"Hani şu uçsuz bucaksız görünen bulutlar varya, onun üçüncü boğumundayım." Elimle uzakları gösteriyorum, dağların ötesini.
"Bırak yavaşça, küçük." Parmağımın boğum noktasıyla gökyüzünün boğum noktası çakışıyor.
"Ama, aşağısı deniz."
"O, senin zihninde." Uzanıyorum ama, tutamıyorum. Buharında takılı kalıyor, cümlelerim.
• , •
</\>Ekseni kaymış olan ruhuma bakışlarının sarkacıyla vuruyor, Ataman.
Dank.. Tiz bir ses.
Hayati durumunu yitirmiş silinik duygularıma salınımınım vermiş olduğu devir, acı melodilerin devinimlerinden kaynaklanan çivileri bozulmuş bir fikrin var oluşunu doğuruyor.
Tekrar.
.
Dank.Devridaim yaptığı her süre; duygularım da evriliyor, hiçliğin boynunda asılı olan benliğime bakışlarıyla karşılık verip bütün inancımı sallıyordu.
"İnci." Zihnimde dolaşmaya her çıktığımda beliren bir gölge gibi bakışlarını ortaya sererken kaçma fırsatı bırakmıyordu bana.
"Ne düşünüyorsun?" Çünkü, görmezden gelemeyeceğim kadar benimle birlikteydi."Bir rüya." Göğsümde birleştirdiğim ellerimi serbest bırakıp uzun bir süredir, ağacın gövdesine yaslandığımdan dolayı toz olan kıyafetimi silkeledim.
"Önemsiz.""Yani bu rüya," Elinde tuttuğu taşı derenin kıyısına doğru attı.
"Aklının müsait olmadığını bilip seni rahatsız edecek kadar patavatsız." Yere uzanırken bana baktı. Hafifçe gülümserken ekledim."Gerçekten gereksiz, Ege."
"Gerekliliğini değil, şu an, seni benden alıkoymasını gerektirecek olan o açıklamayı merak ediyorum." Elleriyle burnunu kırıştırdı.
"Benim olduğum alanda seni böylesine kendisine odaklayabilmesi için fazla cüretkar olmalı.""Anlayamadım?"
"Aklını diyorum," Attığı taş, bu defa daha uzağa gitmişti.
"Bana çevrimiçi yap.""Ben, varken.." Ellerimi saçlarıma götürüp başımı eğerken bana olan bakışlarının temasını kestim.
"O kısmı anlayamadım, ben.""İnci." Tek kelimeyle uyarısını yapabiliyor, isteğini belirgin bir şekilde ortaya koyabiliyordu.
"Şimdi, rüyaya falan da kafa atarsın diye söylemiyorum."
"Sadece benimle ilgilenmeni sağlayacaksa evet, kafa atarım. Bunu yaparım." Elindeki taşı bu defa sertçe dereye fırlattı.
"Bunu çok güzel yaparım."Tamamen zorunluluk olup her gün seçme şansın olmamasına öfkelenenek güne başlamak mı, yoksa şansını yarattığın halde; olumsuz sonuçların fazlalığının pişmanlığıyla kelimelerin yüzünün bile sana ters dönerek geceye başlamak mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çığlığın Ecesi
Genel KurguEge'nin derinliğinden dolayı İnci'ye ulaşılamadı. Çünkü.,. Suskunluğa erişmiş kelimelerin nefesi, burada değil. Uçup gitmiş, soluk bir şeyler, kalmış geriye.