağıtmak için erken geldim. Telefonumu çıkarıp Demi Lavato-Demi(Deluxe) full albümünü açtım. Yandan bir top alıp duvara smaç çakmaya başladım. Voleybol nedense beni rahatlatıyor. Bu topu Bora olarak düşünebilirim. Salak! kendini beğenmş! sersem! serseri! topa çok hızlı vurduğumu fark ettikden sonra biraz yavaşladım.Çok hızlı ve sert vurduğum için yorulmuştum. Duvara oturdum ve sırtımı yasladım bağdaş kurup topu bacaklarımın arasına aldım. Gözlerimi kapattım ve şarkıya yoğunlaştım. Yankılanan top sesleriyle gözümü açtım. Yerde oturduğum için karşımdaki kişiyi ayaklarından yukarıya doğru süzmeye başladım. Mavi basketbolcu ayakkabıları. Mavi şortu.Askılı beyaz puma tişörtü... ve Bora !!! Ah salak Defne bok var gibi her önüne gelene bakmasana. Hemen ayağa kalktım ve spor salonundan çıkmak için çıkışa doğru yöneldim.Hızlı yürümeye çalışıyordum. Kolumda hissettiğim sertlikle durdum. Kolumu tuttu. Derdi ne bunun ? ? kafamı sinirle ona doğru çevirip kolumu çektim.
+Derdin ne bora senin ?
-Sen.
+ Ne?
-Duydun işte. Benden birdaha asla duyamıyacağın birşey söyledim.
+Benimle ne derdin var? Naptım ben sana?
-Defne sabah için kusura bakma sadece yalnız kalmak istediğim zamanlarda biri beni rahatsız edince çıldırıyorum.
+Umrumda mı bora ?
-Evet.
+Değil!
Arkamı dönüp yürümeye başladım.Arkamdan ''bugün gece 10 da evinin karşısındaki parka gel'' diye bağırdı. Duymamış gibi yaparak salondan çıkıp soyunma odasına yöneldim. Hayır yani benimle 10 da parkda napıcaktı ? bide gece? teyzem hayatta izin vermez. Unut gitsin Defne. Kızlar yavaş yavaş soyunma odasına gelmeye başlamıştı. Telefonumu elime alıp tumblrda takıldım hoca gelene kadar. Hoca gelince sahaya çıktım. Basketbolcularla aynı saatte antrenma yapacaktık. Nasıl özel okul burası be! off belkide katılmamalıyım takıma. Ben niye katılmıyorum ya o defolsun! off çocuklaştım yine. Hiç onlara doğru bakmadan hocaya doğru yöneldim. Hoca konuşmaya başladı. beni yanına çağırıp kızlara tanıttı ve ısınmaya başladık. Sanki tren geçiyormuş gibi bakıyordu. Aptal. bir ara arkamı dönüp çuf çuf çuf çuf çuf diye bağırarak tren sesi çıkardım. Gülüp önüne döndü antrenman boyunca bana baktı. En sonunda antrenman bittiğinde bir oh çekip soyunma odasına yöneldim. Hızlıca duş alıp üzerimi giydim. DIşarı çıktım. Arkamdan Defne diye bir ses duydum. Bora'nın sesi olduğunu anlayınca duymamış gibi yapıp önüme gelen ilk taksiye bindim. Gece evden nasıl çıkıcaktım hiçbir fikrim yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brutally Handsome!
Teen FictionHayatınızın her an değişebileceğini, yetimlerinde sevebileceğini, çoğu şeyin aslında bilmediğiniz gibi olabileceğini anlatan bir kitap. Okurken yeri gelip heycanlanacaksınız yeri gelip korkacaksınız yeri gelip ağlıycaksınız buna eminim. İyi okumalar...