"Evet, korkağım ben. Oldu mu?"
"İyi, ben de artık bu korkak adamla evliliğimi sürdürecek değilim. Boşanıyoruz!"
-
"Ne demek boşanıyoruz Yağmur, ne saçmalıyorsun sen?"
"Duydun işte. Gereğinden fazla bile katlandım ben."
"Yağmur, saçmalama. 20 yıl geçtikten sonra mı aklına geldi?"
"Geç olsun, güç olmasın demişler."
"Anan, baban iyi cesaret vermiş sana belli ki. Yavuz izin verecek mi peki senin oraya geri dönmene? Sahip çıkacak mı sana? Cevap versene Yağmur hanım."
Damla telefonuna gelen aramayla kapıdan uzaklaştı. Şoför uzun süredir Damlayı beklediğini ama gelmediğini Yavuza haber etmişti.
"Damla, güzelim, günaydın. Niye hâlâ inmedin? Şoför seni bekliyor."
"Abi, burda işler karıştı. Ablamla Ferzan abi kavga ediyor, ablam boşanmaktan filan bahsediyor."
"Ne? Ne boşanması? Ne oldu?"
"Bilmiyorum ki, ablam çok kararlı. Ferzan abi de, Yavuz sana sahip mi çıkacak filan dedi. Abi ne olur ablam da gelsin, akşam kayınvalidesi de çok üstüne gitti."
"Of, tamam, tamam o da gelsin."
"Çok teşekkür ederim abi. Şoföre söyle biraz daha beklesin."
"Tamam güzelim, sağ salim gelin."
Damla telefonu kapattıktan sonra odadan elinde çanta, gözleri kan çanağına dönmüş Yağmur çıktı. Damla hemen ablasına sarılıp:
"Şoför bekliyor, çocukları uyandır, gidelim. Abim bizi bekliyor."
"Ciddi misin?"
"Evet, şimdi konuştum."
Yağmur kafasını sallayıp, Damlayla birlikte çocukları uyandırmaya koyuldu. Hepsi hazır olduktan sonra kimsenin bir şey demesine izin vermeden arabaya binip, dün geldikleri yolu geri döndüler.
-
Artvin.
"Ne olmuş hayatım?"
"Evde kavga çıkmış."
"Neden?"
"Bilmiyorum ki. Damla boşanmadan filan bahsetti. Akşam gelsinler, anlarız. Sen kafana takma bebeğim. Yorgunluğun çıktı mı?"
"Evet, havasından mıdır, suyundan mıdır o kadar rahat uyudum ki."
"Benim koynumdandır, gel bakayım şöyle."
Yavuz yatağa geri uzanıp, Leylayı göğsüne yatırdı.
"Leyla'm be."
"Canım, söyle."
"Hiç, öylesine. Adını söylemek hoşuma gidiyor."
"Deli ya."
Gülüşüp, biraz daha uzandıktan sonra kahvaltı edip, hazırlanmaya başladılar. Ardından Yavuz ofise, Leyla da Defneyle beraber atölyeye geçti. Ardından onlara katılması için Zeyneple Ayşeyi de çağırdılar.
-
Ofis.
"Baba, benim sana bir şey demem lazım."
"Söyle oğlum."
"Ben dün dedim ya, Damla geri dönsün diye."
"Evet, lafı ağzında geveleme Yavuz. Ne oldu?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF •YavLey•
Fanfiction"Sen benim zaafımsın işte neden anlamıyorsun. Ben burada senin için yanıp tutuşuyorum görmüyor musun?"