8-Bölüm

70 7 1
                                    

En yakın arkadaşım Deniz. Bu bölüm senin için! Seni çok seviyorum. Bu hikayeyi yazmamda bana çok destek oldun!

Ha bu arada saçımdaki boya geçiciydi ve eski haline dönmüştü.

Daha saat 6 idi. Bende gidip tv açtım. Haberler derginin yarın çıkacağını belirttiler. Bende Poyraza söyledim. Oda olsun yarın alırız dedi. Sonra ben odamdaki tv yi kapattım ve oda foto makinesini alıp fotomu çekti. Sabahki halimle?(multide) 

Gerçekleri söyliyecektim.

"Poyraz ben aslında hafızamı kaybetmedim." dedim. Poyraz ilk önce sinirlendi ama sonra sırıtıp.

"Demekki beni kendi isteğinle öpmüşsün. Yanaktan olsada bu birşey" dedi sonra eski sinirli haline dönüp evden çıktı. Bende fotoğraf makinesini alıp çektiğimiz fotoğrafları faceye ve instagrama attım. Sonra altına birsürü yorum geldi. Bunlar sapıkmı! Ve biri "çok güzelsin" diyince altına "yavşama beğen geç" yazdım. Cevap vermedi.

Az sonra telefonumun sesiyle kendime geldim ve gelen aramayı cevapladım. Tabikide Poyraz dı!

"Efendim" dedim
"Alara!"
"Noldu ya. Sadece şakaydı bu kadar bağırma."
"Sana o fotoğrafları çektirmemeliydim! Yorumları okudunmu sen! Hemen sil onları ve sosyal medya hesaplarını dondur. Tamam şaka olayını unut! Barıştık! Ama tek şart onu silmen ve hesabını dondurman! Şimdi size geliyorum."

"Peki" dedim ve fotoğrafları sildikten sonra hesabımı geçici olarak dondurdum. Kapı sesini duyunca kapıyı açtım. Gülmüyordu ama sinirlide değildi. İfadesizdi. Koltuğa oturdu. O konuşmaya başladı. Bende onu sevdiğimi o lafını bitirince söyleyecektim.

"Alara. Ben Amerikada okuyacakmışım. Ailem karar almış. Üniversite falanda orada olacak. Yani artık beni görmeyeceksin. Telefon numaram kalacak sende sadece. Birbirimizi göremiyeceğiz anlıyormusun!?"

Donmuştum. Şoku atlatınca ayağa kalktım ve bi elimi elime koyarak başımı havaya doğru kaldırmıştım ve diğer elimle alnıma vuruyordum. Bunu yaparkende başımı iki yana sallayıp salonda yürümeye başladım ve son ses bağırarak konuşmaya başladım.

"Gidiyosun demek! Ne güzel ya! Bende düşünmüştümki sevdiğim adam hep yanımda olacak! Hafızamı kaybettiğimi sandığınızda bana çok iyi davranmıştın! Sana aşık olmuştum ve bunu bugün söyleyecektim! Ama sen gidiyorsun öylemi! Tamam git! Artık yüzünü görmek istemiyorum! Defol evimden! Ama belki hafızamı kaybetmiş olsaydım şu an beraber uyuyor olurduk! Keşke o kazada gerçekten hafızamı kaybetseymişimde kimseyi hatırlamasaymışım!" dedim. Oda alnına vurarak evden çıktı. Artık hayatımda o yoktu. Poyraz yoktu. O gitmişti. Onsuz yaşamayı öğrenmeliydim. Bende hemen evden çıkarak arabama bindim. Ve son ses müzik açarak gezmeye başladım. Sahile geldiğimde beremi düzelttim ve deniz kenarına gittim. O sırada sesler duydum. Deniz ve Emrenin sesiydi. Emre 'Poyraz' Deniz ise 'Alara' diyordu. Ne yani Poyrazdamı burdaydı. Yan tarafıma baktığımda bana bakan Poyrazı gördüm. Ve ona 'Senden iğreniyorum' 'Öl de kurtulalım' bakışlarımı atıp Denizin yanına gittim. Emre ile el ele tutuşuyordular.

"Siz. Sevgilimisiniz?" dedik işaret parmağımızla ikisini gösterirken. Lanet olsun herşeyi aynı anda yapmıştık. Bu lanet olaylar olmasaydı bizde sevgili olacaktık.

"Evet" dedi ikiside gülümseyerek. Bende başımı salladım ve arabama bindim. Ve eve geldikten sonra yatağa girip yattım. Saat 4:30 du zaten!

Hayat Felsefem #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin