Can Hoca hepimizin çizimlerine bakmaya başladığında ben de elimi tuvalden çekerek çizimime bakmasını beklemiştim.
Çizimini bitiren ve Can Hoca'dan onayı alan herkes çıkıyordu, ben derse en son geldiğim için hoca bana en son bakacaktı bu nedenle sabırla bekliyor herkesin Çizimini incelemesini dinleyerek kendi çizimimdeki hataları bulmaya çalışıyordum.
Yavaş yavaş herkes çıktığında sıra bana gelmiş hoca arkama geçerek omzumun üzerinden tuvale uzanmıştı. Bana bu kadar yakın olmasını istemediğim için oturduğum sandalyeyi yana kaydırmış ondan uzaklaşmıştım.
Can Hoca"Bak burayı daha oval yapman gerekiyordu." tuvalden kalem almak yerine elimdekine uzanmış kasıtlı bir şekilde elini elime değdirerek kurşun kalemi elimden almıştı.
Kaşlarım çatıldığında hoca hiçbir şey yapmamış gibi tuvaldeki çizimimi düzeltmeye başlamış ben de sessizce beklemiştim.
Çizimi düzelttikten sonra elini omzuma koyacağı sırada kendimi çekmiş "Ne yapıyorsunuz siz ya? Amacınız ne sizin?" diyerek sandalyeden kalkmıştım.
Hoca kaşlarını kaldırdığında "Anlamadım canım, neyden bahsediyorsun?" demesiyle öfkeyle yükselmiştim.
"Kalemi elimden almalar, bana yakın durmalar, elini omzuma koymaya çalışmalar. Bunlar ne demek?"
"Ayaklarım ağrıyor bugün, ben de sana tutunmak istedim. İma ettiğin şey hiç hoş değil, ben senin hocanım."
"Ayaklarınız ağrıyor, öyle mi?" Beni başıyla onayladığında öfkeyle sandalyeye tekme atmış, tekme attığım sandalye hızla onun dizlerine çarpmıştı. "Al otur o zaman geri zekalı. Sana geçen hafta bana bu kadar yakın davranmaman gerektiğini söylemiştim." geçen hafta benimle sürekli temas kırmaya çalışmış rahatsız olduğumu söyleyerek onu uyarmıştım ama o bunu anlamamıştı.
Çantama uzandığımda bana doğru atılmış ve kolumdan tutmuştu. "Elenor, açıklayabilirim." dediğinde kolumu hırsla kendime çekmiştim. "Dokunma diyorum, dokunma. Sen bundan ne anlıyorsun?"
"Tamam, tamam hiçbir şey yaşanmamış gibi-"
"Ne oluyor burada?" Giray'ın sesini duyduğumda başımı sesin geldiği yöne yani kapıya çevirmiştim. Giray kaşlarını çatmış büyük bir öfkeyle hocaya bakıyordu.
Bakışları bana döndüğünde "Bir sorun mu var Elenor?" diyerek yanıma doğru adımlamaya başlamıştı. Sanki benim evet dememi bekliyor gibiydi, o kadar öfkeliydi ki benden bir cevap almak istiyordu.
"Hayır, yok Giray Bey."
Bakışlarım hocaya döndüğünde göz devirmiş Giray'ın adımları bana ulaştığında sessizce göğsüne sarılmıştım. Giray bir eliyle belimi sardığında "Sana sormadım." diyerek bana dönmüş "Ne yaptı?" demişti.
"Uyarmama rağmen bana çok yakındı, fazla laubaliydi."
Giray beni başıyla onayladığında belimden elini çekmiş hoca aceleyle "Hayır, sadece çizimindeki hataları gösteriyordum!" diyerek başını iki yana sallamıştı.
Giray, adamın suratına yumruk atmasıyla hızla geri çekilmiş hocanın düşmesine izin vermeden yakasından tutarak bana doğru dönmüştü.
"Hangisi bunun çizdiği resim?"
İşaret parmağımla tuvali gösterdiğimde oraya doğru adamı ilerletmiş ve zorla oturmuştu. "Ne yapıyorsun lan sen, deli misin!" diyerek elinden kurtulmaya çalıştığında Giray öfkeyle omzuna elini bastırmış "Şş, şimdi ben de sana hatalarını göstereceğim." dediğinde Giray'ı sessizce izlemeye devam ediyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Notaların Ruhu/ Yarı Texting
ChickLitEleanor: Sorunun nedir? Eleanor: Neden bana yazdın? Armin: Seni seviyorum. Eleanor: Eros'un okları önceki mesajlardan anladığım kadarıyla münasip bir yerine girmiş onu anladım. Eleanor: Ama bu durum ile ilgilenmiyorum. Armin: Ayyaş değilim, eğe...