"Neden gelmek zorundayım?"
Endişemi gizlemeye çalışarak şiş gözlerimi polis memurlarına diktiğimde "Orada öğrenirsiniz hanımefendi." deyip beni çekiştirmişlerdi.
Aslında beni almamaları için hiçbir sebep yoktu.İntikam hırsı için adam bıçaklayan,öldüren biriyle ortaktım,dün Seo Joon'un ölmesinde payım vardı ve bıçaklama sahnesine tanık olmuş fakat bunu gizlemiştim.
Müebbet yesem o bile iyiydi sanırım.
Bütün yol boyunca dudaklarımı neredeyse kopartacak derecede dişlemiştim.Bana ne soracaklardı,beni tıkacaklar mıydı hiçbir fikrim yoktu.
Sonunda karakola geldiğimizde kafamı eğip hızlıca içeri girdim.Birkaç dakika bayan polisin yanında oturdum.Kadının durmadan bana küçümser ve dışlayıcı bakışlar atması sinirimi daha da bozarken sakin olmaya çalıştım.
Bir de kadın polisin saçını başını yolup kendimi tıktırmak istemiyordum.
Sonunda kadın koluma girip beni sorgu odasına götürdüğünde tırnaklarımı avuçlarıma batırdım ve içeri girdim.Oda loştu,aydınlatan tek bir abajur vardı ve sadece dışarıdan bizi izleyenlerin gördüğü koca bir cam vardı.
Odanın içindeki adam kırklı yaşlarındaydı ve yorgunluktan saçları birbirine karışmıştı.
"Otur."
Harika,kendimi şimdiden belaya molotof atmış gibi hissediyordum.
Sakinliğimi korumaya çalışarak masanın önündeki siyah deri sandalyeye oturdum.Adam beni biraz süzdükten sonra masadaki su şişesindeki suyu bitirdi ve şişeyi buruşturup yere attı.Dudaklarımı sıkıp adama bakarken sonunda konuştu.
"Lee Eun Gel-sshi neden burada olduğunuzu biliyorsunuzdur diye umuyorum."
Adamın sakin ama imalı ses tonu kaşlarımı çatmama sebep olurken "Biliyorum sanırım." diye cevap verdim.
Seo Joon için olduğunu biliyordum ama neden olduğunu bilmiyordum.
"Biliyorsunuz ki Joon Seo Joon dün trafik kazasında aşırı hız yüzünden hayatını kaybetti.Telefon kayıtlarına baktığımızda en son sizinle konuştuğunu gördük.Aranızdaki ilişki nedir?"
"Sevgilim." dedim gözlerimi yerdeki şişeye dikerek."Sevgilimdi."
"Araba kazası evinize yakın bir yerde dönüş yolunda olmuş.Sanırım dün gece beraberdiniz? "
"Evet,beraberdik." dedim çatlak bir sesle.
"Dün neler olduğunu anlatmalısınız." Adam iki elini masanın üzerine koyup üzerime eğildi.
Jung Kook ile olan olaylar dışında diğer bütün kısımları anlatmaya başladım.
"Dün arkadaş grubu olarak dört kişi randevuya gittik.Gittiğimiz yerde Seo Joon'la biraz fazla kaçırdık bu yüzden erken çıkıp evime geldik.Daha sonra ne kadar kal desem de o eve gitmek istedi.Ertesi gün okula geldiğimde yoktu,aramalarıma cevap vermiyordu.Haberlerde gördüm bugün." dedim gözyaşlarımı tutmaya çalışarak.
Adam cebinden bir mendil çıkardı ve bana uzattı.Daha sonra beni biraz süzdükten sonra karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Arabanın frenleri boşalmış,kasıtlı olarak yapılma ihtimali olduğu için sizi sorguya çağırdık."
"Cinayetten mi şüpheleniyorsunuz?" dedim boğuk bir sesle.
Aferin kızım,rol yeteneğinin üzerine yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
günahkâr » jung kook ✅
FanfictionKaranfillerle donanmış sesi içimdeki ilkbahar salıncağını sallandırırken kafamı kaldırıp gökyüzüne bürünmüş gözlerine baktım. Biçimli,anlamlı, sonsuz ve sınırsız.Hiçbir şey dokunamadı karşımda duran gökyüzüne o an benden başka. started :: 12.06.20...