frontière.

8.8K 744 124
                                    

Jungkook'un dedikleri midemde fillerin uçuşmasını sağlarken gözlerimi kırpmadan kilitlenmiş ellerimize bakıyordum.Avuç içlerim terlerken onun ellerinin ne kadar güzel olduğunu farketmiştim.Elleri bakışlarının aksine sıcacık,karakterinin aksine yumuşacıktı.

Bir kız olarak böyle ellerim olmadığı için utanmıştım.

"Artık randevu saatimiz geldi."

Öksürüp bakışlarını başka tarafa sabitlediğinde onun da bu duruma biraz şaşırdığını anlayabiliyordum.Böyle bir itiraf yapması onu bile şaşırtırken benim şaşırmamam zaten imkansızdı.

"Ah,gidelim o zaman."

Jung Kook kafasını kaldırıp bana baktı. "Seo Joon seni alacak,unuttun sanırım?"

Akıl kalmış mıydı ki?

Kafamı sallayıp yatağa oturdum ve odadan ağır ağır çıkan Jung Kook'un arkasından bakmaya başladım.Aramızda on santim kesin vardı ve bacakları sanırım benimkinden daha incecikti.

Hoşlandığım çocuğun benden güzel olması için nasıl bir günah işlemiştim?

Sonunda kapı kapandığında derin bir nefes aldım ve suratıma hafif tokatlar atmaya başladım.Jung Kook yanımdayken nefesim kesiliyordu ve mantıklı düşünemiyordum.

Sürekli kafasına göre davranıyordu bu yüzden,benim hakkımda ne hissettiğini kestirmem imkansızlaşıyordu.

Bir gün elimi tutup dudağımdan öpüyor, bir gün sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyordu.

Sonra yine kendini sıfırlamak zorunda kalan ben oluyordum.

Zilin çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım ve derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

"Hoşgeldin." dedim ifadesiz bir şekilde.

Seo Joon'un yüzüne bakarken ne kadar pişman olduğunu anlayabiliyordum.Ama bu beni yumuşatmak yerine daha da sinirlendiriyordu.

*
Restoranta geldiğimizde Jung Kook ve Mi Ra çoktan oradaydı. Bizi görünce Mi Ra hızlıca el salladı ve ayağa kalktı.

Neredeyse dansözü andıran kıyafetiyle kendini daha ne kadar düşürebileceğini merak ediyordum.

Jung Kook'la göz göze geldiğimizde bakışlarımı kaçırdım ve somurtarak Mi Ra'nın yanındaki sandalyeye doğru yürüdüm.Fakat Seo Joon benden önce davrandı ve Jung Kook'un yanındaki sandalyeyi oturmam için çekti.

Bütün gece boyunca Jung Kook'un yanında olmanın beni nasıl stres altına sokacağını biliyordum.

Seo Joon da masa etrafından dolanıp tam karşıma geçmişti.

Siparişleri verdikten sonra klasik meseleler hakkında konuşmaya başladık.

Mi Ra'nın durmadan Jung Kook'a yiyecekmiş gibi bakması, Seo Joon'un karşımda durması ve sürekli onunla barışmış gibi davranmak zorunda olmam,bu da yetmezmiş gibi kollarımız birbirine değerken bile kalbimi deli gibi attıran Jeon Jung Kook.

Hangisine ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

"Bu çift randevu gerçekten iyi oldu."

Mi Ra ellerini mutlulukla çırparken durmadan Jung Kook'a bir şey ima etmesinden bıkmıştım.

"Biz çiftiz de sizden ne haber?" Seo Joon'un gülümseyerek bana bakmasıyla dudaklarımı zar zor oynatıp gülümsedim.

Mi Ra Jung Kook'a beklentiyle bakarken göz ucuyla ben de baktım.

"Mi Ra olumlu düşünüyorsa benim için zaten çiftiz demektir."

günahkâr » jung kook ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin