Veda 2

775 59 36
                                    

"Kalbimde bir yerde bir orman yanıyor"
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Bir kayığız poyrazda, sondan habersiz
Parçalanıp kurtulsak, o bile belirsiz
Yaklaşıyor fırtına, kalbim tedirgin
İstemiyor bir daha tekrar delirsin

Babalar nasıl hasta olur bilmiyordu Yaman Ali. Büyürken babasının dizlerine yatıp orada olmanın verdiği huzurla uykuya hiç dalamamıştı. O hiç tatmamıştı bunu ama şimdi babası kendi dizlerinde yatıyordu. Gözleri kapalıydı, vücudu da olması gerekenden daha ağırdı sanki. Göğsünden aldığı nefes değil de içini delip geçen kurşunun kanattığı sıcaklık taşıyordu. Çaresizlik nedir o an anladı Yaman. Büyüdüğünü sanıyordu. Kaybolduktan sonra kardeşlerine sokaklarda abilik yapmanın onu büyüttüğünü sanıyordu ama o an anladı bunca zaman ne kadar yanıldığını. Tam da şimdi büyümüştü Yaman Ali. Babası dizlerinde can verirken büyümüştü. Nereden duyduğunu bilmediği o sözü hatırladı.

"Çocuklar babaları ölünce büyürmüş."

Babaları kendileri için ölünce daha da büyürlerdi belki o çocuklar. Ya da dizlerinde ölünce çok daha büyürlerdi. Bir çocuk en fazla ne kadar büyüyebilirdi ki? Ne olursa olsun anne babasının gözünde hep küçük kalması gerekmez miydi? Peki babasının gözlerinde artık kendisini göremezse ne yapardı çocuklar?

"Baba!" diye haykırdı dizinde acı çeken adama. "Baba sakın.. Baba sakın gitme bak. Dayan.. Ne olur dayan baba, yalvarıyorum dayan !" diye ağlıyordu.

Dışarıda olanlara kapanmıştı o an kulakları. Etraftaki hareketliliğe anlam veremiyordu, algılayamıyordu o an neler olduğunu. Polisler vardı etrafta, sağlık memurları babasının başını kendi dizlerinden ayırıyorlardı. Babasını alıyorlardı ondan...

Birileri kendi ellerini çözmüştü. Babasını kaldıranların arkasından o da ayaklandı.

"Kurtarın babamı... Kurtarın nolur !" dedi. Olduğu yerde kalıp babasının sedyeyle taşınmasını izledi. Dizlerinin bağı çözülürken dayanamayarak kalktığı yere tekrar çöktü.

Başını elleri arasına almış "Hayır.. Hayır.. Hayır.." diye sayıklıyordu. Tüm bunların bir rüya olmasını ve uyanmayı diledi. Gözlerini sımsıkı açıp kapattı. Ama aynı yerdeydi, hiçbir şey değişmiyordu. Hemen önünde uzanan bir el görmesiyle başını kaldırdı. Asiydi bu. Onun da gözleri yaşlıydı.

"Hadi Yaman, babanla gitmemiz gerek." diyerek kaldırdı onu yerden. Vücudu düştüğü yerden kalkmıştı belki. Peki ruhu düştüğü yerden babası olmadan kalkabilecek miydi?

.....

Neslihan bir anda şahit olduğu tüm bu anların zihninde yankılandığını hissediyordu. Ellerinden kayıp düştü tüm o görüntüleri izlediği tablet. Vücudunun bacaklarına ağır geldiğini hissederek çöktü olduğu yere. Yıllar sonra yeniden bulduğu, sevdiği adam bu sefer ona tekrar dönemeyeceği bir yere mi gitmişti? Daha önce de terk etti sanmıştı... Ama bu sefer sonsuzluğa mı terk edilmişti? Buna dayanacak gücü var mıydı? İşte bunu bilmiyordu..

"Hayır.. Güven.. Gidemezsin bu sefer.. bu sefer izin vermem.." diyerek göz yaşlarını silerken ayaklandı. Hissediyordu sevdiği adamın hâlâ nefes aldığını. Nasıl oluyordu bilmiyordu ama kendi kalbinde duyuyordu onun nefesini. Ne hâlde olduğunu bilmeyerek kendisini apar topar hastaneye attı.

GüvNes / One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin