(yeonjun-soobin)
gerizekalı: neredesin sen
soobin: lavabodayım??
giderken haber mi vermem lazımdıgerizekalı: yok
ortalarda yoksun merak ettim
işten mi kaytarıyosun diyesoobin: iş diye kafayı yedin
gerizekalı: arkadaşınmışım gibi konuşmasana benimle
soobin: peki BAY CHOI
gerizekalı: ayrıca neden giyimine dikkat etmiyosun sen
kırk kere aynı şeyden dolayı uyarılmak hoşuna mı gidiyosoobin: giyindim ya
ne var yinegerizekalı: ceketin nerede
sabahtan beri bi kere bile ceket görmedim üstündesoobin: ceketim??
gerizekalı: evet soobin
ceketin??soobin: üzerinde ya yeonjun
gerizekalı: ne
soobin: dünden beri çıkarmadın herhalde
ceketimle geldin
gelip de üstünden alayamacağıma göre??
öyle bıraktım
yine de kızmanın bi yolunu buldun yanigerizekalı: ha
olabilir
başka ceket giyseydinsoobin: başka ceketim yok?
gerizekalı: sana takım al derken bi tane al dememiştim soobin
soobin: ceketi bi tane aldım
sonuçta takım dediğin pantolon gömlek yani aynı şeyler
ne gerek var her birine ayrı ceket almayagerizekalı: bu nasıl bi mantık ya
soobin: öyle bi mantık
söyliceğin başka bi şey yoksa işeyebilir miyim artıkgerizekalı: pislik
soobin: sen işemiyosun çünkü
gerizekalı: ayıp denen bi şey var ya hani
soobin: anladık tamam
toplantı salonunda mısıngerizekalı: evet
işin bitince buraya gel
şu mirasçıların işini konuşuyoruzsoobin: tamam
geliyorum**
O toplantı odasında sonsuza dek kalacağımı, kemiklerimin koltukların üzerinde bulunacağını düşündüm oldukça uzun bir süre. Herkesin bıkkınlık ve uyku dolu bakışları arasında, Yeonjun hiçbirine aldırış etmeyerek uzunca anlattı anlatacaklarını. Bir an hiç susmayacak sandım.
Anlatacakları bittiğinde ise herkesle beraber beni de eve yolladı. Koruması olarak her adımında dibinde bitmem gerekmez miydi tarzı düşüncelere girdim ancak öyle yorgundum ki, bunu daha sonra düşünmeye ve önüme itilen şansı elimle geri tepmemeye karar verdim. Karar süreci pek zor değildi anlayacağınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hot to go • yeonbin
Fiksi Penggemarbarlarda yüzlerce kişiyi öpebilirsin bir shot daha at ve hissi durdurmaya çalış