17. AİLE

1.6K 267 262
                                    








instagram; cordeleima
twitter/x; cordeleima

sosyal medya hesaplarımda daha aktif bir iletişimde olabiliyoruz. sizinle konuşmayı, düşüncelerinizi öğrenmeyi çok seviyorum. hepinizi bekliyorummmmm ^^




keyifli okumalar ^^


bölümü oylamayı ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmazsanız çoook sevinirim. yorumlarınızı çok seviyor ve bekliyorumm.







17. AİLE


Wafia, Heartburn.


Doruk'tan.

Duygularım işin içine girince, tam bir aptala dönüşüyorum.

Bunun farkındayım. Kendimi açık ve net bir şekilde belli ettiğimin oldukça farkındayım. Belki bu bir hata. Belki de Mayıs'ın bana karşı oluşma ihtimali olan hislerini baltalayacak bir hamle. Ama elimde değil. İçimde tutamıyorum, duygularımdan kaçamıyorum.

Zaten artık kaçmak da istemiyorum.

Mutlu olmak ve mutlu etmek istiyorum.

Tabi, bu isteğime ilk başta bir balta vurmayı da başardım. Mayıs'ın hastaneden uzaklaştırılmış olması, tamamen benim hatamdı. Benim yüzümden olmuştu. Benim varlığım, onu neredeyse çok sevdiği mesleğinden edecekti ve ben, bunun altında kalmak istememiştim.

Onun, onun gibi başarılı bir doktor adayını riske atamazdım. İşte tam olarak buydu, Ogün Acar'ın şu anda burada olmasının tek sebebi. Ve de benim, her şeyi yok sayarak onu davet etmiş olmam. Seneler sonra babamı aramama neden olan tek sebep zaten o olabilirdi.

O harici birisi için bunu yapmaz, senelerdir yüz yüze gelmeyi geçtim, telefonda bile konuşmadığım babama bir uçak bileti atmazdım. Ama Mayıs için yapmış, babama bir şey demeden sadece beklemiştim. Ben ona bir şey demeden attığımdan, o da bana bir şey dememişti.

Ne geleceğim ne de gelmeyeceğim demişti. Ama bu vermediği yanıt bile, geleceğine işaret olduğundan, seneler sonra babamla yüz yüze gelmek için onu havalimanından almıştım. Sadece onunla seneler sonra konuşuyordum yoksa annem her sabah ve akşam olmak üzere hem benimle hem de Umay ile konuşuyordu.

Ama babam için, sadece ve sadece Güneş Ablam var gibiydi.

Senelerdir, bizim adımızı bile bir elin parmağından çok anmadığını biliyordum. Babamı benden iyi tanıyan birisi olduğunu da sanmıyordum. Fakat geleceğini de çok iyi biliyordum. Seneler sonra ondan ilk kez bir şey isteyen oğlunu göz ardı etmez, edemezdi.

Ama bunu yaparken yardım çığlığıma el uzatırken işgüzarlık yapacağını da düşünmemiştim. Mayıs'ı yemeğe davet etmesi, çok garip gelmişti ama bunu neden yaptığını biliyordum. Duygularımı, hislerimi görmüştü. Hepsini.

Ve Mayıs'ı bu akşam için yemeğe davet etme nedeni de buydu.

Evinin önünde durmuş, Mayıs'ın hazırlanmasını bekliyordum. Yalan yoktu, bu çok içimde kalmıştı. O milli maça gittiğimiz gün beni hem evimden almış hem de arabayı kullanmıştı ve bu durum, yani onu evden alıp arabayı kullanan kişinin ben olmamam içimde kalmıştı.

Şimdi onu evinden ben alacaktım ve kendimi liseli gibi hissediyordum. O ne giyinecekti bilmiyordum ama yanına yakışmak için siyah bir takım elbise giyinmiştim. Evde olacak bir akşam yemeği için fazla olduğunu biliyordum ama yanına yakışmam lazımdı.

TAM İSABETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin