Onu izlerken düşüncelerim sadece 2 kelime oluyordu. 'Benim yüzümden'. Tamam biliyorum. Oda haklı sayılmaz ama... İşte yinede yanıyor canım.
"Elif nerde kızım! Lan naptın Elife!"
"Uf saçmalama be gelir şimdi"
4 dakika sonra Elif içeriye yüzü gözü dağılmış şekilde girdi. Ağzımdan bir kahkaha koptu. Ama Poyraz Elife Aşkım diyince kahkaha atma sırası ona geldi.
"Aşkım mı? Senin aşkın burada! Hafıza kaybın var biliyorum ama düzelince yine bu kızı seveceksin! Onu sevmeyi tekrar dene Poyraz. Ben yokum"
Bu sözler içimi acıttı. Elifede üzüldüm Poyrazada. Ama en çok kendime üzüldüm. Poyraz beni asla hatırlamayacaktı. Ama ona hatırlatmak zorundaydım.
1 gün sonra
Bugün Poyraz hastaneden çıkıyor. Daha doğrusu çıktı ve ben araba sürerken o yanımda Elife özür mesajları atıyor. Üzülmem gerekiyor ama üzülürsem kendimi öldürmek isterim.
"Adın neydi senin?",
"Alara."
"Benim sana aşık olduğumu söylüyor. Telefonumda beraber çekindiğimiz birsürü fotoğraf var. Ben mutluyum sende mutlusun. Yani ben seni seviyomuşum. Söz veriyorum hatırlamaya çalışacağım."
Yüzümde bir gülümseme belirdi. İstemsizce olan birşeydi bu. Poyraz birden kahkaha attı ve telefonu bana uzattı. Benim kaşlarımı belli belirsiz aşağı indirdiğim ve komik göründüğüm bir fotoğraf vardı.
"Sana kendimi hatırlatacağım bir yere gidiyoruz. Okula yani. "
"Lanet olsun! Lise 1 deyim ve o okuldan nefret ediyorum!"
"İşte ben o okulun yani Alara kolejinin sahibiyim" dedim ve kahkaha attı.
Okula geldiğimizde ben içeri girdim ve oda bana bakıp 'Selam' dedi
Yine ilk günü canlandırdık. Ben onu dersten çıkardım Starbucks a gittik falan.
Günün sonunda. Sadece bana bakıyor ve tek kelime etmiyordu. Birden
"Özür dilerim" dedi
"Hatırladınmı?"
"Evet ama özür dilerim seni aldatmak istemedim. Çok sinirliydim" ..
"Beni çok üzdün. Alkol bütün Alara Triplerinin anasıdır Poyraz. Şimdi evine git. "
Başını salladı ve ikimizde ayrı yöne giderek ayrıldık.