O lafımdan sonra beni aldı ve kucağına oturttu o sırada korumalarım içeri bir çocukla girdi.
"Oo Emre hoşgeldin kardeş ne ara geldin?"
"Tatile geldim arkadaşlarla kamp yapıcaktık sizin okuldakileri gördüm burada olduğunu söylediler. Ooo yenge"
"Ne yengesi be!" dedim ve acele ile kucağından indim. O sırada Deniz içeri girdi ve Emreyi görünce dondu. Bende otuziki dişimi göstererek güldüm. Hoştu ama Poyraz farklıydı. Onun kendine özgü hareketleri vardı. Yada bana öyle geliyordu. Hey! Ben onu korumuyorum!
"Emrecim sen bu bücürü boşver. Yengen bu değil o" diyerek gizemi gösterdi ve otuziki dişini göstererek güldü. Orta parmağımı gösterdim ve çadırdan çıktım. Dışarıda bir ışık gördüm ve korumaların hepsini oraya gönderdim. Korumalar gözden kaybolunca ağzımı bir elin kapattığını gördüm ve bayıldım.
--
Şimdi ne yapacaktım. Bir depoda bana sırıtan katil köpek balığı ile karşı karşıyaydım resmen. Ah Poyraz ah. Ya Alara sen kimsinki artistlik yapıyon. Şimdi ölsem yeridir yani haklılar. Artistliğin sonu bu işte. Lan kurtulmak için; Koca istiyeğom gel beni alll!! Diye bağırabilirdim yanii..
Koruma fikri bok gibiydi. Mal gibi hepsini gönderdim. Biri kalsaydı bari yanımda. Şimdi o gitsin ve Gizem sürtüğünü kurtarsın. Ya yemin ediyorum trip atmıyorum. Ama haklıyım. Gizem bu okuldan gidene kadar bana rahat yok. Aha! Benim saatin anons bölümü var. Poyraza yani kamp alanına anons yaparım. Ama o giderse.
---
Adam gitti ve ben hemen anons düğmesine bastım. Şans sıçıyodum resmen yaa.
"Çocuklar ben kaçırıldım. Ormandaki depodayım."
Yarım saat oldu kimse gelmedi. Nerede bunlar!!
