instagram; cordeleima
X/twitter; cordeleimason kez satır aralarını yorumlarınız ile doldurmanızı rica ediyorum. bölümün sonunda da bir bilgi verdim. keyifli okumalar ve bolca teşekkürler...
20. KUPA
FİNAL
İkiye On Kala, Bütün İstanbul Biliyor.
Mayıs ayı.
Önceden, iki kere üstüne düşünmeden karar verdiğimiz hiçbir şeyin bize iyilik getirmeyeceğini düşünürdüm. Bunu düşünmemin en büyük sebebi üç aylık zorunlu futbolcu bakıcılığımın başları ve hatta ilk günleri olmuştu.
Ama şimdi, bugünüme baktığım zaman, tüm kalbimle aslında bizim tüm şansımızın, o üstüne düşünmeden aldığımız o kararlar olduğuna emin olmuştum.
Tam karşımdaki manzara, bana bunu en iyi şekilde gösteriyordu.
Ve de tüm hücrelerime kadar hissettiğim sevgisi, bazı anlarda o maçta sakatlanmış olmasına seviniyordu. Tabi, bunu hiçbir zaman ona demeyecektim ve kendi kendime bile olsa sesli dile getirmeyecektim ama gerçekler, tam olarak buydu.
Onunla o gün tanıştığım ve Olgun Hoca teklifimi kabul ettiği için çok şanslıydım.
Zaten tam olarak buydu, bazen en büyük kötülüklerin bile iyiliğe sebep vereceği inancına artık dört kolla sarılıyor olmam. Gerçekten, o zamanlar başıma dünyanın en kötü şeyi gelmiş gibi düşünürken şimdi tam tersini, dünyanın en güzel sevgisini tüm benliğimde hissediyorum.
Doruk Acar için, göründüğünden daha fazlası demiştim kendime.
Sanırım yeni tanıştığımız zamanlardı. Tam olarak o anı aklımda canlandıramıyor olsam da cümlem birebir aklımda duruyordu. Her bir harfine kadar doğruydu.
Doruk Acar, gerçekten göründüğünden fazlasıydı.
İçinde, kalbinde sonsuz bir sevgi barındırıyordu ve de bu sevgisinin tamamını bana, sadece bana hissettiriyordu. Kendimi, dünyanın en güzel kadını gibi hissetmeme neden oluyor, sanki onun sevgisi dünyadaki ihtiyacım olan tek şeymiş gibi hissettiriyordu.
Yüzümde bir gülüş, heyecanlı tavırlarla takım arkadaşlarına sataşmasını izlerken düşündüğüm şeyler bunlardı. Onunla tanışmış olmanın başıma gelen en güzel şey olduğuydu.
Bu seneki futbol sezonu bitmiş, Galatasaray yirmi beşinci şampiyonluğunu almış ve şimdi de tüm takım olarak, stadın tam ortasında kutlama gösterilerine başlamak üzerelerdi. Hava kararmaya yüz tutmuştu.
Stadyumun tüm tribün koltukları doluydu. Taraftarın heyecanı ve mutluluğuyla sesleri tüm stadı inletiyordu. Galatasaraylı sanatçılar, sırayla çimlerin ortasında duran sahneye çıkıp şarkı söylüyordu.
Evet, benim spor ayakkabı ile basmaktan çekindiğim çimlerin ortasına büyük bir sahne kurulmuştu.
Biraz sonra teknik heyet gelecek ve sporcular, madalyalarını almak ve kupayı hep birlikte havaya kaldırmak için sahneye giden kırmızı halıda yürüyeceklerdi. Ama şimdi, taraftar dışarıda şarkılarla eğlenirken onlar içeride, soyunma odasına yakın bir koridorda taş, kâğıt, makas oynuyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAM İSABET
Short StoryGalatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından...