-3-

30.7K 1.2K 22
                                    

Yorum yaparsanız çok sevinirim.
....

Bir büyük sır söyleyeceğim sana kapıları ört
'Ölmek sevmekten daha kolaydır.'
Bundandır yaşamanın sancılarına yönelmem sevgilim.
****

****

Uzun uzun baktım babama.Belki bir umut köşeden bir kamera çıkıp 'şaka'diyecek gibi.Yüzünde yine aynı donuk ifade...

Nasıl bir şeyin içine düşmüştük biz?

Nasıl bu kadar kötü olmuştu her şey.Yaşlı gözlerimin ardı sıra sakladığım ,bütün duygular sel olup taştı.Gözlerim kanadı.Yüreğim unutmak istedi tüm yaşananları.

Mardin'de doğmak kim isterdi ki!Ben istemedim.Ya da aşiretin kızı olmayı.Ailemizi seçemiyorduk işte...

Dilim lâl oldu.Sadece fısıldadım umutlarımı,ümitlerimi,geleceğimin bitmişliğini tek ve çaresiz bir kelimeyle fısıldadım.

"Baba..."

Elimi uzattım babama.Tutmadı...

Tut elimi baba.Sen tut elimi. Ben düşeyim.Sen tut elimi. Ben öleyim.Ama sen bırakma elimi.Kanlı fermanlara kurban eyleme.

Haykırmak istedim dilime dolanıp da sökmeye gücümün yetmediği her kelimeyi.

İlk defa korktum yanlızlıktan.Hayat denilen meretten korktum.Omzumu yaslayacağım bir beden kalmamıştı,ağladıkça her bir damlayı şefkatle silen babam bırakmıştı tek bir kervan geçmeyen çöllerde.

Biliyordum babam da en az benim kadar çaresiz bakıyordu.

"Ayza hadi git artık."

Gitmelerde çok şey saklıydı benim için.Gidişler öldürürdü insanı.Her tarafından kanlar sızar yine de sesin çıkmazdı.Oysa söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki! Anlatmak isteyip de anlatamadığım kelimeler cümleler vardı daha.Her gidişte yürek kırılırdı.Yüreğimin kapılarına kat kat kilit vurup, saklayasım geldi.İncitirlerdi yüreğimi ,kırık dökük bırakıp ardına bakmadan giderdi onlar.

Devrim ağa'nın kolumdan çekmesiyle çıktık konaktan.Geriye dönüp bakmadım.Bakarsam çocukluğumu yitirirdim,gençliğimi ,hayatım yitip giderdi ardımda.Siyah arabaya bindim o da karşıma oturdu.

"Her şey bitti biliyorsun dimi Ayza?Töreden ferman çıkmıştır bir kere, karşı gelemezsin..."

Kendinden emin konuşuyordu ama hiç bir şey bitmemişti.Yaşadığım sürece mutlak bir çözüm bulunurdu.

Hayatım sınavlarla geçmişti.Yaşamak için...Mutlu olmak için...İyi bir hayat sürebilmek için.Ben daha umudumu kesmemiştim bu hayattan.Daha mücadele edecek, tonla sınavım vardı.
Devrim'e bakarak;

"Töre dediğin nedir ki Devrim ağa?Bir kaç kişinin kurduğu düzen...Allah reva görmüşse böyle kaderi.Ne gocunurum...Ne de tek bir lanet okurum kaderime."

Yol büyük bir sessizlikle geçmişti, bu sözün ardından.Konağı gördüğümde nasıl bir şeyin içinde olduğumu çok iyi anladım.

Mardin'deki en büyük aşiretin ağasını öldürmek senin neyineydi baba.Allah vermemiş miydi canını?Onun canına kast etmek sana mı kalmıştı baba?

Konağın kapısından adım attığım zaman anladım herşeyi.Tutsak hayatı yaşayacağımı...
****

****
DEVRİM

Anlaması gerekiyordu.Nasıl bir oyuna piyon olduğunu görüp kurallarına göre oynamalıydı.Kolundan itekleyip, konağın ortasında durmasını sağladım.Tüm konak halkı dışarı çıkarken, ardı sıra emirler yağdırıyordum.

İşte ben buydum.Acımasız,taş kalpli...Allah'tan başka kimseden korkum yoktu.

"Ayşe hanım, Ayza'yı odama kilitleyin.Düğüne kadar odadan çıkmayacak...Anne odaya sadece sen girebilirsin.Yemekleri bile evde biz yoksak verilmiycek anladınız mı?"

Ayza'yı ardımda bırakıp, geniş salona geçtim.Ardımdan da annem girdi.

"Oğlum yapma eyleme.Kızın ne günahı var?"

Ah be benim yufka yürekli anam!Senin bu geniş kalbin herkesi içinde boğar da,ben yıllar yılı bilendim.Babasını bitirmeden, ben de bitmem artık.

"Anne sen onu bunu boşver de, bir haftaya düğünü yetiştirmemiz lazım."

Düşünceliydim ama bunu belli etmek de istemiyordum.

"Neden ki oğul?"

"Babası kurtarmaya çalışacaktır.Herşeyi halletmemiz lazım.Nikah olsa kolaydı da..."

"Koca aşiret kız alıyor da, bir düğün yaptırmıyor dedirtmem ben elaleme. "

"Off...anne...offf...bizim derdimiz ne senin ki ne..."

"Ne yapayım lan eşek sıpası. Baban öleli on yıl oldu.Boyu devrilesice adam bana bir düğün bil yapmamıştı.Geldin yirmi yedi yaşına ama hala aynı.Kız bir kere evleniyor."

Annem iyi kadındır da kızdırınca çenesi açılır.

"Tamam. Tamam...Anne birşey demedim."

"Hah şöyle."

dedi yaşlı kadın memnuniyetle.
Yılların alıp götürdüğü saçlarına baktım.Aklar düşmüştü...Yüzünde birkaç kırışıklık.Babamla severek evlenmemişlerdi ama babama çok değer verirdi.

"Anne ben düğünümden sonra, İzmir'deki işlerin başına geçerim.Kadir buraları idare edr."

Kadir kardeşim aramızda üç yaş vardı.

"Tamam...Onu da özledim.Gitti İstanbul'lara dönmedi hayırsız.Hele bir gelsin oklavayla kovalayacağım ben onu."
Odadan çıkarken geri dönüp

"Gelini istediğin gibi hazır et sultanım."

Umarım ki bölümü beğenmişsinizdir.Voteler ve yorumların eksik olmaz inşallah.Allaha emanet olun canlarım.

DÜZENLENDİ!

FERMAN (Töre♣)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin