Yarış

668 67 17
                                    

Yarış tüm heyecanıyla devam ederken Lu Han kendi arkadaşı yerine rakip şoförü izliyordu. Gözlerini ondan alamıyordu ve Lu Han bu konuda hafif de olsa suçlu hissediyordu. Lay'i izle... Onun kazanmasını iste...

Yaklaşık yirmi araba yarışın içindeydi ve Sehun'un Mirandasıyla Lay'in Chevrolet'si birincilik için burun burunaydı. On turun sekizi bitmişti. Lu Han heyecanla izlediği yarışın sonucunun onu etkilemeyeceğini elbette biliyordu. Yine de hoşlandığı kişiyi mutlu görmek istiyordu, asla sahip olamayacağı bir şans için peltek çocuğu inatla seyrediyordu.

----------------------------------------------------------------

Aynı yarışı izleyen Yifan ve Jongin, taraf tutmuyordu. En azından Jongin'in umurunda değildi. Yifan ise pandanın arkadaşını yakalarlarsa panda da gelir mi diye merak ediyordu. İki tur sonra, kazananı öğrenebilirlerdi.


--------------------------------------------------------------

Sehun, virajların tadını çıkarıyordu. Kendisini hız yaparken hayatta hissediyordu. Yaşadığını yalnızca Miranda sayesinde anlıyordu. Sehun, bu acınası dünyada en güzel şeyin araba sürmek olduğunu düşündü. Sonra bir anlığına gözü bir şeye takıldı. Bebek yüzlü, iri gözlü ve Miranda'yı hayattaki en ilginç şeymiş gibi izleyen orta boylu bir oğlan...Sehun, dünyadaki en güzel şeyin ne olduğu konusunda artık o kadar da emin değildi.


---------------------------------------------------------

Yixing, camları açmıştı. Akan rüzgar sayesinde yolla bütünleştiğine inanıyordu. Sırf gamzelerindeki hava geçişini hissetmek için gülümsedi. İbredeki sayıyla beraber kanının akış hızı da artıyordu. Adrenalin damarlarında dolaşırken bu yarışı Junmyeon için kazanmak zorunda olduğunu düşündü.

O anda telefonu çalmaya başlayınca içinden hafifçe sövdü. Neredeyse son tura giriyordu, bununla uğraşamazdı. Torpido gözündeki telefonu sağ eline alarak arayanın kim olduğuna baktı. Ekranda Suho yazısını görünce tereddüte düştü. Bluetoothlu kulaklığını takarak telefonun açma tuşuna bastı. Duymayı beklediği sözler bunlar değildi.

"Lay, buraya gelmen lazım. Çok acil."

Yixing iç çekti ama Junmyeon onu çağırırken yarışa devam edecek değildi. Arabasını yavaşlattı ve Lu Han'ın tam önünde durdu. Ağzını açmıştı ki Lu Han başını sallayarak şoför koltuğunun yanındaki yerin kapısını açıp bindi. "Acele etsek iyi olacak."dedi gözlerini yola dikip. Yixing yorum yapmadı ve arabayı tekrar çalıştırdı.


--------------------------------------------------

Sehun, yarıştığı arabayı şaşkınlıkla izledi. Adam durmuş, bir de dünyanın sekizinci harikasını arabasına almıştı. İçini saran öfkenin nedenini bilmiyordu bile. Kazandığı zaman hava atma şansını kaçırdığı için bu kadar sinirlenmişti muhtemelen. Yarışı kazanması için o an tek gereken gaza basmasıydı. Birkaç saniye daha gaza basıp ilerlese bu yarışın kesin galibiydi, ama içinden gelmedi. Yavaşça ayağını gazdan çekti, birkaç saniye sonra yolun ortasında duruyordu.

Arkasındaki arabanın ona yetişmesi en az on iki saniye almıştı. Sehun kolları iki yanında, gözlerini boşluğa dikmiş bekliyordu. Birkaç saniye sonra kendisine seslenildiğini duydu.

"Sehun! Ne yapıyorsun sen?" Tabi ki de bu Tao'dan başkası değildi. Sehun iç çekti ve omuz silkti. Tao öfkeyle Sehun'un yanındaki koltuğa yerleşti. "Aptalın tekisin!"

UnforgivenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin