Arşivden

480 44 20
                                    

----5 yıl önce---- Previously shdgjhkl----

Baekhyun, kum torbasını yumruklarken kalbi heyecandan hızlanmıştı. Çetesini toplamıştı işte. Yixing, Junmyeon ve Kyungsoo'yu bulması yaklaşık 6 ayını almıştı. Şimdi gidip kendisini tanıtması gerekiyordu diğer çetelere. Onay almalıydı ve bunu tatlı dille alamayacağını da biliyordu.

Junmyeon onu aradığında Baekhyun kan ter içinde kalmıştı. "Hazırlan, bir saate çıkarız." Bu işleri umursamadığı sesinden anlaşılıyordu. Onun gibi yüksek potansiyelli biri neden bir çeteye girmişti? Baekhyun cevabı biliyor olmanın verdiği duyguyla gülümsedi. Yixing'in bunu fark etmesi yıllar alabilirdi.

Havlusunu omzuna attı ve gülümsedi. "Tamamdır. "

Vedalaşıp telefonu kapattı. Her şey şimdi başlıyordu.

-

-

-

Gittikleri ilk çete evi şehrin o zamanki en büyük ikinci çetesine aitti. Liderleriyle görüşme isteğini çok sıcak karşılamadılar ki zaten Baekhyun da bunun olmasını beklemiyordu. Yine de yaklaşık yarım saat sonra patronun odasındaydılar. 

O  sıralar Baekhyun'un çetesi fazla...vahşiydi diyebiliriz, evet. 

Adam izinsiz açılan kapıya öfke dolu gözlerle bakmıştı. "Buraya girme izni vermediğime eminim." dedi sert bir sesle.

Kim Joosung, Black Panthers adlı çetenin 42 yaşındaki lideri.

"Biz izin istemedik, sizi haberdar ettik." Baekhyun etrafa göz atarken mırıldandı. Joosung yutkundu, ellerinde hala kendi adamının kanları olan bir oğlanla uğraşmak istemiyordu.

"Pekala... Ne hakkında konuşmak istiyorsunuz?"

"Biz Dark Nights, bizi tanımanızı ve bölge dağılımına dahil etmenizi istiyoruz." Junmyeon profesyonel bir şekilde anlattı. Her ne kadar yapılan işler yasal olmasa da her işin bir jargonu vardı. Kendi aralarında da anlaşamıyor olsalar bu kadar uzun süreli kalmazdı o adamların hiçbiri. 

Yaşça büyük adam gülmeye başladığında Kyungsoo öfkelendiğini hissetti. Ceket cebinde daha dokunmadı üç şarjörü vardı ve bu adama boşaltmakta hiçbir sorun göremiyordu. Onay için Baekhyun'a döndüğünde Baekhyun'un yüzünde bir tebessümle adamı izlediğini fark etti.

"Size neden böyle bir hak vermek isteyelim?"

"Çünkü..." Baekhyun yavaş adımlarla adamın masasına ilerledi. "Bu hakkı almaya geldim. Bunun kolay ya da zor yoldan olması size kalmış." Kanlı parmağını masaya sürdü ve canlı başlayıp gittikçe sönen kırmızı bir iz bıraktı. "Siz nasıl bir iş adamıysanız ben de öyleyim bayım." Son cümlesini söylerken o kadar masum görünüyordu ki Joosung bu değişimi görmese hayatta aynı kişi olduklarına inanmazdı. 

"Bu bana kalmış bir karar değil, biz bir topluluğuz."

"Bir toplantı yapmanız gerektiğini biliyoruz. Bundan öncesinde her birinize haber vermek istedim ve..." Yüzünde beliren gülümseme hiçbir şekilde hayra alamet olamazdı. "Muhtemel oylamada doğru karar vereceğinizden emin olmak." 

Joosung bu tehdit dolu ziyarete kaşlarını çatmıştı şimdi. "Yaptığınız şey terbiyesizlik."

Odadaki dörtlü aynı anda omuz silkti. "Rahatını bozduğumuzu biliyorum ama en azından şu an gücümüzü biliyorsun. Seni kendini en güvende hissettiğin yerde yarım saatten kısa bir sürede ele geçirdim. Bunu toplantıda da aklında bulundurursan sevinirim." Baekhyun konuşmasını bitirdi ve arkasını dönüp odadan çıktı. Adamları da onun ardından tek tek terk etti mekanı. Kim Joosung, bir hafta sonraki toplantıda Dark Nights'ın da bir bölge alması gerektiği fikrinin en büyük savunucularındandı. 

UnforgivenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin