Toka

729 42 10
                                    

İnsan kalbinde sonsuza dek taşıyacağı kişiden emin olduğunda başka hiçbir şeyin önemi kalmaz. İnsan baktığı bir çift gözde aşkı gördüğünde, tek bir gülüşte huzuru bulduğunda, onun adını kalbine kazıdığında kimse o aşkı ordan sökemez.

Nesli tıp kitaplarına kafasını gömmüş birkaç hafta kalan komiteye çalışmakla meşguldü. Arada bir yanı başında duran telefonunu kontrol ediyor, kalbini yerinden çıkacakmış gibi attıran sevdiği adamdan mesaj bekliyordu. Önceki günden beri Güvenden ses seda çıkmamıştı.

Çok geçmeden telefonuna gelen bildirim sesiyle kitaplardan başını kaldırdı Neslihan. Yüzüne heyecanlı bir tebessüm yerleşirken telefonunu hemen eline aldı. Bildirimdeki isim beklediği kişi değildi. Gelen mesaj en yakın arkadaşı Şebnemdendi. Mesajın altında ise bir konum vardı.

"Nesli ben hiç iyi değilim. Çabuk gel beni burdan al nolur."

Nesli telaşla ayağa kalktı. Ders çalışırken taktığı gözlüğünü masaya bırakırken bir yandan da rehberinde arkadaşının ismini bulup arama tuşuna bastı. Şebnemi arıyordu ama ulaşılamıyordu. Mesajla içinde beliren endişe şimdi daha da büyümüştü. Hemen hazırlanıp evden çıkarak mesajda gelen konuma doğru yol aldı.

Yarım saat kadar sonra şoför arabayı durdurdu. Nesli nereye geldiklerini anlamaya çalışıyordu. Şoföre dönüp
"Burası mı?" diye sordu.

"Evet Neslihan hanım. Verdiğiniz konum burayı gösteriyor. Şu az ileriyi."

Şoför parmağıyla yıkık dökük bir binayı gösteriyordu. Bina yıkık döküktü ama etrafı çok güzeldi. Deniz kenarındaydı ve sanki tüm İstanbul onun ayakları altındaydı.

Neslihan Şebnemin burda ne işi olduğunu düşünüp başına bir şey gelmiş olma ihtimalinin korkusuyla şoföre yakınlarda bir yere park edip beklemesini, gerekirse onu çağıracağını söyleyerek arabadan indi.

Telefonundaki konuma tekrar tekrar bakarak harabe olan ama insana bir yandan da değişik bir güven veren kapısı ardına kadar açık olan o yere girdi.

Yavaş adımlarla ilerliyordu. Etrafta kimse yoktu.

"Şebnem.." diye seslendi Nesli. Ama arkadaşından ses yoktu. Etrafı biraz kolaçan ettikten sonra binaya girer girmez dikkatini çeken arka bahçeye doğru adımlarken bahçede birinin olduğunu gördü.

"Şeb.."

Tam arkadaşına tekrar seslenecekti ki çıktığı bahçede onu bekleyen ve kendisini görür görmez kocaman gülümseyen o gözleri tanıdı.

"Güven.." diyerek adımlarını hızlandırıp sevgilisine sarıldı Neslihan.

"Senin ne işin var burda? Şebnem bana mesaj attı o nerde?" diye sordu meraklı bakışlarla.

"Şebnem iyi sevgilim merak etme. Seni buraya çabucak getirmem için bana yardım etti sağolsun. Selamı var sana."

Neslihan hiçbir şey anlamamıştı.

"Sen niye burdasın peki? Neden buraya getirttin beni? Neresi burası?"

Güven Neslihanın ellerini tutup öptü.

"Sakin ol güzelim. Bu sorularının hepsini cevaplayacağım. Bugünü burda seninle geçirmek istiyorum. Bugün biraz ben konuşacağım, sen dinleyeceksin. Çünkü ben daha fazla içimde tutamayacağım bazı şeyleri."

Neslihan hafif tebessüm etti. Karşısında gözlerinin içine aşkla bakan adam istese onu sonsuza kadar dinlerdi zaten.

"Hmm.. Tamam o zaman öyle olsun. Merak ettim doğrusu neymiş içinde tutamayacakların."

GüvNes / One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin