Ben çadırları tabiki kuramıyordum. Yani benden beklenilen birşey değildi. Korumalara yaptıracaktım fakat bende eğlenmek istiyordum. Ama demekki evdeki hesap çarşıya uymuyormuş. Bende mecburen Poyrazı çağarıcaktım.
"Poyrazz. Hadi canım arkadaşım. Hadi bitanem. Benim çadırımıda yaparmısınnn..." dedim yavru köpek bakışlarımla. 10 saniye sırıttı. Ve korumaları göstererek
"Burdan gitmeyi düşünüyorlarmı? Kendi çadırları yokmu?" dedi. Korumalara sadece elimi kaldırdım. Onlarda gittiler. Poyraz gelip çadırı yapacakken
'Ya olmadııı'
'Güzel değilki bu'
'Böyle olmaz yaaa' falan diyordum ve oda bana dönüp."Kraliyet sarayı değil. Unutma." demişti ve ben tekrar utanmıştım. Sonra yere bakan başımı kaldırdı ve alnımı öptü. Kalbim yerinden çıkmazsa iyiydi hani. Aptal kalp. Atmayı acilen bırakman gerek. Peki neden attı. Ona karşı bir şey hissetmiyordum. Fakat... Ah kahretsin artık düşünmemeliyim! Biz çadırı kurana kadar herkes yemeği yapmıştı. Yani bizde o işten yırttık. Prizola Coca Cola Salata. Meyve. Cips. Vs. Şeylerde yedikten sonra ateşin etrafında toplandık.
"Alara-Deniz gitarınız varmı kızlar. Siz çok güzel çalıp söylersiniz."
"Tabiki var. Bizim şarkımız belli zaten"Demi Lovato-Really Don't Care
Söylemeye başladık. Bitince herkes bizi alkışladı. Poyraz sırıttı ve "D C oynayalımmı?" dedi
Herkes onaylayınca bizde oynamak zorunda kaldık.
İlkinde Gizem ile Poyrazda durdu
Gizem soran kişiydi. Poyraz ı sevdiği belliydi zaten. Ne kıskanması? Hıh o beni kıskansın."Doğrulukmu Cesaretlikmi? "
"C"
"Tamam o zaman. Gel ve beni öp."
Poyraz bana sırıttı sonra ben kızgınca bakınca endişelendi. Endişeli bakışmadan sonra gitti ve Gizem i öptü. Ben dururmuyum? Tabikide hayır."Şey ıı ben gidebilirmiyim arkadaşlar. Uykum geldi. Siz oynamaya devam Baylar Bayanlar!" herkes onayladı ve bende çadıra gittim. Sadece gözümden bir damla aktı ve oturdum. Sildim ve eski mutlu halime döndüm. O benim neyimdi? Onu nasıl kıskanırdım? Arkadaşlıktı bu. O sırada Poyraz seslendi
"Prenses, girebilirmiyim?"
"Hıhı"Oturdu ve konuşmaya başladım.
"Neden öptün"
"Neden öğrenmek istiyorsun?"
"Çünkü. Onu gözüm hiç tutmadı. O kötü birisi. Okuldan atacaktım ama sebebim yoktu bekleyeceğim."
"O bir sürtük. Onunla uğraşma. Senin başın belaya girer"
"Doğru. Sen benim neyimsinki?"