Hastaneden bugün taburcu oldum. Poyraz yanımda. Arastan ses seda yok. Ve Sılayla çok iyi kanka olduk. Denizle hergün konuşuyoruz. Villaya geldik. Koltuğa oturdum ve düşünmeye başladım. Su, Suyu suçsuzken öldürmüştüm! Yani suçu biraz vardı gelip partide Poyrazı öptü. Ama ... Ofd kahretsin yaşamak istemiyordum. Belki size ergen şeyleri gibi gelebilir. Ama insan çaresiz olduğunda öyle bir susuyorki. Gözlerimden yaş geldi ve elim ayağım titremeye başladı. Sinir krizi geçiriyordum. Poyraz mutfaktan elinde 2 kahve ile geliyordu. Beni görünce bardaklar elinden kayıp yere düştü. Evde bağırmaya ve çığlık atmaya başladım. Muhtemelen yine kimseyi tanıyamayacaktım. Bu kötüydü.
Poyraz'dan
Alara yı öyle görünce bardaklar elimden düştü. Bağırmaya ve Çığlık atmaya başladı. Yüzü kıpkırmızıydı. Ağlıyordu. Bir köşeye geçip yere oturdu. Bacaklarını tutuyordu. Kafasını ise kucağına gömmüştü. Yanına gittim
"Alara sakin ol!"
"Sen kimsin! Su! Su öldü! Bana yardım et! Suyu kurtar! Su! Su!"
Su yun vicdan azabını çekiyordu
Kötü kızken çok seksi oluyordu. Fakat o zaman başına iş açıyordu. İyi kızlık da ona yakışıyordu. Su umrumda değildi. Ona sarıldım."Beni tanımıyormusun"
"Hayır!" dedi ve biryandanda saçlarını çekiyordu. Bu kötüydü. Onu sinirliyken görmüştüm. Ama hiç böyle.görmemiştim. O çok saftı. Temizdi. Fakat... Ah! Onu seviyorum tamam mı! Ve şimdi Su yun mezarını kazacağım! Belki ölmemiştir! Yalan söylüyorlardır!
Alara odasına çıktı. Bende mezarlığa gittim.
Alara'dan
'Onu sen öldürdün' Bu ses odamdan geliyordu. Ama kimse yoktu? Deliriyordum ben! Kafayı yemiştim! Poyraz dışarı çıkıyordu. Onu takip etmeye karar verdim. Amerikada bir mezarlığa girdik.
R.I.P Su Taşkın.
Ağlamayacaktım . Poyraz mezarı kazmaya başladı. Sonunda şaşkınlıkla baktım
Mezar boştu!