Merhaba askitolarimm💚💚
Öncelikle içten bir şekilde özür dilerim bu kadar uzamaması lazımdı, bahane sunmak istemiyorum kendim isteyipte yazmadım ve bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordum galiba 3 ay olmuş kusura bakmayın💞
Diğer bölümü insallah Begenmişsinizdir çünkü yorumlara bildirimlere bakmadım hiç.
Kitapta mantık hatası olmamasına dikkat etmeye çalışıyorum oldukça inşallah olmuyordur, ve Barzanı konusuna değinecek olursak ölmesi çok önemli bir unsur değildi. Bu yüzden herkes kendi hayatına bakacak ballarım o kadar, bir anda her şey normale döndü algısı oluşmasın çünkü çok dram üzerinde bir kitap olsun istemiyorum
Seviyorum sizii iyi okumalar dilerimm
-Yazım hatası varsa kusura bakmayın kontrol ettim ama gözümden kaçtıysa yorumlarda belirtirsiniz düzeltieveidim-
.
Bu bölümü ( Hazan - rody dünyada) dinleyerek yazdım, şarkıyla okuyorsanız açmanızı öneriyorum ballarım...
.
.
Bade'den
Yarım saat kadar süren yolculuğun ardından nihayet büyük bir Avm'ye gelmiştik.
Şu an ise, evde yiyip gelmemize rağmen, Sarp'ın dilinden düşmediği için yemek katına çıkmıştık. Bir yere uğrayınca her zaman, ilk yemek yemenin doğru olduğunu savunuyordu.
Bir insan hiç mi doymazdı ya Rabbim?
"Bade, sen ne istersin?" Diye seslenen Pars ile gözlerimi etraftan çekip Pars'ın yüzüne odakladım. Avm'ye geldiğimiz gibi en üst kattaki yemek kısmına çıkmıştık.
Daha yeni yemiştik yemek, onlara göre her an yemek çok normal gelebilirdi ama ben henüz aç hissetmiyordum.
"Yemek zorunlu mu?" Diye sordum, yanıma kadar gelmiş olan Pars'a. Bu sırada yeni fark ettiğim tatlıcıları işaret ederken.
'Senin kararın' dercesine omuz silkti Pars, "bazen herkesin Sarp gibi aç olduğunu düşünüyorum da." Dedi kısa bir açıklama yapıp. Az önce iki porsiyon pide sipariş vermiş olması onu da Sarp ile aynı tutuyordu nedense gözümde. İkizlik hisleri yemek konusunda bayağı güçlüydü maşallah.
Söylediğine de gülesim gelmişti, Sarp'la her konuşmamızda sonraki yiyeceği öğünden bahsediyordu.
Benim gülmeme o da tebessüm ettiğinde gözlerimi kaçırdım. "Senin yemeğin gelmedi mi?" Diye sordum tatlıcıya doğru ilerlerken.
"Kalabalık biraz, geç gelir." Dediğinde onaylarcasına kafamı salladım. Midesindekileri sindirmek için zamanı olurdu en azından.
Pars kafasını çevirip diğerlerini kontrol ederken, bende tatlıcı dükkanlarının arasında gözlerimi gezdirdim.
Hemen yan tarafımda duran masadan ses gelince kafamı çevirip baktım.
Kadın sandalyesini yere sürterek masaya yaklaştırmıştı. Boş verip geri dönecekken kadının, masanın üstündeki çatalı tutup önündeki kaşarı yukarıya doğru uzayan künefeden yemeye başlayınca hemen Pars'a döndüm.
"Abi bana künefe söyler misin?" Diye konuştum hızlıca. O kadar taze ve çıtır duruyordu ki masaya dalabilirdim her an.
Pars'da Ondan bir şey istememe mutlu olmuş olacak ki hızlıca kafasını salladı. "Nerede var? Göremedim de." Diye söylenince çaprazımızda kalan künefeciyi gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Bade'm (Gerçek Ailem)
Ficção Adolescente17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha ne olsun? Var mısın benimle yeni bir serüvene? (Bal Bade'm adında ilk ve tek kitaptır.) (Kitabımda...
