Kadın sahilde tek başına usul usul yürüyordu. Birçok duyguyu aynı anda yaşamanın garipliği dolaşıyordu damarlarında. Sevgilisinin o günü hatırlayıp hatırlamayacağını merak ediyordu. Doğum günüydü çünkü kızın. Heyecanlı olması gerekirdi belki bunun için ama annesi öldüğünden beri doğum günlerini kutlamıyordu Neslihan. Çünkü annesi her yıl onun için doğum günlerini mükemmel bir hâle getirirdi. O mutlu olsun diye elinden geleni yapardı. Annesi gittiğinden beri kimse doğum gününde Neslihan mutlu olsun istemiyordu, çabalamıyordu, kendi dahil. Sadece annesini özlüyordu, çok özlüyordu...
Güvenle daha birkaç aydır sevgililerdi. Doğum günüyle ilgili neler hissettiğini Güvene üstü kapalı bir şekilde daha önce bahsetmişti. Kutlamadığını, kutlamak istemediğini söylemişti.
Saat öğleyi geçerken Güvenle buluşacakları yere doğru yürüyordu. Bir gün önceden o saatte orda buluşacaklarının anlaşmasını yapmışlardı ama o güne girdiklerinden beri Güvenden ne bi arama ne bi mesaj gelmemişti. Neslihan Güvenin o günün tarihini unuttuğuna emindi.
Sahilde her zaman buluştukları banka oturmuş dalgın dalgın dalgaları izlerken saatini kontrol etmişti. Güvenin biraz geciktiğini fark etti ama çok üzerinde durmadı. Ufuk çizgisini izleyerek bir yeni yaş daha almış olmanın getirdiği derin düşüncelerle baş başaydı.
Bir anda yanağında kocaman sıcacık bir öpücük hissetti. Neye uğradığını anlayamadan iki koca kol oturduğu bankın arkasından onu sarmıştı. Ve kolların sahibinin elinde bir sürü kırmızı kalpli balon duruyordu.
Kafasını çevirip onu üst üste öpen sevgilisine baktı, bir anda burunları birbirine değmiş, birbirlerinin nefesini soluyacak yakınlığa gelmişlerdi. Güven Neslihanın dudaklarına aşk dolu narin bir öpücük bıraktı. "İyi ki doğdun sevgilim. İyi ki benimlesin." dedi. Ayrıldıklarında Neslihanın yüzünde çoktan kocaman bir gülümseme belirmişti bile.
Güven Neslihandan uzaklaşmadan hemen bankın üstünden atlayıp yanına oturdu. "Güven.. Unutmamışsın." dedi kız memnun bir sesle.
"Dünyanın en güzel günü bugün Neslihan. Unutur muyum sence?"
Kollarını açıp sevgilisini sardı tekrar. Saçlarından öptükten sonra "Senin dünyaya geldiğin, gülüşünün hayat bulduğu, mis kokunun atmosfere karıştığı gün unutulur mu?" diye sorduktan sonra kadından ayrılıp gözlerinin içine baktı. "İyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın sen sevgilim. Sen olmasaydın ben ben olamazdım. Seni sevmeden ben yaşayamazdım ."
Neslihan adamın cümlelerine gülümsüyordu. Ama bugünü kutlamadığını da biliyordu. "Ama.." diye söze girecekti ki Güven izin vermedi.
"Biliyorum annenden sonra bugünü kutlamıyorsun. Kendince haklısın belki. Ama sevgilim izin ver ben kutlayayım. Tek varlığımın, tek hazinemin, en kıymetlimin, en ve tek sevdiğimin dünyaya geldiği günü kutlamayacaksam niye varım ben?"
Kadının gözleri dolmuştu ama yine de bir şey diyemedi. Güven cümlelerine devam ediyordu.
"İzin ver bundan sonra doğum günlerinde sen mutlu ol diye çabalayayım.."
"Diğer günlerde olduğu gibi.." dedi Neslihan gülerek.
"Doğum günlerin başka. Her gün mutlu ol sen ama doğum günlerinde daha çok. Benim senin varlığına, karşıma çıktığına, ömrüm olduğuna şükrettiğim gibi sen de kendine şükret istiyorum. İzin ver birlikte kutlayalım. Bi annen edemem, anne ne demek bilmiyorum ama annelerin yerini kimsenin dolduramayacağını biliyorum. Böyle bir amacım da yok. Ben sadece sevdiğim kadının varlığı için mutluluğumu tüm dünyaya haykırmak istiyorum. İzin ver seni çok seveyim, izin ver bugünü ömrümün sonuna kadar hep kutl.."
Neslihan bir anda Güvenin dudaklarına yapıştı. Nefessiz kalana kadar öptükten sonra ayrıldı. Çok uzaklaşmadan biraz geri çekilip gözlerinin içine baktı. "Geldiğinden beri aralıksız konuşuyorsun, biraz susman lazımdı." dedi.
Adam gülümsedi. "Böyle susacaksam hep susmaya razıyım." Bir kez daha öptü kadının dudaklarından.
Elindeki balonları kadına uzattı. "Bunlar senin." dedi. Neslihan gülümseyerek balonlara baktı. "Hepsinin içine seninle dolu gerçekleşmesini istediğim bir sürü dilek kağıdı doldurup öyle şişirdim. İstersen söndür oku, öğren seninle kurduğum tüm hayallerimi. İstersen balonları gökyüzüne yollayalım, sen ne olduklarını bilme ama hep yanımda ol ve onları gerçekleştirmemi izle."
Neslihan balonlara baktı. "Güven.. Bunlar çok güzel." dedi. Telefonunu çıkarıp fotoğraf çekti. Sonra bir anda kolunu kaldırıp gökyüzüne doğru bıraktı onları. Sevdiği adama döndü. "Ama hep senin yanında olmak çok daha güzel. Hem hayallerin kaynağı yanımdayken notlardan öğrenmeye ihtiyacım yok değil mi?"
Güven gülümseyerek kafa salladı. Cebinden küçük bir kutu çıkardı. "Bu hediyelerinden biri. Öyle çok pahalı bir şey değil, biliyorsun sana henüz pahalı şeyler alaca.."
"Güven.." diyerek susturdu kadın adamı.
"Tamam tamam. Aç bakalım" dedi adam sevgilisine gülümserken.
Küçük bir kutuda çok hoş kalpli bir kolye vardı. Kalpli kısım açılabiliyordu. Neslihan o kısmı açtığında gördüğü şeyle gözleri doldu. Annesiyle çekindiği en sevdiği ve hep baş ucunda duran fotoğraflarının silüet hâli kolyeye işlenmişti.
Dolu gözlerini adama çevirdi. "Güven.. Bu.. Bu çok güzel.. Sen.." diyecekti ki adam söze girdi.
"Anneni çok özlediğini biliyorum. Bu fotoğrafı ne kadar çok sevdiğini ve baş ucundan ayırmadığını da. Şimdi onu boynunda, her istediğinde yanında da taşıyabileceksin. Ne zaman özlersen açar bakarsın, ona ihtiyacın olduğunda yanında hissedersin."
Kadının yanağını okşadı. "Ben de her zaman yanı başında seni izlerim. Onu birlikte özleriz.. Hiçbir zaman hiçbir şeyde yalnız bırakmam ben bu saatten sonra seni sevgilim."
Kadın adamın avucunun içini öptü. "Sen nasıl bir adamsın yaa.." dedi dolu gözleriyle.
Adam başka bir kutu çıkardı bu sefer. Kadına uzattı. Neslihan kocaman gülümseyerek açtı. Bir fotoğraf albümüydü bu. İlk sayfalarında GüvNes'in o zamana kadar çekindiği fotoğraflar vardı.
"Çok güzeliz.." dedi Neslihan gülümserken.
"Birlikte kutladığımız ilk doğum günün. Ve ben ömrümün sonuna kadar her doğum gününü kutlayacağım. Her anımızı da bu albümde biriktirelim istedim, başladım bile hatta." Adam kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı. "O gökyüzüne gönderdiğin senle dolu hayallerim gerçek olurken fotoğrafları da bu albümde biriksin sevgilim. Ve sen hep elimden tut."
Neslihan gülümseyerek parmaklarını Güvenin parmaklarına geçirdi. "Hep.." dedi gülümseyerek.
Boşta olan eliyle kadının yanağını okşarken konuşmaya devam etti. "İyi ki doğdun güzelim, iyi ki çıktın karşıma. İyi ki en büyük şansım oldun. Sen hep yanımda ol, iyi ol, mutlu ol. Ben başka bir şey istemiyorum bu hayattan. Sen yeter ki beni sev."
Kadını kolunun arasına alıp tekrar sarıldı. Saçlarından öptü. "Seni çok seviyorum meleğim."
"Ben de seni.." dedi gülümseyerek. Hissettiği huzurun tarifi yoktu.
Parmağını denizin karşısına doğru çevirip orayı işaret etti. İşaretiyle aynı anda oradan havai fişekler atılmaya başlandı. Gökyüzü onun doğum gününü kutluyordu, o ise dünyanın en mutu kızıydı.
***
Bölümün sahibi kendini biliyor. İyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki benimlesin
bitanem. Seni çok seviyorum 🤍
11.10 ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GüvNes / One Shots
FanfictionYabani dizimizin şiir çifti Güven ve Neslihanın sahnelerinden yola çıkarak ya da kendi hayal dünyamda kurarak yazdığım tek bölümlük hikayeleri ❤🩹