Ayrılığın Dâhili Sevda

730 54 27
                                    

çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili

İstanbul, 2002

O küçük ama sıcacık evde olmaktan tahmin edemeyeceğiniz kadar mutluluk duyuyordu Neslihan. Kendi büyük evlerinde ona kocaman yalnızlığı eşlik ettiğinden o ev Neslihanı boğuyordu ama Güvenle ikisinin evi... İşte bu ev ona saray gibi geliyordu. Önemli olan evin ev gibi hissettirmesiydi ve Neslihan bunu Güvenle öğrenmişti.

Güven hastanedeyken Neslihan sevgilisine o akşam için keyifle yemek hazırlıyordu. Sofrayı da kurduktan sonra eline kitabını almış sevgilisinin dönmesini beklemeye başlamıştı. Dönmesi gereken saatin biraz gecikmesiyle endişe duysa da hastanede bir şeyler çıkmıştır gelir birazdan diye düşündü. Dediği gibi de oldu. Çok geçmeden kapı çaldı. Elindeki kitabı bırakarak koşar adımlarla aşağıya Güvene kapıyı açmaya indi.

Kapıyı açarken neşeyle "Hoşgeldin sevgilim.." diyordu. Güveni kapıda görmesiyle yüzündeki gülümsemenin hızla silinmesi bir oldu. Güleryüzle karşılamayı beklediği sevgilisinin eli yüzü kan içindeydi.

"Güven.." dedi endişeyle. Ayakta zar zor duran Güven kapıya yaslanmış öylece Neslihana bakıyordu. Neslihan Güvenin elinden tutup onu içeriye aldı.

"Noldu sana?"

Güvenden bir cevap alamadı. Verecek bir cevabı mı yoktu yoksa hâli mi bilmiyordu. Ne olduğu da gayet belliydi, yine bir belaya bulaşıp dayak atmış ve tabii yemişti de.

Güvenin kolunu omzuna atıp ona destek olarak yukarı çıkardı Neslihan. Sevgilisini koltuğa oturtup hemen ilk yardım çantasını aldı. Yüzündeki yaralarına pansuman yapmaya başladı. Güven hiç sesini çıkarmadan öylece arkasına yaslanmış oturuyordu. Neslihan pansumanı hızlıca bitirmişti. Eliyle Güvenin gamzesinin üstündeki yarayı hafifce okşadı.

"Çok acıyor mu?" dedi gözlerindeki endişeyi gizlemeden.

Güven eliyle Neslihanın gamzesinin üstündeki elini tutup dudaklarına götürüp öptü. "Acımıyor." dedi.

Neslihan bu minik öpücükle önce tebessüm etmiş sonra ise âniden sinirlenmişti.

"Madem acımıyor, anlat bakalım ne oldu gene? Yine neden bu hâldesin Güven?"

"Bir şey olduğu yok Neslihan. Hastaneden dönerken ufak bir olay oldu sadece."

Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını sallarken "Ufak bir olay.." dedi Neslihan. Eliyle yüzünü gösterdi "Bu mu ufak olay?"

"Güzelim.. İyiyim."

"Evet şu an iyisin. Ama şu an iyisin Güven. İlerde bir gün iyi olmayabilirsin değil mi? Ben sürekli senin için endişelenmek zorunda mıyım yaa? Bunu bana yapmaya hakkın var mı senin? Bu evde acaba yine bir vukuatı oldu mu diye hep bir endişeyle mi bekleyeceğim ben seni?"

Güven derin bir iç çekti.

"Cevabın bile yok değil mi? Yok çünkü biliyorsun böyle devam edeceğini. Bana hep hayal kırıklığı yaşatıyorsun farkında mısın? Tamam diyorum düzeliyor heralde, hopp bir bakıyorum yeni bir yabanice olay."

Neslihan ayağa kalktı, kızgınlıkla bir ileri bir geri yürüyordu. Olduğu yerde durup Güvene baktı.

"Hâlâ cevap vermedin Güven. Ne oldu da bu hâldesin?"

"Gariban bir çocuğu sıkıştırıyorlardı..."

"Sen de içlerine daldın tabii. Aferin." dedi sinirle.

GüvNes / One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin