premier tâche.

12.2K 932 394
                                    

Okula geldiğimde birkaç kız sürüsü etrafta koşuyor,bazıları ellerine aynalarını alıp makyaj yapıyordu.

Sınıfın çalışkan öğrencilerinden birine ne olduğunu sorduğumda "Çok popüler bir grubun üyesi okula geliyor." diye zıpladı heyecanla. "O yüzden herkes etrafta koşuşturuyor."

Kafamı hafifçe sallayıp eteklerini biraz daha katlayan kızlara acı içinde baktım ve yerime oturdum.Sınıfta pek kimseyle muhattap olmadığım için ya da dış kapının dış mandalı olduğum için en arkalarda oturuyordum.

Ölüm gibi geçen birkaç dakika sonrasında öğretmen içeri girdi ve herkes yerine oturdu.Cetveliyle masasına vurup sınıftaki sessizliğe hakim olduktan sonra konuştu.

"Okulumuza yeni bir transfer öğrenci nakil oldu.Bu öğrenci bir idol."

Bunu deyince bütün kızlar gülüşüp fısıldaşmaya başlamıştı.İdol olsa ne olur sanki size bakacak diye haykırmak istesem de bu düşüncemi kendime sakladım.

"Öğrenci,içeri gel."

İğrenerek salyaları akan kızlara bakarken duyduğum sesle kafamı çevirdim.Tepkisizce gelen kişiyi süzdüğümde kulaklarıma dolan tanıdık ses yüzünden az daha elimdeki kalemi gözüme sokuyordum.

"Merhaba ben transfer öğrenci Jeon Jung Kook,iyi anlaşalım."

Şaşkınlıkla ona baktığımda göz göze geldik ve alayla gülümsedi.Öğretmen işaret parmağıyla sıralardan biri boş deyip benim olduğum tarafı gösterdiğinde yutkunmuştum.Gerginlikten tenim buz keserken Jeon Jung Kook gözlerini bile kaçırmadan bana doğru yürüdü ve arkamdaki sıraya oturdu.

Bütün kızlar arkamdaki sıraya doğru bakıyordu.Bazıları heyecanla ellerini yumruk yapıp sevimlilik yapmaya çalışıyordu.Tabi bilselerdi o muhteşem idollerinin aslında ara sokaklarda şiş kebap yaptığını böyle davranırlar mıydı?

Öğretmen sonunda bazılarını haşladıktan sonra herkes Jungkook'a bakmayı bıraktı ve ders dinlemeye başladı.Ben de dersi dinlemeye çalışıyordum fakat arkamda Jung Kook varken bunu başarabilir miydim emin olamıyordum.

*

Sonunda ders bittiğinde derin bir nefes aldım.Gelecek ders beden eğitimiydi ve hava karlı olduğu için öğretmen bizi serbest bırakıyordu.Jungkook ile herhangi bie diyaloga girmek istemediğimden,çantamdan kitabımı alıp hızlıca sınıftan çıktım.

Her ne kadar asıl kişiliğini bir tek ben bilsem de,gerçekte çok tanınan biri olması nedeniyle ona yaklaşmam kendi güvenliğim açısından riskli olurdu.

Kantinden sıcak bir kahve alıp kitabımı kolumun altına sıkıştırdım ve  kütüphaneye girmeye karar verdim.İlk saatler burada kimse olmayacağı için rahat hissediyordum.Her zaman takıldığım,dolapların arasında kalan küçük köşeye gittim ve kitabımı okumaya başladım.

Ardı ardına sayfalar elimden kayıp giderken, bir anda duyduğum sesle irkilmeme engel olamamıştım.

"Bardağı yiyeceksin."

Kitabı kapatıp kafamı sese doğru çevirdiğimde,Jung Kook ile karşılaşmıştım.Benim tam çaprazımda durup kafasını duvara yaslamış ve ayaklarını dolaba doğru uzatmıştı.Okul üniforması içinde şimdi yalan söylemeyeyim çok çekici duruyordu.Hatta bir itiraf, tanımasam belki ben de sınıftaki kızlar gibi yakışıklılığına hayran kalabilirdim.

Okul eteğimi düzelttim ve "Neden buradasın?" diye sordum tepkisizce.Gözlerimi kısıp ona baktığımda saçlarını karıştırdı ve "Çünkü işim var." diye yanıt verdi.

günahkâr » jung kook ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin