16

826 86 16
                                    

Yeni bölüüüüüüüm!

Not: biliyorum reşit olmadan cinsel ilişki yaşaması etik değil ama bu kitapta karakterler takdir edilmeyecek davranışlar sergileyebiliyor.

İyi okumalar canlar...

💐

Mavi den

Düğün salonuna geldiğimizde Yağız dan kaçıp duruyordum çünkü bu gece yaşayacağımız güzel anları biliyordum, ama neyse ki biyolojikler bilmiyordu...

Gelin ve damat dans ettikten sonra Yağız beni elimden tutup zorla dans eden çiftlerin yanına sürüklemişti, nefeslerim hızlanmaya  başlıyordu. Sevgililiğimizin başından beri bana her dokunduğunda ilk seferki kadar heyecanlanıyordum.

" Yağız!"

Uyaran sesimle korku dolu bakışlarım etrafta gezinmişti, benim yüzümden dedikodu çıkması hoşuma gitmiyordu. Her geldiğimizde gözler bizim üstümüzde oluyordu ve yine öyle olmuştu.

" Efendim bebeğim?"

Kaşlarımı çatıp tuttuğum elini sertçe sıktığımda yandan bir sırıtış takınmıştı.

" Korkma mavi, kimse sana laf söyleyemez."

" Sen?"

Kaşları çatıldı.

" Daha önce deneyen oldu güzelim ve herkes onun başına gelenlerden ders çıkarmıştır diye düşünüyorum."

Yutkunmadan edemedim. Yağız ın öyle bir yüzü de vardı, sinirlenirse gözü hiçbir şeyi görmüyordu.

" Dans edelim mi mavi?"

Yandan gelen sesle kafamı çevirip tanımadığım kıza baktım, aynı yaşlarda gibiydik. Yağız gülerek bir elini benden ayırdı.

" Kuzenim mısra, kardeşim gibidir."

İçten bir şekilde güldüm.

" Tabii mısra, dans edebiliriz."

Yağız sessizce yanımızdan gittiğinde mısra ve ben dans etmeye başlamıştık.

Mısra,
" Dansınızı böldüğüm için özür dilerim ama burada olduğunu duyunca seninle tanışmak istedim. Yağız öz abim gibidir, sevgilisini de öyle görmek isterdim. Tabii sen de istersen?"

" Tabii ki isterim, çok memnun olurum hatta."

Dans bittikten sonra üçümüz bir köşeye çekilip uzun uzun sohbet etmiştik, mısra oldukça komik ve eğlenceli birisiydi. Aslında aramız iyi olsaydı abilerden birine ayarlayabilirdim ama şimdilik böyle bir niyetim yoktu. Umut bir an aklıma gelse de aşka tövbeli olduğunu biliyordum. Ağzında bakla ıslanmayan kardeşim Orkun söylemişti. Beyazıt için de fazla küçüktü.

Mısra,
" Ben gidiyorum artık, size iyi geceler."

Gittiğinde Yağız ile baş başa kalmıştık, ben heyecan yaparken o da sırıtarak beni arabaya kadar sürükledi.

" Niye sırıtıp duruyorsun yağız?"

" Hiiç, öylesine."

Kalbim güm güm atıyordu. Tamam sevgiliydik ve daha önce yapmıştık ama sadece bir kez olmuştu. Eve girdiğimizde yağız dudaklarıma yapıştı.

...

Üşüyerek uyandığımda güneş daha yeni doğuyordu, üstümdeki Yağız ın tişörtü anlaşılan ince gelmişti. Uyurken üstümden çektiğim yorganın altına girip Yağız a sokuldum. Gözlerini yavaşça araladığında yüzüm düştü, uykusunu bölmek istememiştim.

" Noldu güzelim, üşüdün mü? Yüzün düşmüş."

" Şuan üşümüyorum ama özür dilerim, seni uyandırmak istememiştim."

Gülerek dudaklarıma bir öpücük kondurduktan sonra bana sıkıca sarılmıştı.

" Sana uyanmışım, daha güzeli var mı. Bir de özür diliyor. Tanrım! öldürecek bu çocuk beni."

Kıkırdayıp ben de ona sarılmıştım ki kapı çaldı. Yağız homurdanıp yarı çıplak üstüyle aşağı indiğinde ben de banyoya girdim ki bağırışma sesleriyle odadan fırlayıp aşağı indim, karşımda Beyazıt ve Sedat ın Yağız ın üstüne yürüdüğünü görmemle kaşlarım çatılmıştı. Beni üstümde sadece Yağız ın tişörtüyle görmeleriyle dona kalmışlardı.

Mavi Kod BxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin