Canım çok sıkıldı iki kitaba da durduk yere bölüm atıcam.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yağız)
İyi okumalar canlar...
💐
Mavi den
Bana ibne demişlerdi...
Merdivenleri hızla inip salona girdiğimde Elçin teyze ve Timuçin beyin korkuyla gözleri açılmıştı.
Elçin, " Duyduğun gibi değil mav-"
Uğur ve Sedat a hitaben konuştum.
" Siz iki yobaz umrumda bile değilsiniz! Aslında reşit olduğum gibi bu evden gitmeyi düşünüyordum ama madem gitmemi bu kadar çok istiyorsunuz o zaman kalıyorum. Hodri meydan!"
Herkes sıırıtırken ikisi kızarıp bozarmaya başlamıştı, tam ağızlarını açmışlardı ki Timuçin bey konuştu.
" Tek kelime bile etmeyin! Odalarınıza, hemen."
Tıpış tıpış yukarı çıktıklarında Elçin teyzeye döndüm.
" Yemek yiyebilir miyim? İlaç saatim geldi de."
Beyazıt ın kaşları çatılırken konuştu.
" Ne ilacı?"
" Antidepresan."
Gözü bileklerime takıldığında cevabını almıştı, dişlerini sıkarken kollarını göğsünde bağlamıştı.
Elçin, " Yarım saat bekleyemez misin canım, beraber yerdik?"
" Abim kızar, özür dilerim ama geciktirmesem iyi olur."
Elçin teyzenin yönlendirmesiyle mutfağa girdiğimde görevli kadın önüme çeşit çeşit yemek koymuştu.
...
Beyazıt tan
Salonda ailecek oturyorduk, tek eksik mavi ydi. Uğur derin bir nefes verip konuyu değiştirdi.
Uğur, " Neden getirdiniz ki bu ibneyi evimize?!"
Timuçin, " Doğru konuş uğur!"
Sedat, " Haklı baba, onu bu evde sadece sen ve annem istiyorsunuz."
Ardından mavi gelip ağızlarının payını vermişti. İlaç mevzusunu anlamlandıramadığımda ise gözlerim bileklerimdeki izlere takılmıştı.
Ne yani, intiharı mı denemişti? Bu korkunçtu... Çok zor şeyler yaşıyor olmalıydı.
Birisinden abisi olarak bahsettiğinde ise bir şeyin içimi kemirdiğini hissetmiştim. Neydi bu şimdi?
" Abi? Sence Mavi nasıl birisi?"
Yekta nın sorusuyla düşüncelerimden sıyrıldım.
" Bilmem abicim, zamanla görücez."
Orkun, " Erkek sevgilisi var abi, adı da yağız! "
Kaşlarım çatılırken konuştum.
" Sevgilisi mi varmış?"
Sedat ve Uğur gibi homofobik değildimm ama bu durum anlamadığım bir şekilde hoşuma gitmemişti.
Yekta, " Bi dur Orkun ya, ağzında bakla ıslanmıyor. Yetiştiremiycen diye korkuyorsun."
Orkun, " Ya abi deme öyle!"
...
Mavi den
Yemeğimi yedikten sonra ilaçlarımı içip abime mesaj atmış, ardından da salona geçmiştim.
Tam oturduğumda Yağız arayınca ise kalkmaya üşenip telefonu açmıştım.
" Efendim yağız?"
Yağız dememle Orkun ve Yekta nın çatık kaşlı bakışları buraya dönmüştü.
" Nasıl oldun güzelim, iyi misin?"
Mutfaktayken olan biten her şeyi mesaj atarak anlatmıştım, yeni görmüş olacak ki aramıştı.
" İyiyim sevgilim, sorun yok. Sen neler yaptın? "
Sevgilim dememle ise bütün bakışlar bana dönmüştü, yan odaya gitmediğime pişman olarak konuşmaya devam ettim.
Yağız, " İyiyim ben de, bizimkilerle oturuyorduk. Sen de gelsene."
" Olur, nerdesiniz?"
" Her zamanki yerdeyiz güzelim nerde olucaz?"
Yandan Ali nin sesini duymuştum.
" Gel bu aşk böcüğünü al başımdan, sabahtan beri mavi'm de mavi'm diye ağlanıyor!"
Sesli bir şekilde gülüp konuştum.
" Tamam geliyorum."
Telefonu kapattıktan sonra Elçin hanım konuştu.
" Sevgilinle mi buluçacaksın?"
" Arkadaşlarımız da olacak, hazırlanıp gidiyorum ben haberiniz olsun."
Timuçin, " Tamam oğlum ama geç kalma merak ederiz."
Orkun, " Gitmesen?"
Yalvarırcasına söylediği şeyle şaşırmıştım.
" Neden?"
Bir süre düşündü.
" Gitme işte."
Elçin teyze Orkun a bir bakış atıp konuştu.
" Git oğlum, sen bakma bunlara."
Başımla onaylayıp odama çıktıktan sonra hızlıca hazırlanıp evden çıktım, bizim parka geldiğimde ise bizimkilerle sarılıştım.
En son yağıza sarıldığımda ayrılırken dudaklarıma uzun bir öpücük bırakmıştı.
Ali, " Öğkk, kusucam şimdi."
Yağız çatık kaşları ve yüksek sesiyle ona döndü.
" Ulan göt, sanki siz hiç öpüşmüyonuz!"
Onlar da İnci yle sevgiliydi. Ali inci nin omzuna konunu atıp konuştu.
" Siz iğrençsiniz, biz sevimli."
" Sana kalıırsa siz hariç bütün çiftler iğrenç."
" Öyle çünkü!"
Gözlerimi devirip Yağız ın yanına oturdum.
İnci, " Mavi, şu aile konusu ne?"
" Şimdi konuşmasak inci, havamda değilim."
Konu değiştiğinde uzun süre gülüp eğlenmiştik, saate baktığımda ise üçü çeyrek geçtiğini görmemle gözlerim büyümüştü. Timuçin bey bide geç kalma demişti.
